un adını kullandığını bildirmiş olması ve dosyadaki nüfus kayıt örneğine göre baba ve anne adları aynı olup, kardeş bulunan 10.07.1983 doğumlu ... kaydının da mevcut olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın gerçek adının mahkemesince tespiti ile buna göre hüküm kurulması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 23.12.2009 tarihli duruşmada hazır olan sanığa sabıka kaydının okunmuş olması ve sanıkla mağdurun kardeş olduğunun uyap sistemi üzerinden alınan nüfus kayıt örneğinden anlaşılması karşısında tebliğnamenin bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün talebe aykırı olarak ONANMASINA, 09.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu husustan ayrı olarak, davacının murisi ... kızı, ...’nın babası görünen ... köyü, cilt: 19, hane:2, BSN:3’de nüfusa kayıtlı “... oğlu, ...”’in kardeş ve tüm çocuklarını gösterir nüfus aile kaydı ile aynı yer BSN:8’de nüfusa kayıtlı davacı murisinin kardeşi “... oğlu, ... ...”ın, tüm kardeş ve çocuklarını gösterir nüfus aile kaydı getirtilmeden hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Eksik inceleme ve araştırma sonucu mülkiyet nakline sebep olacak şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların, nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Somut olayda; mahkemece, ... Köyü 1734 parselde dayanak 13.02.1998 tarihli ve ... Köyü 283 parselde dayanak 21.01.1985 tarihli tapulama komisyon kararları ile ... Köyü 1734 ve 1732 parsel numaralı taşınmazların dayanak tapulama tutanaklarında belirtilen “... oğlu, ...” ve “... oğlu, ... ...”ün nüfus müdürlüğünden anne-baba ve çocukları ile tüm kardeş ve kardeş çocuklarını gösterir nüfus aile kayıtları ilgili yerlerden getirtilmeden ve dinlenen tanıklardan tapulama tutanaklarında belirtilen hadiseler sorulmadan hüküm tesisi doğru olmamıştır....
'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacı, çekişme konusu 43 parsel sayılı taşınmazın paylı maliki olan mirasbırakanı büyükbabası İbrahim oğlu ...’nin isminin tapuda sehven ... şeklinde yazıldığını ileri sürerek tapu kaydının nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece ,davanın kabulüne ilişkin verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nce ‘...Dava konusu taşınmaz 1981 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında senetsizden ... ve ...adlarına tespit edilmiş, 23.3.1987 tarihil Kadastro komisyonu kararında da ... ile ...’nin kardeş oldukları yazılmıştır. Dosya içerisinde bulunan nüfus kayıt örneklerine göre ..., ... ve ... oğlu davacıların mirasbırakanı ... ise ; ... ve ...’dan olup ... ile davacıların mirasbırakanı ... kardeş değildir. Mahkemece bu çelişki giderilmemiştir....
Bu tespitlerden sonra mahkemece yapılması gereken; davacının babası “...”’ın anne-baba, tüm kardeş ve kardeş çocuklarını gösterir nüfus aile kayıtları ile davacının annesi “...”’nin anne-baba ve tüm kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıtları ilgili yerden istenmeli, taşınmazların bulunduğu “... köyünden” usulüne uygun şekilde yaptırılacak zabıta araştırması ile kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerini taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, keşif yapılarak tanıklar ve bilirkişiler de taşınmaz başında dinlenerek bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırma sonucu mülkiyet nakline sebep olacak şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün 23.10.2014 tarihli yazı içeriğine göre, Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü Biyometrik Veri İşlemleri Büro Amirliğinden sanığın gerçek kimliğinin tespiti istenip, ayrıca ilgili nüfus müdürlüğünden ... adına bir kayıt olup olmadığı sorulup, sonuca göre sanığın gerçek kimliği kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edildikten sonra yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Yukarıda belirtilen araştırma sonucunda sanığın gerçek kimliğinin belirlenememesi durumunda ise; dosya içeriğine göre parmak izleri ile fotoğrafların aynı kişiye ait olduğu ve dosyamızın konusunu oluşturan suçu işleyen kişi bu kişi olduğunun parmak izinden kesin olarak tespit edilmesi karşısında; ... ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Tespiti-Nüfus Kayıt Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davalı ...'in halen nüfus sicilinde ana-baba olarak kayıtlı olan davacı ... ile ... çocuğu değil, ...'nın kız kardeş davalı ...'nın evlilik dışı ilişkisinden olma çocuğu olduğundan söz edilerek, nüfus kaydındaki yanlışlığın tespit edilerek düzeltilmesi ile ilgilidir. Tanıklar dinlenmiş, davalı ...'nın iddiayı doğrular nitelikteki beyanı alınmış ve DNA incelemesi yapılmıştır. Toplanan delillerden davalı ...'in, davalı ...'nın çocuğu olduğu, davacı ...'nin çocuğu olmadığı ve davacı ...'nin, ...'dan olma çocukları olan diğer davacıların da kardeşi olmadığı kanıtlanmıştır. ...'nın, kız kardeşi...'nın çocuğu olan davalı ...'i kendi çocuğu gibi nüfusa kayıt ettirdiği anlaşılmaktadır....
nun baba adının ... olduğu, 3 çocuğunun bulunduğu, bunlardan birinin......, diğerlerinin adlarının ...ve Mehmet Ocaklılar olduğu anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesine göre; ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davaları açmak hak ve yetkisine sahiptirler. Bir kimsenin ölmesi sonucu kaydı kapalı hale geleceğinden bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği, Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Davacı her ne kadar davada hem kayıt düzeltmesini hem de tespit istemiş ise de çoğun içinde azın da bulunacağı ilkesi gözetilerek düzeltme davası içinde tespit isteminin de mevcut olduğunun kabulü gerekir. Nüfus kayıt düzeltme davaları diğer bir kısım davalarda olduğu gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı hakim doğru sicili oluşturmak mecburiyetindedir....
ın nüfus kaydında evlenerek geldiği ....kayıtlı anne, baba, kardeş ve kardeş çocuklarını gösterir şekilde nüfus aile kayıtlarının ilgili Nüfus Müdürlüğünden temin edilerek evrakına eklenmesi, istenilen kayıt ve belgelerin eksiksiz evrak arasına alınıp alınmadığı Mahkeme Hakimince denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......