Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından; davacının 02.03.1933 doğumlu olarak 14.03.1946 tarihinde nüfusa tescil edildiği, ancak dinlenen her üç davacı tanığının da, davacının nüfus tescil edilmeden daha önce doğup ölen ... adındaki ablasının nüfus kaydını kullandığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin saklı nüfustan nüfusa tescili de idari bir işlem niteliğindedir....

    un emekli işleminin iptaline ilişkin işlemin iptali şeklinde kesinleşen mahkeme kararı ile çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesi, ayrıca Nüfus kaydının tetkikinden davacının 5.6.1994, 16.11.1998 ve 24.3.2000 tarihlerinde üç defa evlendiği, 11.11.1996, 4.2.1999, 28.12.2001 tarihlerinde üç defa boşandığı ve davacının Nüfus kaydında boşanma tarihi 28.12.2001 yazılı olduğu halde sözkonusu boşanmaya ilişkin Nizip Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15.07.2004 tarihli olması, bu çelişki giderilerek boşanma tarihi ölüm tarihinden sonra ise boşanma tarihinden itibaren aylık bağlanması gerekirken davacının boşandığı tarih kesin olarak belirlenmeden murisin ölüm tarihini takip eden ay başından itibaren yetim aylığı bağlanmasına karar verilmesi isabetsizdir....

      Bu nedenle, “Nüfus kaydının düzeltilmesi” ve “Babalık davası” olarak davalar tefrik edilip, babalık davalarında aile mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, çocuğun doğum tarihi ile babasının ölüm tarihi arasında 300 günden fazla süre olduğu hususu da göz önünde tutularak, davacıya yaş tashihi davası açması için süre verilip, bu davanın bekletici mesele yapılarak tüm deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı nüfus müdürlüğünün istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

      Hükmün davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Daire çoğunluğu tarafından; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararına da atıf yapılarak “Ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya gerekli ve yeterli süre verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu nüfus kaydı bulunmayan murisin isminin düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir” şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur. Tapu kaydında isminin düzeltilmesi istenen ve gerçek isminin ... olduğu belirtilen kişi, davacı ...’in kardeşidir. Davacı, yetkiye dayalı olarak bu davayı açmıştır....

        Hükmün davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Daire çoğunluğu tarafından; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararına da atıf yapılarak “Ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya gerekli ve yeterli süre verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu nüfus kaydı bulunmayan murisin isminin düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir” şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur. Tapu kaydında isminin düzeltilmesi istenen ve gerçek isminin ... olduğu belirtilen kişi, davacı ...’in kardeşidir. Davacı, yetkiye dayalı olarak bu davayı açmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi’nde hak sahibine karşı açılan 2012/130 Esas numaralı davanın, yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte hak sahibinden geri alınmasına ilişkin olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemli olduğu gözetildiğinde, anılan ... 18. İş Mahkemesince görülen ölüm aylığının kesilmesi işleminin iptaline dair dava ile işbu inceleme konusu itirazın iptali davasının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında “aynı dava” olarak nitelendirilemeyeceği belirgin bulunmakla, dolayısıyla derdestliğin söz konusu olmadığı açıktır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesi kapsamında mükerrer olduğu iddia edilen nüfus kaydının düzeltilmesi/iptali istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Dolayısıyla mahkemece itiraz olup olmadığına bakılmaksızın bu husus mahkemece resen gözetilir. (Yargıtay 8.HD 2017/8292 2019/367 EK sayılı ilamı ve Yargıtay 5....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın davanamesinde; ... ... ...'in ... ... Köyü nüfusuna kayıtlı iken ...'e naklettiğini, ... Köyündeki kaydın açık kaldığını, her iki yerdeki kayıtlara farklı ölüm tarihleri yazılmak suretiyle kayıtların kapatıldığını belirtilerek, her iki kayıttaki kişilerin aynı kişi olduklarının ve ölüm tarihinin 04.10.1979 olarak tesbitine, ...'taki kaydın nakil sebebiyle kapatılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Kaydının düzeltilmesi istenen ... ...'nin, davalı dışında ölü olan ...adında kardeşleri bulunmaktadır....

              nun Çukurova Kurttepe Mahallesi Cilt: 133 Hane:2'deki nüfus kaydına 01.01.1927 olarak yazılan ölüm kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi ... ve ...kızı ...'nun 25.07.1962 tarihinde öldüğünü ve evlilik hanesindeki nüfus kaydında ölüm tarihinin bu tarih olmasına rağmen bekarlık hanesi olan Çukurova ...Mahallesi Hane 2'deki nüfus kaydında ölüm tarihinin 01.01.1927 olarak düşüldüğünü, bu yanlışlığın giderilerek bekarlık hanesine düşülen 01.01.1927 olan ölüm tarihinin evlilik hanesindeki gibi 25.07.1962 olarak düzeltilmesini istemiş mahkemece davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Temyiz aşamasında dosyaya ibraz edilen nüfus kayıtlarının incelenmesinden, idari düzeltme sonucu, ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Soyadı ve Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. 1-Davacının "......" olan soyadının "Tutar" olarak değiştirilmesine ilişkin Nüfus Müdürlüğü temsilcisinin temyiz itirazlarının incelemesinde; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-İddianın ileri sürülüş şekline göre, davadaki diğer talebin ...'nin mükerrer nüfus kaydının iptali olduğu, ...'...

                  UYAP Entegrasyonu