İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Akdeniz İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün 27/02/2018 tarihli cevabi yazısında, davacının babası olan T4 bilgi işlem ve nüfus aile kütük kaydının incelenmesinde; 24/11/1925 tarihinde nüfusa yersel yazım ile tescil edildiğini, babası Mulla Mehmet'in nüfusa kaydının bulunmadığını, ölü Mulla Mehmet olarak yazıldığını, yersel yazımda ölü olanların nüfusa tekrar yazılmadığını, bu nedenle Mulla Mehmet'in nüfus kaydının gönderilemediğinin belirtildiğini, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün 20/07/2011 tarih ve 65595 sayılı Yersel Yazımdan Önce Ölenler konulu yazısında; "Yürürlükten kaldırılan; 1543 sayılı Genel Nüfus Yazımı Kanununun 5 inci maddesinde “Yazım, kurullarının insan oturan yerleri birer birer gezip ev halkından evde bulunanları görmeleri suretiyle yapılır.”, 6 ncı maddesinde “Bölgelerinde; yazım yapılacağı ilan edilen günlerde o bölge halkının evlerinde oturmaları mecburidir.”, Nüfus...
un nüfus kayıtlarında ölüm araştırması kaydının kaldırılarak ölü olup olmadığının tespiti istenmiş; Mahkemece davanın çekişmesiz yargı işi olduğundan bahisle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s.243). “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....
Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Zabıta tahkikatında ölüm tarihi ve vatandaşlık numarası belirlenen Abdulkerim'in ölüm kaydına dayanak bilgi ve belgeler ile bütün mirasçılarını gösterir vukuatlı nüfus aile kaydının ilgili nüfus müdürlüğünden, 2-Dava konusu ... ada ... parsel nolu taşınmazın, ... parsel nolu taşınmazdan imar yolu ile oluştuğu, ... nolu parselin ise hükmen Abdulkerim mirasçıları adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Hükmen tescil hakkındaki mahkeme kararı ve diğer belgelerin tapu müdürlüğünden, 3-... parselin kadastro tesbitine esas Haziran 1942 tarih ... sıra nolu tapu kaydının tapu müdürlüğünden, Getirtilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki nüfus kaydının incelenmesinde Adli Tıp Kurumu raporuna göre ... olarak tespit edilen ... ...'in 25.5.1960 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bir kişinin ölümünden çok sonra çocuğunun olması yaşamın olağan akışıyla bağdaşmamaktadır. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamalarına göre nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalar kamu düzeniyle yakından ilgili bulunduğundan hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği kanıtlar esas alınıp öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır. Şu kadar ki belgelere dayalı nüfus kayıtlarının aksi somut ve kesin delillerle kanıtlanmadan bunlarda değişiklik yapılamaz. Nüfus kaydında ...'in ölüm tarihi ve ...'...
İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı vekili, müvekkilinin babaannesi olan T1 vefat ettiği halde nüfus kaydına ölüm tarihinin yazılmadığını, nüfus müdürlüğünce ölüm araştırmasının devam ettiğinin bildirildiğini beyan ederek, mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, ölüm araştırmasının ne kadar süreceğinin belli olmadığı, bu hususun bekletici sebep olarak da değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacının mirasçılık belgesi talep ettiği babaannesi T1 nüfus kaydının olaylar hanesinde "ölüm araştırması" ibaresinin bulunduğu, muris olarak bahsi geçen kişinin 01/07/1903 doğumlu olduğu anlaşılmaktadır....
ın nüfus kaydında 1961 olarak yazılı ölüm tarihinin de 1927 olarak düzeltilmesine karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, davacının babası ...'in annesinin -mevcut nüfus kaydında annesi olarak görünen ...'nin kimlik bilgileri, ölüm tarihi yazılmak, sadece doğum yeri Serez olarak değiştirilmek suretiyle- ... olduğunun tespitine ve bu nüfus kaydının zaten nüfus kaydında annesi olarak görünen ... ile irtibatlandırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece davanın kabul edilmesine karşın, hükümde ...'in annesinin mevcut nüfus kaydının sadece doğum yeri değişik yazılmak suretiyle tekrarlanmış olması nedeniyle infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması ve ayrıca karar başlığına yargılamaya katılan Cumhuriyet Savcısının adı, soyadı ve sicil numarasının yazılmamış olması doğru görülmemiştir....
Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davalıların çocuğu olarak gerçeğe aykırı belgelerle nüfusa tescil edilen ve yine gerçeğe aykırı belgeyle ölüm kaydı işlenen Neriman Kuran isimli kişiye ait nüfus kayıtlarının sahte olduğu iddiası ile iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Her ne kadar yapılan araştırmalarda nüfus kaydının iptali istenen T4'e ulaşılamamış ise de, T3 celp edilen T4'e ait doğum tutanağı ve Fevzipaşa Vergi Dairesi yazı cevabından şahsın vergi numarasının olması nedeniyle ilgili resmi kayıtlara göre T4 isimli bir kişinin bulunduğu, davacı tarafça gerçekte var olmadığı için nüfus kaydının iptali istenen şahsın yaşamadığının ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davanın REDDİNE " şeklinde karar verilmiştir....
Sayılı kararında Bedo kızı Fatma'nın en son nüfus kaydına göre ölümünün tespiti kaydının nüfus kaydına işlendiği, bu kayda göre Bedo kızı Fatma'nın yaşadığı, ölüm kaydı ve tarihinin tespit edilemediği, ölüm kaydı bulunmayan kişi adına veraset ilamı düzenlenmesinin mümkün olmadığı ifade edilmiş ise de, Asliye Hukuk Mahkemesinin karar tarihi olan 18.05.2021 tarihinde sonra, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 33 üncü maddesi uyarınca yaptırılan tahkikat ile Yenişehir/Diyarbakır Kaymakamlığının 28.09.2021 tarih ve 23452924- 2280 sayılı tespitine istinaden, Yenişehir/Diyarbakır Kaymakamlığının 28.09.2021 tarih ve 23452924- 2280 sayılı oluruna dayanılarak TC kimlik numaralı Bedirhan ve Ayşe kızı Fatma'nın ölüm tarihinin 10.11.1985 olarak nüfus kaydına işlendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, sulh hukuk mahkemesinin karar tarihi olan 30.11.2021 tarihinden önce, 21.09.2021 tarihinde murise ait ölüm kaydının nüfusa işlendiği, Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1014 E....
Her ne kadar sağ olarak doğmuş ancak nüfus kütüğüne tescil edilmeden ölen çocuklara ait ölüm tutanakları nüfus idaresince kabul edilerek ölüm tutanağındaki bilgilere dayanılarak doğum tutanağı tutulup her ikisi de sırasıyla aile kütüğüne geçirilirse de somut olayda ölüm tutanağı düzenlenmediği, bu nedenle de mahkemece bir kimsenin tescil tarihinden önce öldüğünün tespitine karar verilmesinin hayatın olağan akışı ile bağdaşmayacağının düşünülmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 363/1. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oy birliğiyle karar verildi.28.03.2022 (Pzt.)...