Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tabi mirası için mirasçılık belgesi vermeyi engelleyen bir hüküm olmadığını, ayrıca çekişmesiz olarak verilen mahkeme kararlarının Türk mahkemelerince tanınmasına ve tenfizine imkanı olmadığını, çünkü mirasçılık belgesinin aksi ispat edilinceye kadar geçerli olduğunu, mirasçılık belgesinin doğru olmadığı dava yoluyla ileri sürülebileceği gibi iptali ve yenisinin düzenlenmesini isteyebileceğini bu nedenle Türk mahkemelerince tanıma ve tenfiz yoluna gidilemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Hukuk Dairesi benzer bir olayda verdiği 2011/12222 Esas ve 2012/3614 Karar sayılı emsal kararında "...2525 sayılı Soyadı Yasası’nın 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra, bu Kanun’a göre çıkartılmış bulunan 2891 sayılı Soyadı Nizamnamesi’nin 7. maddesinde de “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, yine aynı Nizam­namenin 5. maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hü­kümlerine yer verilmiş olup, davacının almak istediği soyadının anılan Yasa ve Tüzüğün sözü edilen hükümlerine aykırı olduğu gözetilmeden, “S…” olan soyadının “S… Southall” olarak değiştirilmesine karar verilmiş bulunması doğru görülmemiştir..." şeklinde gerekçe oluşturarak yerel mahkeme kararını bozmuştur....

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla; davacı şirketlerce, Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğünce ihalesi yapılan "Ordu Stadyumu Yapım İşi"nin, cari yıl yatırım programında yer aldığı, yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olarak gerçekleştirildiği, bu nedenle uluslararası ihale kapsamında olması nedeniyle de döviz kazandırıcı faaliyet kapsamında bulunduğu ileri sürülerek hak ediş ödemeleri üzerinden kesilen damga vergisinin iadesi gerektiği iddia edilmiş ise de; dosyadaki bilgi ve belgeler ile ilgili mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; ihalenin uluslarası ihale kapsamında olması için yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olması şartının yanında ayrıca yabancı firmalarca da teklif verilmesi şartının bulunduğu, bu bağlamda yabancı firmalarca teklif verilmesi şartının arandığı düzenlemenin yürürlüğe girdiği 09/08/2016 tarihinden sonra 23/11/2016 tarihinde yapıldığı anlaşılan ihaleye yabancı isteklilerce teklif verilmediği...

    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirkette ortak olduğu ve şirkete karşı alacak davaları açarak hisse bedelinin iadesi yönünde taleplerde bulunduğu, açılan davaların ... m. 405/... uyarınca "pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri istemeyezler şeklindeki yasal düzenlemeye dayalı reddedildiği, davacının yabancı mahkemede dava açarak talebini hüküm altına aldırdığı davaya konu yabancı mahkeme kararının sonuçları ile Türk yargı kararlarının çeliştiği, eşitsizliğe ve istikrarsızlığa yol açacağı, kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK'nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....

      Tasfiye payına mütaallik hakları mahfuzdur." şeklindeki yasal düzenlemeye dayalı reddedildiği, kararların da onandığı, davacıların ise yabancı mahkemede dava açarak talebini hüküm altına aldırdığı, davaya konu yabancı mahkeme kararının sonuçları ile Türk yargı kararlarının çeliştiği, eşitsizliğe ve istikrarsızlığa yol açacağı, kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK'nın 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı MÖHUK'nın 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir....

        Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz." hükmünü, 59.maddesi “Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.” hükmünü içermektedir. Bu hükümlerden çıkan sonuç şudur: Eğer yabancı mahkemece verilmiş olan hukuk davasına ilişkin bir karar Türkiye'de tanınmış ise, o ilamın kesin hüküm etkisi, tanımaya ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren değil, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlar. Başka bir ifade ile, yabancı mahkemece verilen boşanma kararı tanınmakla, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte taraflar boşanmış sayılırlar ve evlilik birliği bu tarihte sona ermiş olur. Nüfusa da, yabancı mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşme tarihi boşanma tarihi olarak yazılır. (Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik m.58/1). Tarafların ......

          Davacı tarafın dilekçe ekinde sunduğu Hannover Yerel Mahkemesi (Aile Mahkemesi) kararı hakkında 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 50- 59. maddeleri arasında düzenlenen yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin olarak verilmiş herhangi bir kararın mevcut olmadığı da anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. HMK 353/1- b-1 maddesine göre, ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine duruşma yapılmadan karar verilir....

          Yargı kararlarından alınacak harçlar ise 492 sayılı Harçlar Kanununda düzenlenmiş olup, Kanunun "Hakem Kararları" başlıklı 3. maddesi; "Hakem kararlarının infazı lazım geldiğine dair mahkeme başkanı veya hakim tarafından verilen şerhlerden, hakem kararının mahiyetine göre, karar ve ilam harcı alınır. Yabancı hakem kararları ile, kanun gereğince tahkim yolu ile halli mecburi olan davalardan da aynı suretle harç alınır" hükmünü taşımaktadır. "Yabancı Mahkeme İlamları" başlıklı 4. maddesinde ise; "Yabancı bir mahkeme tarafından verilen ilamların tenfizi için açılacak davalardan, bu ilamlarda hükmolunmuş şeyin değeri, nevi ve mahiyetine göre (1) sayılı tarife gereğince harç alınır" hükmü öngörülmüştür....

            Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede: Dava vesayet kararına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir. 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....

            Aynı kanunun 59. maddesine göre ise; Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder. Şu durumda, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması halinde; taraflar, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren boşanmış hale geleceklerdir. Hal böyle olunca; davalı tarafça açıldığı bildirilen yabancı mahkemece verilmiş boşanma kararının tanınmasına ilişkin dava dosyasının incelenmesi ve bekletici mesele yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu