Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.” 5718 sayılı Kanun'un tanımaya ilişkin hükümleri incelendiğinde, “Tanıma” başlıklı 58.maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hükümler incelendiğinde, 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/318 ESAS 2022/3 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İzmir 17....
Nüfus kayıtları ve davacı vekilinin beyanına göre davacının Türk Vatandaşlığından çıktığı ve nüfus kaydının kapatıldığı bellidir.İstanbul BAM 1.HD 2019/749 E - 875 K sayılı ilamında açıklandığı üzere , 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. Maddesine göre Türk vatandaşlığının kaybı nedeniyle kapatılan kayıtlar üzerinde isim ve soyisim düzeltmesi yapılması mümkün olmadığı gibi 2525 sayılı Soyadı Kanunu 3.maddesindeki hükümlere göre yabancı ülke soyadının (Von Zabern) verilmesi de mümkün olmadığından" davanın reddine karar verilmiştir....
Yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarına, yabancı mahkemece verilen kayyımlık kararının tanınmaması halinde, aynı davayı Türk mahkemelerinde açmaya zorlama, 5718 sayılı Kanun'un amacına aykırı olmaktadır." Bu bağlamda Türk vatandaşları hakkında yabancı mahkemelerce verilen vesayete ilişkin ilamların tanınması ve tenfizine yasal engel bulunmadığı anlaşılmaktadır. Vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararlarının kesinleşmesi yönünden ise "5718 Sayılı Kanunun 50. md.’si gereği tenfize konu olacak mahkeme kararlarının verildiği ülke kanunlarına göre kesinleşmiş olması gerekmektedir. Yabancı mahkeme kararının; kesin hüküm etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder (MÖHUK 59. md.). Netice itibariyle bu karara kesin hüküm kuvvetini verildiği ülkenin usul kuralları verecektir. Bu kararın tanınmasını ve tenfizini isteyen taraf, söz konusu yabancı ilamın kesinleştiğini gösteren belgeyi ibraz etmek zorundadır (MÖHUK 53(1 b))....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ... Cumhuriyet Başsavcılığı 12.01.2016 tarih ve 2016/1 sayılı davaname ile "Reşit Olmayanla Cinsel İlişki" suçu mağduru ...'ın nüfus kayıtlarındaki yaşının gerçeği yansıtmadığı gerekçesi ile doğum tarihinin ay ve günü baki kalmak üzere 1998 olarak düzeltilmesi talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıt (yaş düzeltimi) düzeltme istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2022/22 ESAS, 2022/142 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/22 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 14/06/2022 tarihli 2022/142 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....
Hukuk Dairesince “...5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 50. vd. maddelerinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması düzenlenmiş bulunmaktadır. Yabancı mahkemeler tarafından verilmiş ve o devlet kanunlarınca kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi için Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesi gerekir. Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi ise yabancı mahkeme ilamının tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. (MÖHUK 58.m) Somut olayda, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararlarının tenfizi için davacı tarafa süre ve imkan verilmesi gerekirken, bu husus ikmal edilmeden hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararlarında kesinleşme şerhi bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm , davacı tarafından temyiz edilmiştir. MÖHUK 34.maddesi hükmünce kesinleşen yabancı mahkeme kararlarının diğer şartlarıda taşıması kaydıyla Türkiye'de icra edilebileceği öngörülmüş olup, her ne kadar mahkemece de tenfizi istemini yabancı mahkeme kararlarında kesinleşme şerhi bulunmadığı gerekçe gösterilerek tabelin reddine karar verilmiş ise de, ... Devletiyle Türkiye arasında imzalanan 28.5.1929 tarihli "Hukuki ve Ticari Mevvadi Adliyeye Müteallik Münasebeti Mütekabiliye Dair Sözleşme" ve 1954 tarihli "Usül Hukukana Dair Lahey" sözleşmesi kapsamında mahkemece, tenfiz istenen ilgili yabancı mahkeme kararlarını veren mahkemelere usulüne uygun olarak yazı yazılarak anılan yabancı mahkeme kararlarının kesinleşip kesinleşmediği saptanmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir....
ın boşanmalarına ve ortak çocuklarının velâyetine dair Moldova Cumhuriyeti Laloveni İli Mahkemesinin 18.10.2013 tarihinde kesinleşen, 09.09.2013 tarih ve 2-1143/13 sayılı karar ile Moldova Cumhuriyeti Laloveni İli Mahkemesi'nin 06.07.2015 tarihinde kesinleşen 04.06.2015 tarih ve 2-597/2015 sayılı kararlarının tanınmasına ve nüfus kayıtlarına işlenmek suretiyle tenfizine, tarafların ortak çocukları 04.04b2005 Constanta/Romanya doğumlu ... ... ve 02.10.2009 Laloveni/Moldova doğumlu ... ...'ın velâyetlerinin davacı anneye verilmesine ilişkin Moldova Cumhuriyeti Laloveni İli Mahkemesinin 18.10.2013 tarihinde kesinleşen, 09.09.2013 tarih ve 2-1143/13 sayılı karar ile Moldova Cumhuriyeti Laloveni İli Mahkemesi'nin 06.07.2015 tarihinde kesinleşen 04.06.2015 tarih ve 2-597/2015 sayılı kararlarının tanınmasına ve nüfus kayıtlarına işlenmek suretiyle tenfizine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Dairemizce re'sen kamu düzeni halleri ile istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Yabancı mahkeme ilamının incelenmesinde; Düren Sulh Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi) 'nin 11/12/2012 tarihli 34 XX 499/11 dosya sayılı yabancı mahkeme ilamının 22/01/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. MÖHUK 50 ve 58. maddelerine göre tanıma yabancı mahkemelerce hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş olan ilamların Türkiye'de icra edilebilmesi,Türk mahkemelerince verilen tenfiz ve tanıma kararı verilmesine bağlıdır. Bu düzenleme karşısında yabancı mahkeme dışındaki idari makamların işlem ve kararlarının Türkiye'de 5718 sayılı yasaya göre tanınması veya tenfizi mümkün değildir. İlk derece mahkemesinin ulaştığı sonuç ve gerekçede her hangi bir hata bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....