WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu olayda; evlilik dışı doğan davacı ile iki kardeşinin 27.01.1966 tarihli muhtar ilmühaberiyle kaydının yapıldığı, bu ilmühaberde davacının doğum tarihinin 10.03.1965 olduğu, doğum ilmühaberinin davacının babasının beyanı ile düzenlendiği, davacının gerçek doğum tarihinin bu tarih olduğuna dair herhangi bir belgenin ekli olmadığı, buna rağmen nüfus idaresi tarafından davacının doğum tarihinin 10.03.1963 olarak kaydedildiği, davacının bu tarihe göre 19.07.1983 – 19.03.1985 tarihleri arasında askerlik yaptığı, yine bu doğum tarihi ile 21.09.1987 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başladığı görülmüştür. 506 sayılı Kanunun 120/2. maddesinde açıkça “sigortalının ve hak sahibi çocuklarının, sigortalının sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihinin esas tutulacağını” belirtmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 07.03.1976 olan doğum tarihinin 07.03.1977 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde 07.03.1976 olan doğum tarihinin ay ve günü baki kalmak kaydıyla 1977 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece tanık beyanlarına dayanılarak davacının doğum tarihinin 07.03.1977 olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Mahkemece, davacı ...'nin 07.03.1976 olan doğum tarihi 07.03.1977 olarak düzeltilmiş ise de, adı geçen kişi nüfusa 10.03.1976 tarihinde kaydedilmiştir. Bir kişinin doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamayacağından bu suretle bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki yaratacaktır....

      Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 S.Y. 36/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; davacı tarından velayeti altındaki oğlunun nüfus kaydındaki doğum tarihinin gerçek durumu yansıtmadığı belirtilerek doğum tarihinin düzeltilmesi talep edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1. maddesi uyarınca davanın davacının ikametgahı olan Denizli'de görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; davacı, çocuğunun nüfus kaydındaki doğum tarihinin gerçek durumu yansıtmadığını belirterek, doğum tarihinin düzeltilmesini talep etmiş olup, davacının nüfus kayıtlarına göre yerleşim yerinin "Eskihisar Mah. 27. Sok. No: 2 Merkezefendi/DENİZLİ" olarak belirtildiği anlaşılmıştır. Buna göre uyuşmazlığın Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi ise, Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; davacı üfus kaydındaki doğum tarihinin gerçek durumu yansıtmadığı belirtilerek doğum tarihinin düzeltilmesi talep edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır....

            Dava, nüfus kaydındaki ölüm tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesinde, ilgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahip oldukları; 38.maddesinde ise nüfus kayıtlarındaki maddi hataların ancak dayanak belgesinde bulunduğu halde kütüklere hatalı veya eksik olarak tescil edilen, hiç yazılmayan veya mükerrer kayıtlarla ilgili olanların nüfus idaresince düzeltilmesinin veya tamamlanmasının mümkün olduğu; 35.maddesinde de, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilemeyeceği kayıtların anlamı ile taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhlerin konulamayacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda davacının,...kızı olduğuna mahkemece karar verildiği,ancak ....'...

              Hukuk Dairesince “... kişinin tapu kaydındaki kimlik bilgileri ile nüfus kaydındaki kimlik bilgilerinin uyumlu olmasına rağmen tapu kaydının dayanak belgelerinden olan tapulama tutanağında tapu malikinin doğum tarihinin farklı olduğu bu nedenle davacının tapuda işlem yapamadığının anlaşıldığı, davacı vekilinin 29.03.2012 tarihli celsede dava dilekçesini tapu kaydındaki düzeltme isteminin dayanak belgedeki doğum tarihi farklı olan kişi ile müvekkilinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi şeklinde ıslah ettiği, tapu maliki olarak görünen Ahmet kızı ...'...

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2020 NUMARASI : 2019/56 ESAS, 2020/10 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacının istinaf başvurusu üzerine Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/56 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 22/01/2020 tarihli 2020/10 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfustaki doğum tarihinin 10/10/1982 olduğunu, ailesi tarafından bildirilen bu doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığını, evde doğmuş olduğunu, gerçek doğum tarihinin 15/06/1985 olduğunu belirterek anılan şekilde nüfustaki yaşının düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi duruşmadaki beyanında, takdiri mahkemeye bırakmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Gebze 7....

                Hukuk Dairesi'nin 2017/6267 Esas, 2017/14939 Karar sayılı kararı) Dosyada mevcut Mersin Şehir Hastanesine ait rapora göre T3 kemik yaşının 18 yaş sonu ile uyumlu olduğunun belirtildiği görülmektedir. Nüfus kaydının incelenmesinde T3 doğum tarihi ay ve günü baki kalmak kaydıyla doğum yılının 2002 olarak düzeltilmesi halinde kardeşi Revşan ile aynı doğum tarihine gelmekte ve ikizlik durumu oluşturmaktadır. Bu husus mahkemeninde kabulündedir. Kısa kararda kabul kararı verilmiş ise de gerekçeli kararın yazımı sırasında fark edildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verildiği belirtilmiştir. Yaş tashihi istenilen küçük kayden gözüken doğum tarihine göre dava tarihi itibariyle 16 yaşındadır. Sağlık raporları, davacının kayden gözüken doğum tarihini doğrulamadığına göre, tahkikatın genişletilerek doğum tarihinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru değildir....

                Nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik açılan davalar yönünden dikkat edilmesi gereken hususlar açısından bu genel bilgilere yer verildikten sonra eldeki somut uyuşmazlığın incelemesine geçilmiştir. Burada hemen belirtmek gerekir ki; Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, 25 yaş üstü kişilerin kemik yaşının alınacak sağlık raporuyla tespiti tıbben mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 12.04.2018 tarih, 2017/8130 Esas ve 2018/11292 Karar sayılı ilamında da; "25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi..." denilmek suretiyle bu hususa vurgu yapılmıştır. Davacı taraf 17.06.2020 tarihli dava dilekçesi ile, nüfustaki doğum tarihi olan 01/02/1993 tarihinin gerçeği yansıtmadığı, gerçek doğum tarihinin 01/02/1995 olduğu iddiasıyla doğum tarihinin 01/02/1995 olarak düzeltilmesine yönelik iş bu davayı açmıştır....

                UYAP Entegrasyonu