Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İpoteğin 1958 yılında tesis edildiği dikkate alındığında, davacıların ipotek alacaklıların adreslerini, sağ olup olmadıklarını, ölü iseler mirasçılarının kimler olduğunu bilmeleri gerektiğinin kabulü, genel hayat tecrübelerine aykırılık oluşturacaktır. Bu nedenle ölü kişiler aleyhine dava açılmasının HMK’nın 124’üncü maddesinin ikinci fıkrasında açıklanan dürüstlük kuralına aykırılık oluşturmayacağı, ölü kişiye karşı dava açılması durumunun yanılgıya dayalı olduğunun ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle mahkemece davacıya, HMK’nın 124’üncü maddesi gereğince davayı mirasçılara yöneltme imkânı tanınmadan ve yöneltmek istediği takdirde de mirasçılarının tespiti ile bunlara tebligat çıkartma fırsatı verilmeden hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Şöyle ki; Dairece geri çevirme yolu ile ikmal edilen nüfus kayıtlarından; ... kızı ...’nin soyadının ... olduğu, ... isminde çocuğunun olduğu, bahsi geçen kişinin nüfus kayıtlarında kapalı kayıt olarak yer aldığı, yine ... oğlu ...’un soyadının ... olduğu, eşi ...’in 1948 yılında öldüğü, çocukları ..., ..., ..., ... ve ...’in de ölü oldukları, kızı ...’nin ise nüfus kayıt tablosunda kapalı kayıt olarak yer aldığı, ... kızı ...’nin soyisminin ... olduğu, eşi ...’ın 1956 yılında öldüğü, çocukları ..., ..., ..., ...’ün öldükleri, kızı ...’nın nüfus kaydının kapalı kayıt olduğu, ...’nin soyisminin ... olduğu,1957 yılında öldüğü, ... kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ...’in kayıtlarının bulunamadığı anlaşılmakla; kapalı kayıtların sonuçlarının getirtilmesi,Dairece noksan ikmali yazısında açıkça isimleri belirtilen kişiler ile kayıtlarda geçen kişilerin aynı kişiler olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, kaydı bulunamayan şahısların...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Hekimhan Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2005 gün ve 2005/4 numaralı davanamesinde sağ olduğu halde nüfus kütüğüne ölüm kaydı düşülen ... 'ün ölüm kaydının iptali ve kardeşi ... 'ün ölü olduğunun tespiti ile nüfus kaydına ölüm şerhinin düşülmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Kaydının düzeltilmesi istenilen ...'...

        olarak yazıldığını ileri sürerek tapu kaydındaki baba adının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...nüfus müdürlüğü ve zabıta aracılığı ile yapılan araştırmada, davacı “... kızı, ...” dışında “... kızı, ...” isminde bir kişinin daha olduğunun bildirildiği, ancak mahkemece bildirilen “... kızı, ...’in” tapu maliki olup olmadığı hususunda yeterince araştırılma yapılmadığı, bu durumda mahkemece nüfus müdürlüğünden gerekli araştırma yapılarak “... kızı ...” in evlenmeden önceki soyadının “...” olup olmadığının belirlenmesi, sağ ise kendisi, ölü ise mirasçıları dinlenerek taşınmazda mülkiyet iddiası olup olmadığının araştırılması” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi....'...

          Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında,....lçesi nüfusuna kayıtlı ... kızı ...r ile ... kızı ...r isimli iki kişinin daha var olduğu anlaşılmaktadır. ... kızı ...r ölü olup, diğer ...r'in sağ olup olmadığı nüfus kaydından anlaşılamamaktadır. Mahkemece tapu kayıt maliki ...r ile nüfusa kayıtlı diğer iki ... Üçer adlı şahısların bir ilgisinin olup olmadığı araştırılmamıştır. Nüfus kaydından sağ olup olmadığı anlaşılamayan ...r'in sağ ise çağrılıp dinlenmesi, ölü olan ...r'in taşınmazla ilgisinin olmadığını iddia eden davacının delillerinin toplanması gerekir. Davacı ... kızı olup, taşınmaz senetsizden tescil edildiğinden, davacı ile taşınmaz zilyedi ... arasında bir bağlantı kurulmuş değildir. Ayrıca, taşınmazın tapulama tutanağında adı geçen ...'ın davacının babası olduğu konusunda da dosyada herhangi bir delil mevcut değildir. Mahkemece bu konudaki deliller toplanmalı ve veraset ilamı getirtilerek gerekli inceleme yapılmalıdır....

            Nüfus kaydında ölü olduğunun tespiti istemine ilişkin davada, ölenin adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre, adresinin bulunmadığı, müteveffaya ait ölüm kağıdına göre oturduğu yerin belirtildiği, bu durumda uyuşmazlığın, oturduğu yer mahkemesinde sonuçlandırılması gerektiği sonucuna varılacaktır. (Yargıtay 17. H.D. 23/10/2014 gün 2014/11408 E. 2014/14026 K.) TMK'nun 19. maddesine göre; yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir....

            Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosyanın incelenmesinde; 20.11.2015 tarihli tensip tutanağında, davaya konu 101 ada 50 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından Sabri oğlu ...’un ölü olduğunun belirtildiği görülmüştür. Ancak adı geçen paydaşın nüfus kaydına dosya içerisinde rastlanamamıştır. Taraf teşkilinin denetlenebilmesi için kayıt maliki ...’un nüfus kaydı getirtilerek sağ olup olmadığının tespit edilmesi, ölü olduğunun anlaşılması halinde mirasçılık belgesinin ilgilisinden temini ile dosyaya eklenmesi, Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 17.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              Hâl böyle olunca; yukarıda kimlik bilgileri yer alan kişilerin ölü olup olmadıklarının araştırılması, sağ iseler kendilerinin; ölü iseler getirtilecek nüfus kayıtlarına göre mirasçılarının dinlenmesi, davaya konu taşınmazda mülkiyet hakkı iddialarının olup olmadığı hususunun sorulması, bu kişilerin beyanlarının daha önce 12/03/2013 tarihinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile birlikte değerlendirilmesi, yapılacak değerlendirme sonucunda kanaate varılamadığı taktirde davaya konu taşınmazda yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda yeniden keşif yapılması ve toplanacak delillere göre karar vermek gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....

                ın nüfus kaydı getirtilerek ölü mü - sağolduğunun araştırılması, ölü ise veraset ilamının dosyaya konulmasından, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Solhan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08.12.2006 gün ve 2006/7 numaralı davanamesi ile nüfus kütüğünde ölü olarak kayıtlı bulunan ...'in sağ olduğunun tespiti ile ölüm kaydının iptali istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 01.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu