Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; yabancı Mahkeme ilamına konu davanın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi içinde kaldığını, yabancı Mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Türk hukuk kurallarına göre çözümlenmesi gerektiğini, olayda yabancılık unsurunun bulunmadığını, uyuşmazlığa Alman hukukunun uygulandığının belirtildiğini, davacının yabancı Mahkemede açtığı davadaki talebinin anonim şirkette bulunan ortaklık payının iadesine ilişkin olduğunu, oysa davacının müvekkili şirketin ortağı olmadığını, müvekkili şirketin ortağı olmayan bir kişinin ortaklık payının iadesine karar verilemeyeceği gibi bu kararın tenfizine de karar verilemeyeceğini, davacının kanuna karşı hile yoluna giderek davasını Almanya'da açmak suretiyle sonuca ulaştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından MÖHUK’ün 53. maddesinde belirtilen belgelerin sunulduğu, yine aynı Kanun’un 54. maddesinde belirtilen şartların bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Federal Almanya Cumhuriyeti LG Neukölln Eyalet Mahkemesinin 10 C 206/10 sayılı ve OLG Berlin Mahkemesinin 83 S 50/12 sayılı kararlarının tanınmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, 5718 sayılı MÖHUK’un 58. maddesi gereğince yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır....

      CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yabancı mahkeme ilamına konu davanın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi içinde kaldığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Türk hukuk kurallarına göre çözümlenmesi gerektiğini, olayda yabancılık unsurunun bulunmadığını, uyuşmazlığa Alman hukukunun uygulandığının belirtildiğini, davacının yabancı Mahkemede açtığı davadaki talebinin anonim şirkette bulunan ortaklık payının iadesine ilişkin olduğunu, oysa davacının müvekkili şirketin ortağı olmadığını, müvekkili şirketin ortağı olmayan bir kişinin ortaklık payının iadesine karar verilemeyeceği gibi bu kararın tenfizine de karar verilemeyeceğini, davacının kanuna karşı hile yoluna giderek davasını Almanya'da açmak suretiyle sonuca ulaştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

        MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ: A.Mahkemece Verilen İlk Karar Mahkemece 17.06.2010 tarih, 2009/677 E. ve 2010/204 K. sayılı kararı ile davacının davalı şirkette ortak olduğu ve şirkete karşı alacak davaları açarak hisse bedelinin iadesi yönünde taleplerde bulunduğu, açılan davaların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 405 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca "pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri istemeyezler" şeklindeki yasal düzenlemeye dayalı reddedildiği, davacının yabancı mahkemede dava açarak talebini hüküm altına aldırdığı, davaya konu yabancı mahkeme kararının sonuçları ile Türk yargı kararlarının çeliştiği, eşitsizliğe ve istikrarsızlığa yol açacağı, kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir. B....

          Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, dairemizce "… …. 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 42/1. maddesi "yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır.Tanımada 38 nci maddenin (a) ve (d) bentleri uygulanmaz" hükmünü içermekte olup, 42/2. maddesi ise " ihtilafsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tabidir" demektedir. Bu durumda ihtilafsız kaza kararlarının tanınması imkan dahilindedir....

            Davanın açılması, tebligatların yapılması, delillerin toplanıp değerlendirilmesi hükmün verilmesi ve kesinleştirilmesi hakimin kanunununa tabidir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/357- 2022/970 DAVA KONUSU : Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizi-Tanınması İstemli KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ve davalının, Hollanda Gelderland Mahkemesinin 06/11/2019 tarihli, C/05/343274/ES RK 18- 535 dosya numaralı sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararının 17/01/2019 tarihinde kesinleştiğini, davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Aile mahkemesinde zina nedenine dayılı boşanma davası açtığını, dava devam ederken işbu davanın açıldığını, bu nedenle bu davanın görülemeyeceğini ve yabancı mahkeme kararının yerine getirilmesine engel sebepler ortaya çıktığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile nüfus aile kayıt tablosu, yabancı mahkeme ilâmı aslı, onaylı tercümesi, apostil şerhi ile tüm dosya kapsamı çerçevesinde yapılan değerlendirmede; tarafların Overıjssel Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01/02/2021 tarihli C/08/253608/ES RK 20-5883 dosya numaralı, 17.02.2021 kesinleşme tarihli kararı ile boşandıkları, tanıma davasının yasal şartlarının subut bulduğu gerekçesi ile yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmiştir IV. İSTİNAF A....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2022/86 ESAS - 2022/167 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı davalı T3 tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği anlaşılmakla dosya incelendi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalının, 26.07.2008 tarihindeki evliliğinden önceki medeni durumunu gösteren nüfus kaydının incelenmesi gerekli görülmüştür. Sözü edilen tarihten önceki medeni durumunu gösteren nüfus kaydının nüfus müdürlüğünden istenerek dosyaya alınmasından sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 30.04.2015 (Per.)...

                  UYAP Entegrasyonu