"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, kendisinden önce doğup ölen ve nüfus kaydı davacı tarafından kullanılmakta olan kardeşi ...'ın nüfus kaydının iptali ile onun kaydına 01.06.1965 tarihinde öldüğünün yazılması, kayıtta ölü olarak görünen ... ve davacı olduğunun tespiti ile 09.02.1961 doğumlu olarak nüfusa işlenmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarında sağ gözüken kişinin ölü olduğu ve ölüm tarihinin tespitine dayalı nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, davacı, murisine ait dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarındaki nüfus bilgilerinin, nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Kaydında düzeltme yapılması istenen taşınmazlardan 853 sayılı parselin tapuya, diğer taşınmazların ise zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Nüfus Müdürlüğünden kayıtlarda geçen kişiler ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı belirlenmesi için yapılan araştırmada, davacının murisinin kardeşi olan “1907 doğumlu, 1998 yılında ölü ... oğlu, ...” kaydı bulunmuştur....
Davacılar murislerinin kendi nüfus kayıtlarındaki adının düzeltilmesini istediğine göre, çoğun içinde azı da vardır kuralı uyarınca düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak, her ne kadar ölü kişinin ismi değiştirilemez ise de; dosyada bulunan ve toplanacak kanıtlara göre koşulları oluştuğu takdirde davacıların kendi nüfus hanelerinde anneleri ve babaanneleri olarak görünen "..." ile "... ...'nin" aynı kişi olduğunun tespitine ve kayıtlar arasında bu şekilde bağ kurulmasına karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.bendindeki "nüfus kayıtlarındaki sağ ibarelerinin ölü olarak düzeltilmesine" sözlerinin hükümden çıkarılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.10.2010 (Pzt.)...
ın gerçek annesi olduğunun DNA araştırması yapılarak tespitinden sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği halde salt davacı, davalı ve tanık ifadeleri ile yetinilmesi, 2-Davalı ...'in gerçek annesi olduğu iddia edilen ...'in asıl adının ... olduğu ileri sürüldüğünden bu kişinin adının ... veya ... olduğu kesin şekilde tespit edilmeden ... olarak düzeltilmesine hükmedilmesi, 3-Davalı ...'in gerçek annesi olduğu iddia edilen ... sağ ise kendisinin, ölü ise mirasçılarının verilecek karar sonucu hukuki menfaatleri (mirasçılık ve soybağı haklarının) etkilenebileceğinden bunların davaya dahil edilmeyip taraf teşkili yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, 4-Kabule göre de; Davalı ...'in annesi olduğunun tespitine ve anne adının düzeltilmesine karar verilen ... ile davalı ... arasında nüfus kayıtları arasında bağlantı kurulmadan karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. ./.....
Somut olayda, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen T3 hakkında yapılan kolluk araştırması neticesinde 1978 yılında ölmüş olduğunun tespit edildiği, Uyaptan alınan nüfus kayıtlarından hakkında gaiplik kararı istenen Kasım Kalkan'ın ölü olduğunun resmi makamlarca kayıt altına alındığı ve sağ olan mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmış olup ölü olduğu tespit edilen kişiler hakkında T.M.K. 588 maddesi gereği gaiplik kararı verilemeyeceği, 4721 sayılı T.M.K. 588 maddesi sağ olup olmadığı bilinmeyen kişiler hakkında gaiplik kararı verilebileceği hükmü karşısında gaiplik kararı istenen şahsın ölü olduğu, sağ mirasçılarının bulunduğu resmi kayıtlar ve tüm dosya içeriğinden açıkça anlaşılmakla mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmeyerek ( aynı yönde Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 11.06.2015 tarih ve 2015/7241 Esas, 2015/8677 Karar sayılı kararı, 22.05.2019 tarih ve 2016/9815 E., 2019/3221 K.sayılı kararı) davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi...
Dava, davacıların, galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespitine yöneliktir. 1-Dosyada alınan bilirkişi raporu ve ekindeki nüfus kayıtlarından; davacıların üst soyu ....annesinin Merzuka, babasının ölü Tahir, Merzuka'nın ise ölü ....uğu,arşiv kayıtlarında yer alıp, mütevellilik yapan .....e arşiv nüfus kaydında görünen....ı kişi olması halinde davacıların vakfedenle soybağlarını ispat edecekleri bildirilerek arşiv belgeleri beraberce değerlendirildiğinde aynı kişi olduğu açıklanan raporda kesin bir açıklık bulunmamaktadır. Kaldı ki dosyaya sunulan şahsiyet kayıt örneğinde bu isimler bulunmadığı gibi, Fi 23 Eylül sene 1339 tarihli belgede mütevelli olarak.... ve yine bu kişinin kızı olarak Merzuka'nın adları geçmekte ise de, nüfus kayıtlarında Merzuka'nın baba adı ölü ....'dir. Belgelerden de ölü ....mütevellilik yapan.....nı kişi olduğunu gösterir yeterli bilgiye ulaşılamamaktadır....
kimlikleri ile yerleşim yeri adreslerinin tespit edileceği, bu belgelerin Mülki İdare Amirliği aracılığı ile güvenlik makamlarına gönderilerek kişinin ölümünün araştırılmasının isteneceği, kütüklere ilgilinin ölüm araştırmasının yapıldığı açıklamasında bulunulacağı, bu araştırma sonuçlanıncaya kadar kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı, kişinin öldüğünün tespit edilmesi halinde ölüm olayının aile kütüğüne tescil edileceği, hakkında araştırma yapılan kişinin sağ olduğunun anlaşılması halinde ise yapılan açıklamanın silineceği, 4'üncü bendinde de genel müdürlükçe, MERNİS ve adres kayıt sisteminde yer alan bilgilerden yararlanılarak uzun süredir işlem görmeyen ve ölü olması muhtemel olup da aile kütüklerinde sağ görülenlerin araştırılmasının, üçüncü fıkrada belirtilen usule göre Nüfus Müdürlüklerine yaptırılacağı belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 02.03.2022 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı açmış olduğu dava ile kendisinin aslında 03.02.1958 doğumlu ... olduğunu, 1972 yılında evlenirken yaşının küçük olması sebebi ile daha önce ölen ablası 02.04.1949 doğumlu ... gibi gösterildiğini ve onun kimliği ile evlendiğini bu nedenle nüfus kayıtlarında sağ olarak görünen kardeşi ...'nın öldüğünün tespiti ile kaydının iptaline, nüfus kayıtlarında İdris ve ...'nin çocukları olarak görünen çocukların annelerinin ... olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 02.04.1949 doğumlu ......