Adli Emaneti'nin 2010/203 sırasında kayıtlı olduğunun” belirtilmesine rağmen, nüfus cüzdanı getirtilmeden, katılan adına açılan telefon hat sözleşmesi ekinde bulunan fotokopi şeklindeki nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafın katılana veya sanığa ait olup olmadığı hususunda denetlemeye elverecek şekilde tespit yapılmadan ve sanığın hangi eyleminin resmi belgede sahtecilik suçuna vücut verdiğinin kararda açıkça gösterilmeden karar verilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle ... Adli Emanetinde bulunan katılana ait nüfus cüzdanının getirtilerek,... Adli Emanetinde bulunan... ... A.Ş. den katılan ... adına hat açma işlemlerinde kullanılan belgelerle birlikte incelenerek, katılana ait nüfus cüzdanı üzerinde iğfal kabiliyetine haiz her hangi bir tahrifat olup olmadığının ve abone sözleşmesi ekinde fotokopi şeklinde bulunan katılan ...'...
Tarihinde Akkaya Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992- 108- 99 SK ile nüfus kaydı tashih edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2850 KARAR NO : 2022/2781 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DATÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2020/267 ESAS 2022/96 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Kayıtlarda Sağ Görünen Kişinin Ölü Olduğunun Tespiti) KARAR : Datça Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/04/2022 Tarih 2020/267 Esas 2022/96 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T1 nüfus kaydında 3 çocuğunun bulunduğunu; ancak nüfus kayıtlarında sağ olarak gözüken oğlu Emil Alpaslan Akoğlu'nun 04.04.1995 tarihinde İsveç'te vefat ettiğini, oğlunun Türkiye nüfus sisteminde sağ olarak gözüktüğünü yıllar sonra öğrendiğini, İsveç nüfus idaresinden oğlu Emil Alpaslan Akoğlu'nun vefatını gösterir belgeyi...
Yine 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin (c) fıkrasında, "Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder." ibaresini içermekle, Mahkemece açılmış bulunan davada davacının annesinin tespiti yönünden davanın nüfus kaydının düzeltilmesi ile ilgili istem olduğu ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu dikkate alınarak annenin tespiti yönünden, ilgililer arasında DNA incelemesi yaptırılarak alınacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, Davacının babasının ... olduğunun tespiti yönünden ise dava; Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespiti istemine ilişkin olup, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli...
Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarihli, 2017/12826 esas, 2019/5470 karar sayılı ilamı ile dava dilekçesinde, nüfusa kayıtlı olmayan davacının anne ve babasının tespiti istenildiği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında "Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kayıtla ispat edilir." hükmünü içerdiği,yine 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin (c) fıkrasında, "Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder." ibaresini içermekle, Mahkemece açılmış bulunan davada davacının annesinin tespiti yönünden davanın nüfus kaydının düzeltilmesi ile ilgili istem olduğu ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu dikkate alınarak annenin tespiti yönünden, ilgililer arasında DNA incelemesi yaptırılarak alınacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,davacının babasının Ahmet Elçi olduğunun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dilekçesinde, Suriye uyruklu davacı ... tarafından, aynı ülke vatandaşı ... ile Türk vatandaşı Ali ve Emine oğlu 01.07.1919 doğumlu ...’ın aynı kişi olduğunun ve ...’ın davacının babası olduğunun tespiti istenmiştir....
ın aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, Mardin Sulh Hukuk Mahkemesi'nden alınan yetki uyarınca babası olduğunu ileri sürdüğü ... ile Suriye uyruklu 2007 tarihinde vefat eden ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti istemiyle bu davayı açmıştır. Davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı sonrasında davaya bakan sulh hukuk mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi uyarınca nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme (değişiklik) davalarının asliye hukuk mahkemesinde açılması ve karara bağlanması gerekir. Somut olayda nüfus kaydında babası olarak görünen ...'...
in kardeş olduklarını, müvekkilinin babası ...'in anne karnında iken babası ...'in vefat ettiğini, doğum olduğunda müvekkilinin babası ...'in öz amcası olan ... tarafından özoğlu gibi nüfusa kaydettirdiğini, bu nedenle müvekkilinin eşiyle amca-yeğen gibi göründüklerini, bu durumun her nasılsa gözden kaçtığını, evlilik akdi icra edildiğini, çok sonra evliliğin iptal edildiğini belirterek ... 'in ...ve ...'in çocukları olmadığı anlaşılacağından baba adının ..., anne adının ... olarak tashihine karar verilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Somut olayda; davacının, kendisinin Suriye uyruklu olup babası T3 TC Devleti vatandaşı olduğunu, kendisinin de TC vatandaşlığı almak için Nüfus müdürlüğüne müracaat ettiğini ancak babasının Abdullatif Badınjkı olduğunun tespiti hususunda mahkeme kararı istenildiğini bu nedenle ABDULLATİF BADINJKI'nın babası olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Davacının T.C. vatandaşı T3'nın çocuğu olduğunun tespitine karar verilmesi, Türk vatandaşlığının kazanımı yanında, bu şahsın mirasçısı olup olmadığı açısından da önem taşımaktadır. Mirasçılık hükümleri açısından davacının T.C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aynı Kişi Olduğunun Tespiti Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Davacı vekili, dava dilekçesinde; Suriye uyruklu davacı ...”ın Türkiye vatandaşı .... olduğunun tespitine ve nüfus kaydına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir Mahkemece; toplanan deliller, dinlenen taraf ve tanık beyanlar ile tüm dosya kapsamı esas alınarak, ... Kayıtlarında..... vatandaşlık nolu ......'den olma 1923 doğumlu halep il.... köyü nüfusuna kayıtlı olan annesi ''.......'' ile Türkiye Cumhuriyeti Nüfus kayıtlarında ... ili .... nolu Hasan ve Safiyeden olma 01/0.... ... doğumlu '' ... ....'...