in nüfus kaydının olmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında hasımsız açılan mirasçılık belgesi verilmesi davasında mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği mahkemece mirasçılık belgesi istenen kişinin hiç yaşamadığı belirlenmedikçe davanın reddine karar verilemeyeceği kuşkusuzdur. Dosya kapsamında, tanık beyanlarının alındığı, bir kısım nüfus kayıtlarının getirtildiği, zabıta araştırmasının yapıldığı, muris adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının eklendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının tüm delilleri toplanıp muris adına kayıtlı taşınmazların dayanak kayıtları da getirtilip gerektiği takdirde re'sen araştırma da yapılmak suretiyle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece kesin süre içerisinde murisin nüfusa tescilinin ve ölüm kaydının düşülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
in anne adının düzeltilmesi yönünden; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda gösterilen Kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacıların murisi ...'in nüfus kayıtlarında "..." olan anne adının "..." olduğunun tespiti yönünden davacıların hukuki yararları olduğu gibi, kapalı kaydın düzeltmeye engel olduğu ancak tespit kararı verilmesi yönünden Kanuni bir engelin olmadığı açıktır. Buna göre mahkemece, muris ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde; kendisinin sağ olduğu halde nüfus kütüğünde ölüm kaydının işlenmiş olduğunu, aynı isimle sağ olarak kayıtlı bulunan kişinin ise ölü olduğunu, nüfus kaydında "Behice" olan anne adının aslında "Fahriye" olması gerektiğini, çünkü kendisinin "Fahriye"den doğduğunu ileri sürerek ... T.C. kimlik numaralı ölü ...'in ölüm kaydının iptalini, anne adının "Fahriye" olarak değiştirilmesini, ... T.C. kimlik numaralı "..."in ölüm vukuatının nüfus kaydına işlenmesini istemiş, mahkemece davacının anne adının Fahriye olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ... T.C. kimlik numaralı 01.05.1959 Mengen doğumlu Süleyman oğlu ...'in, anne adının Fahriye olarak düzeltilmesi halinde Fahriye'nin, ......
Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, kayıt düzeltilmesi istenen “... ... Hayırlı’nın” doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacılara önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra hasıl olacak sunuca göre karar verilmesi gerekir. Karar açıklanan bu nedenle bozulmalıdır....
Dava, nüfus kaydındaki ölüm tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesinde, ilgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahip oldukları; 38.maddesinde ise nüfus kayıtlarındaki maddi hataların ancak dayanak belgesinde bulunduğu halde kütüklere hatalı veya eksik olarak tescil edilen, hiç yazılmayan veya mükerrer kayıtlarla ilgili olanların nüfus idaresince düzeltilmesinin veya tamamlanmasının mümkün olduğu; 35.maddesinde de, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilemeyeceği kayıtların anlamı ile taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhlerin konulamayacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda davacının,...kızı olduğuna mahkemece karar verildiği,ancak ....'...
Davacı tarafından mirasçılardan... n ölü oldukları mirasçı olarak eş ya da alt soylarının bulunmadığı öne sürülmekte ise de nüfus kayıtlarının incelenmesinden Bedros oğlu ... ın kayden sağ olarak göründüğü,... ve ... ın kaydının kapalı olduğu ancak neden kapalı olduğunun Nüfus Müdürlüğün'den sorulmadığı için bilinemediği, ...... ın ise Bakanlar kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkmasına izin verildiği için 2001 yılında vatandaşlığını kaybettiği anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31 ve devam eden maddelerinde kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlüklerince düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı düzenlenmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1212 KARAR NO : 2021/1532 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/359 ESAS 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Nüfus Kaydının İptali İstemli) KARAR : Bulanık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/359 Esas-2021/19 Karar sayılı dava dosyasında verilen davanın reddine dair karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının babası Süleyman Tanrıverdi vefat edince veraset ilamı çıkarmak istediğini ancak nüfus kayıtlarında hiç yaşamamış Ömer Tanrıverdi isimli kardeşini fark ettiğini, bu nedenlerle TC Kimlik Nolu Ömer Tanrıverdi'nin nüfus kaydının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı nüfus müdürlüğü davaya cevap vermemiştir....
Bu nedenle davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusu olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılacağından, yanlış beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin bu davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine aile mahkemesinde bakılarak işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı Kadriye'nin temyizi üzerine onaylı örneği getirtilerek dosya içerisine alınan Hilvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/70 esas sayılı dava dosyası ile nüfus kaydının tashihi yönünde davalıların açmış oldukları davada, Şanlıurfa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/433 esas- 2013/389 karar sayı ile verdiği yetkisizlik kararının 25.05.2014 tarihinde kesinleştiği vc davacı vekilin süresinde verdiği talep dilekçesi üzerine dosyanın Hilvan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, nüfus kaydının tashihi istemli davanın halen derdest durumda bulunduğu görülmüştür. Açılmış olan nüfus davası evliliğin iptaline ilişkin davanın sonucunu etkileyecek olduğundan bu davanın bekletici mesele yapılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Kıran’ın nüfus kaydının örneği de yazılacak müzekkereye eklenmek suretiyle, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden, diğer tapu malikleri olan Ropçoz muhacirlerinden ... oğlu ... ..., eşi ... ve kızlarından ...’ya ait nüfus kayıt örneklerinin getirtilerek dosya içerisine konulması” gereğine değinilmiş, söz konusu geri çevirme kararı üzerine Mahkemece yapılan yazışmalar sonucunda dosya arasına alınan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 03.02.3023 tarihli yazı cevabı ve ekindeki kayıt incelendiğinde, kayıttan davalı tarafın murisi ..., eşi ... ve... çocuklarının isimlerinin okunabildiği, kaydın son derece okunaksız olması sebebi ile kayıtta adı geçen başkaca kişiler var ise isimlerinin ve özellikle ölüm tarihlerinin ne olduğunun anlaşılamadığı görülmüştür....