ın çocukları olmasına rağmen yanlışlıkla.... oğlu ... ile eşi ..... çocukları olarak nüfusa tescil edildiklerini, yanlış olan nüfus kayıtlarının iptali ile gerçek anne ve babaları kütüğüne tescil edilmek suretiyle nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesine göre asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece davaya görevli asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın hak düşürücü süreden reddi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, hatalı yazılan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; nüfus kütüğüne 27.10.1978 tarihinde ... adında bir çocuğunun tescil edilmiş olmasına karşın gerçekte böyle bir çocuklarının olmadığını ileri sürerek, ...’ın nüfus kaydının iptalini istemiştir. Dosyaya getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden, davacı ...’ın, ...’la evli ve eşinin halen sağ olduğu, kaydının iptali istenilen ...’nin de ... ve ...’nün müşterek çocukları olarak 27.10.1978 tarihinde 03.02.1975 doğumlu olarak nüfusa tescil edildiği, ...’nin kaydının iptali için bu davanın salt babası ... tarafından açıldığı anlaşılmaktadır....
Doğum ve ölüm vukuatının nüfus kütüğüne geçirilmesi nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu ve davacının bugüne kadar hiçbir şekilde nüfusa kaydedilmediği kendisinden önce doğup ölmüş olan kardeşinin nüfus kaydını kullandığı anlaşılmakla Mahkemece; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 7/1.maddesi gereğince davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi isabetsiz ise de sonucu itibarıyla doğru olan red kararının gerekçesi değiştirilerek yukarıdaki gerekçe ile ONANMASINA, 12.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : 1-Nüfus Müdürlüğü 2-... Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2009/9399 sayılı davanamesi ile ... (... )'in nüfus kütüğünde mükerrer olan kayıtlarının iptali istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davanamede, ...'ın gerçek babası ...'ın nüfus kütüğüne kayıtlı olduğu halde, ayrıca annesi ... 'in sonradan evlendiği ...'ın nüfus kütüğüne de ... ve ... doğumlu olarak iki kez daha kaydının yapıldığı bildirilerek mükerrer olan bu iki kaydın iptali istenmiş, mahkemece adı geçenin, ... hanesindeki 22.12.1972 doğumlu ... T.C.Kimlik no'lu kaydının iptaline karar verilmiştir....
ın nüfus kütüğüne kayıtlı olan... ... adlı çocukları olmadığını bildirerek bu kayıtların iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dilekçesinde davacı kardeşi ...'ın bekar ve çocuksuz öldüğü halde nüfus kütüğüne... adlı çocukların kayıtlı olduğunu ileri sürerek adı geçen çocukların bu hanedeki kayıtlarının iptalini istemiş, mahkemece, adı geçen çocukların ...'ın nüfus kütüğüne kayıtlı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davada yasal hasım olan davalı ... Müdürlüğünün temyiz hakkı nüfus kayıtlarında bir düzeltme yapılması halinde mümkündür. Dava reddedildiğine göre, nüfus kayıtlarında bir değişiklik söz konusu olmayacağından, nüfus müdürlüğünün mahkeme kararını temyiz etmesinde kamu yararını ve haklarını ilgilendiren bir husus bulunmadığından temyiz isteminin REDDİNE, 12.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davalı T5 yönünden babası itibari ile gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali talebi yanında T5 ile T6'nın aynı kişi olup her ikisinin mükerrer kayıt olduğu iddiası bulunduğundan bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır....
in istinafında baba hanesine kayıt olması yönündeki itirazı iş bu davanın konusu olmayıp idari yoldan nüfus müdürlüğüne yapılacak başvuru ile çözülmesi mümkün olduğu aksi halde yeni bir davanın konusuz olabileceği gerekçesi ile dahili davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına kararına karşı süresi içinde dahili davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, davalı ...'nun doğrudan davalı baba ... kütüğüne tescil edilmesi yönünden temyiz başvurusunda bulunulmuştur. C. Gerekçe 1....
Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Ayrıca soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. (bknz....
Bilindiği üzere doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeniyle bu kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 35/1. maddesinde de "Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamı illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklardır..." şeklinde hüküm bulunmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmelidir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, 24.8.1980 günü hastanede doğup nüfusa 22.6.1981 tarihinde tescil edilen ... ile annenin bildirimi üzerine nüfus kütüğüne 27.7.1980 doğumlu olarak 10.8.1982'de tescil edilen ...'ın aynı kişi olduğu ileri sürülerek, mükerrer olan kaydın iptali istenilmiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle doğum tutanakları ve nüfus kayıtları ile tanık anlatımlarından hastanede 24.8.1980 günü doğan ... ile nüfusa 27.7.1980 doğumlu olarak kayıt edilen ..'in aynı kişi olduğu anlaşılmakla, mahkemece mükerrer kayıt niteliğindeki ...'a ilişkin nüfus kaydının iptaline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 30.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....