İlk Derece Mahkemesince özetle; T4'e ait aile nüfus kayıt tablusu UYAP sistemi üzerinden dosya arasına alınarak yapılan incelenmesinde; Abdu ve Fatma kızı, Uludere 01/07/1926 doğumlu T.C. Kimlik numaralı T4'in nüfus kayıtlarında sağ olduğunun anlaşıldığı, sağ olan kişi hakkında mirasçılık belgesi verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/244 E. Sayılı dosyasında Mahkemece yapılan tebligatın T4'in ölü olduğu belirtilerek iade edildiğini, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan tebligatta T4'in ölü olarak görüldüğü halde, nüfus kayıtlarında sağ görünmesinin muhtemelen nüfus kayıtlarında ölüm kaydının düşülmemiş olmasından kaynaklanmış olabileceğini, Sulh Hukuk Mahkemesince Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasındaki kayıtlar yeterince incelenmeden ve yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, mahkemece verilen kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur....
Özetle; nüfus kayıtlarında T1 kayıtlarının mevcut olmadığı, davacının babası ile ilgili muris arasındaki bağın nüfus kayıtlarından tespit edilemediği ancak aynı hane kayıtlarında Hüseyin ismine Hüseyin ve Hatice oğlu 15/04/1929 doğumlu Ahmet, Hüseyin ve Hatice kızı 01/04/1931 doğumlu Emine Doğan, Hüseyin ve Hatice oğlu 15/03/1935 doğumlu İsmail Kavlakoğlu'ya ait kayıtlarda rastlanıldığı, davacının babasının nüfus kayıtlarında Hüseyin ve Hatice oğlu olduğunun belirtilmesine rağmen anne ve baba ile irtibatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı; babası T3'nun babasının; T1 (İsmail ve Kezban oğlu 1901 doğumlu) olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesini istemektedir....
DAVA TÜRÜ : Nüfus Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde,.......i Paşa Mahallesi 54 ada 7 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ...'nin nüfus kaydına ölüm şerhi düşülmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının ortaklığın giderilmesi davasında kimlik bilgisine ulaşılamayan tapu maliki... hakkında kayyım tayin edilmesi için dava açıldığı ve mahkemenin davanın reddine karar vermesi üzerine nüfus kaydında sağ görünen...'nin ölü olduğunun tespitine karar verilmesi istenildiği, 01.07.1873 doğumlu... isimli kişiye ait nüfus kaydında 10.08.2008 tarihli müdürlük makamının oluru ile ölüm araştırması olduğu anlaşılmaktadır....
olarak bilinen Hüseyin oğlu T1 olarak geçtiğini, ancak davacının sağ olduğunu ve nizasız olarak bu taşınmazı en az 20 yıldır kullandığını, bu nedenlerle dava konusu taşınmazın tapu kaydının düzeltilmesini ve davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
olan Kamile Çobanoğlu'nun soy isminden geldiğini, Kamile Çobanoğlu'nun, Haydar Sümer ile imam nikahlı olarak bir yaşam sürdürdüğünü, müvekkilinin annesi dünyaya geldiğinde hem annesi tarafından Şule Çobanoğlu ismiyle nüfusa kaydettirildiğini, hemde babası Haydar Sümer tarafından Şule Sümer olarak nüfusa kaydettirildiğini, Kamile Çobanoğlu ile Haydar Sümer'in resmiyette nikahları olmamasıyla iş bu karışıklığın ortaya çıktığını, Şule Çobanoğlu isimli kişinin, hala sağ ve bekar olarak göründüğünü, Şule Sümer isimli kişinin ise nüfus kaydında 22.02.2016 tarihinde vefat ettiğini, Şule Çobanoğlu adına kayıtlı bir işlem tesis edilmediği gibi Şule Çobanoğlu isminde kayıt edilen kişinin adına hayatı boyunca herhangi bir işlem gözükmediğini beyanla davaya konu olan müvekkilinin annesinin evlenmeden önceki soyismi ile kayıtlı olduğu Şule Sümer (Şule Gündoğan) ile Şule Çobanoğlu'nun aynı kişiler olduğunun tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davacının anneannesi Fatma Adalet Kaçar'ın kayden görünen anne ve babasının gerçek anne, baba olmadığı, gerçek anne ve babasının İlya ve Sol olduğunun tespiti ile davacının Fatma Adalet Kaçar'ın soyundan geldiğinin tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282/1 madde ve fıkrasına göre; "Çocuk ile ana arasında soybağı, doğumla kurulur." Çocuk ile annesi arasındaki soybağının tesisi için, hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir....
Türk Medeni Kanunu'nda ise, davada taraf olma ehliyeti, medeni haklardan yararlanma ehliyetinin bir parçası olarak sayılmış, 8, 28, 47 ve 48. maddeleriyle bu yönde hükümler getirerek medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişinin davada taraf olma yeteneğini taşıdığı, her gerçek kişinin sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan itibaren taraf ehliyetini kazanacağı ve yaşadığı sürece taraf ehliyetinin devam edeceği belirtilmiştir. Öte yandan gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak ta taraf ehliyetinin sona ereceği TMK'nin 28. maddesinin buyurucu nitelikteki hükmüyle açıklanmıştır. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur....
nin mükerrer kaydının iptali, sağ görünen nüfus kaydına ölüm tarihinin işlenmesi, ...'ın ... oğlu olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ...ve dahili davalı ...tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ...'ın nüfusa tesciline dair belgelerin (doğum tutanağı vs. belgelerin) nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın 1977 yılında araba kazası sonucu öldükleri halde nüfus kayıtlarında sağ olarak kayıtlı olduklarını ileri sürerek nüfus kayıtlarının ölü olarak düzeltilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesi; "...nüfus kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarının çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, HMK'nın 382 ve 383. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; "...davanın, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu, Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/405 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davasında T3 veraset ilamının alınması için davacı vekiline yetki verildiği ve bu kapsamda eldeki davanın açıldığı, ancak nüfus kaydında T3 sağ olarak görünmesi nedeniyle Mahkemece davacı vekiline muhtıra çekilerek bu hususta yazılı açıklama yapılması ve veraseti istenen kişinin ölmüş olması halinde ölüm kaydının işletilmesi için kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde muhtıra doğrultusunda işlem yapılmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Her ne kadar davacı vekilince kamulaştırma dosyasında kollukça tutulan tutanakta T3 vefat ettiğinin tespit edildiği, müzekkere yazılarak bu hususun ilgili mahkemeden sorulması gerektiği ileri sürülmekte ise de nüfus kaydında sağ olarak görünen kişi hakkında kollukça tutanak tutulması mirasçılık belgesi düzenlenmesi için yeterli değildir....