Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamının taraflarından ...’ın vefat ettiği ileri sürülmüştür. Adı geçene ait ölüm tarihini gösteren aile nüfus kaydının ilgili nüfus müdürlüğünden istenerek dosyaya alınmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 16.06.2009...

    Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK.’nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı MÖHUK.’nun 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir....

      Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK'nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı MÖHUK'nun 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın "açıkça" olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilim bulunduğunu göstermektedir....

        MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Mahkemece Verilen Karar Mahkemenin 17.06.2010 tarih, 2009/679 E. ve 2010/205 K. sayılı kararı ile davacının davalı şirkette ortaklığı bulunduğu, hisse bedelinin iadesi talepleriyle açılan davaların reddedildiği, kararların onandığı, davacının yabancı mahkemede dava açarak talebini hüküm altına aldırdığı, davaya konu yabancı mahkeme kararının Türk Yargı kararları ile çeliştiği, yabancı mahkeme kararının Türk Yargı kararlarını hiçe sayarak uygulanmasının Türk Hukukunda ve yargısında eşitsizliğe ve istikrarsızlığa yol açacağı, kamu düzenine aykırılık taşıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. B....

          Buna göre, yabancı mahkeme kararının verildiği devlet ile Türkiye arasında mütekabiliyet bulunmalı, ilam Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuya ilişkin olmalı, davalının savunma haklarına uygun davranılarak verilen hüküm Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmamalıdır. Türk Milletlerarası Özel Hukukunda, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin olarak verdikleri ve o devletin kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların tenfizi ve tanınmasına ilişkin davalarda; tenfız dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin; ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi zorunludur....

          “Tanıma” başlıklı 58.maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.”“Kesin Hüküm ve Kesin Delil Etkisi” başlıklı 59.maddesinde: “Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.” Hükümleri yer almaktadır.Hemen belirtmelidir ki, her mahkeme kararının kesin hüküm ve icra kabiliyeti olmak üzere iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Kesin hüküm teşkil eden mahkeme kararları-istisnalar dışında- icra kabiliyeti de taşırlar....

            Sivil Hukuk Dairesinde davalılar aleyhine açılan davanın kabul edildiğini, söz konusu mahkeme kararının 03.12.2013 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek Federal Almanya Cumhuriyeti Memmingen Asliye Hukuk Mahkemesi 2. Sivil Hukuk Dairesinin 24.09.2007 tarih ve 2 O 903/06 sayılı ilamının tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yabancı mahkeme ilamının tenfizi için açılan davanın daha önce reddedildiğini, kesin hüküm bulunduğunu, yabancı mahkeme kararının aslı ve onaylı tercümesinin ve yabancı mahkemede açılan davada dava dilekçesinin müvekkiline adli yoldan tebliğ edildiğine dair bir evrakın bulunmadığını, bu durumda yabancı mahkeme ilamının tenfiz koşullarının bulunmadığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2020/99 ESAS - 2021/212 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Van 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/99 Esas-2021/212 Karar sayılı dava dosyasında verilen davanın reddine dair karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle, vefat eden ikiz kardeşi T1 ile nüfus kayıtlarında karışıklık olması sebebiyle kaydının saklı kaldığını, nüfus müdürlüğünün ölü göründüğünü belirttiğini, tüm kardeşleri ile DNA testlerinin alındığını, bu nedenlerle saklı nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı nüfus müdürlüğü duruşmada takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir....

              İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) uyarınca, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu durumu re'sen gözetir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır (MÖHUK m.50/1). Yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin davalarda, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunludur (5718 s.MÖHUK m.53/1)....

              Asliye Hukuk Mahkemesince, Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca davacının yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesi kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olduğu, yetkili mahkemenin ise davacının yabancı olması sebebiyle yerleşim yeri dikkate alınmayarak davalı yanın yerleşim yeri gözönünde tutularak karar verildiği, nüfus kaydının düzeltmesini isteyen davacının yerleşim yeri kesin yetkili mahkeme olması sebebi ile ikametgah adresinin ... Mah. ... Sok. No: 50/1 .../... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Davanın tarafı yabancıdır....

                UYAP Entegrasyonu