Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada;Davacı, dava konusu 43 parsel (imar ile 1040 ada 2-3-4-5, 1042 ada 1-6-7-8, 1070 ada 1-5-6 ve 1075 ada 1 parsel) sayılı taşınmazın paydaşı olan mirasbırakanı ... oğlu ...’nin isminin tapuda sehven ... oğlu ... şeklinde yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydının nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nce ‘...Dava konusu taşınmaz 1981 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında senetsizden ... ve ... adlarına tespit edilmiş, 23.3.1987 tarihli Kadastro komisyonu kararında da ... ile ...’nin kardeş oldukları yazılmıştır. Dosya içerisinde bulunan nüfus kayıt örneklerine göre ..., ... ve ... oğlu davacıların mirasbırakanı ... ise ;... ve ...’dan olup ... ile davacıların mirasbırakanı ... kardeş değildir....

    in nüfus kaydında kardeşleri olarak görünen kişilerin açık nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilerek yöntemince davalı sıfatı ile davaya dahil edilmeleri, ölmüş olmaları halinde mirasçılarının davaya dahili sağlanması gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Müftah ....daki anne-baba kardeş kayıtları ile varsa tescil dayanağı belgeler getiritilip incelenmeden eksik tahkikat ile karar verilmesi, 3- ...'in .. nüfusuna nüfus aile kayıtları ile nüfusa tescillerine dayanak doğum tutanağının okunaklı suretlerinin getirtilip ne şekilde nüfusa kaydedildiklerinin araştırılması, varsa doğum tutanağı tanıklarının mümkünse aynı oturumda dinlenmeleri ile davacıların diğer delillerinin toplanarak birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulü, Doğru görülmemiştir....

      nüfusa kayıtlı, Ömer ve Ayşe oğlu, 18/06/1958 Vakfıkebir doğumlu TC kimlik numaralı T5 olduğunun tespiti ile kayıtların bu şekilde düzeltilmesine, nüfus kayıtlarının tesciline" karar verilmiştir....

      Dosya arasında Nüfus kaydı bulunmadığından aynı köyde ikamet eden davacı ...'nün davalının kardeşi olup olmadığı tespit edilememiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 39. maddesinde, “bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Açıklanan nedenle, davalı ...'ın nüfus kaydının Nüfus Müdürlüğünden getirtilerek davacı ile kardeş olup olmadıklarının belirlenmesi, kardeş olduklarının saptanması halinde yapılan tebligat usulsüz sayılacağından davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yöntemine uygun biçimde hükmün tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE 18.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda ; Dava konusu taşınmaz 1981 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında senetsizden ... ... ve ... ... adlarına tespit edilmiş, 23.3.1987 tarihli Kadastro komisyonu kararında da ... ... ile ... ...’nin kardeş oldukları yazılmıştır. Dosya içinde bulunan nüfus kayıt örneklerine göre ... ..., ... ve Hürmüs oğlu , davacıların miras bırakanı ... ise İbrahim ve ...’dan olma olup ... ile davacıların miras bırakanı ... kardeş değildir. Mahkemece bu çelişki giderilmemiştir. Mülkiyet nakline yol açmamak için az yukarıda açıklanan yönteme göre araştırma ve soruşturma yapılarak çelişkinin nereden kaynaklandığı tanıklardan sorulmalı ve gerektiğinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olup olmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanarak açıklanan çelişkide giderilmek suretiyle karar verilmelidir. Eksik araştırma ve soruşturma ile istemin hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

          ile veraset davası ikame edildiğini, ancak babası ile bağının mahkeme kararı ile tespiti için bekletici mesele yapıldığını bu nedenlerle davacı T1 T7 kızı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          iddet süresi içerisinde doğduğu için boşandığı eşi Adem'in nüfusuna kaydedildiğini ve kimlik numarasını aldığını, çocuğun gerçek babası Engin'in nüfustan kimlik çıkarttığını ve T.C kimlik numarasıyla kendi nüfusuna kaydettiğini, böylece aynı çocuğun iki ayrı nüfus kaydında yer aldığını, iki ayrı nüfus kaydına sahip olan aslında tek kişi olan Deniz Yılmaz Kalebaş'ın gerçek doğum tarihinin 02.05.2012 olup biyolojik babasının da T5 olduğunu, nüfustaki bu karışıklığın giderilmesi için soybağının reddi davası açılması gerektiğini, dava açma yetkisinin koca ve çocuğa tanındığını, kayyıma da yetki verildiğini, biyolojik babanne olan Münevver'in çocuğa kayyım olarak atandığını, bu nedenle davanın açıldığını belirterek, Deniz Bulut ve Deniz Yılmaz Kalebaş olarak nüfusta iki ayrı kayıt olarak gözüken yaşı küçük çocuğun 02.05.2012 doğumlu Deniz Yılmaz Kalebaş olarak tek çocuk olduğunun tespitine, soybağının reddi ile yaşı küçük çocuğun biyolojik babasının T3 olmadığının ve T5 olduğunun tespiti...

          Ceza Dairesinin 05.03.2013 tarihli ve 2012/16241 Esas, 2013/7309 Karar sayılı ilamında yer alan 'Nüfus kaydında kardeş olarak gözüken şikayetçi ile sanığın, aşamalardaki anlatımlarında kardeş olmayıp, amca ve yeğen olduklarını beyan etmeleri karşısında, TCK'nin 167. maddesinin değerlendirilmesi için nüfus kaydının doğru olup olmadığı, kaydın düzeltilmesi hususunda bir dava açılıp açılmadığı araştırılarak ve gerektiğinde nüfus kayıtlarının düzeltilmesi sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği...' şeklindeki açıklamalar nazara alındığında; mağdur ...’in dosyada mevcut nüfus kayıtlarına göre sanığın kardeşi olmadığı, ancak mağdur ile sanığın anlatımlarında kardeş olduklarını beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Kanun’un 86/3-a değerlendirilmesi için nüfus kaydının doğru olup olmadığı, kaydın düzeltilmesi hususunda bir dava açılıp açılmadığı araştırılarak ve gerektiğinde nüfus kayıtlarının düzeltilmesi sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden...

            Bu durumda mahkemece, taşınmazda paydaş görünen “...”’nin diğer paydaşlar ... oğulları ... ... ve ... ...’in kardeşi olup olmadığı tanıklara sorulmalı ve diğer deliller ile araştırılmalı, kardeş olduklarının tespiti halinde, davacı idareden kayıt malikinin isminde de düzeltme isteyip istemediği sorularak, bu yönde bir istemi bulunduğu takdirde kapalı kayıt olarak görünen Latife”nin nüfus kayıtları ile muris “...”nın aile kayıt tabloları getirtilerek, tüm kayıtlar ve deliller bu son hale göre incelenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, nüfus kayıtlarından, b'in, davalı ...'ın dedesi, davalı ...'nın ise babası, başka bir ifade ile davalı ...'nın davalı ...'ın halası olduğu gerekçesiyle davalıların evliliğinin iptaline karar verilmiştir (TMK.m.129/1,145/4). Davacıların, temyiz taleplerine ekli olarak sundukları nüfus kaydında davalı ...'ın babası, davalı b'ın da kardeşi olarak görünen ...'in, b ve b'dan olma b'in oğlu olduğuna dair kaydın düzeltildiği ve düzeltilen kayıtta b'ın, 1922 doğumlu Abdurrahman'ın oğlu olarak görünmediği anlaşılmaktadır. Ancak b'nın nüfus kaydındab'ın babası b ile davalı ... halen kardeş olarak görünmektedir....

                UYAP Entegrasyonu