Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sanığın, mağdur ... ile kardeş oldukları, miras hissesi olarak kendilerine kalan ancak aralarında kardeşler olarak fiilen bölüşerek sınır kazıklarını çaktıkları arazileri kullandıkları, kendisi üzüm ve asma ektiği arazisinin yanında kardeşi mağdur ...'...

    kayıt tablosuna ve kendi beyanlarına göre, aynı konutta birlikte yaşamayan kardeş olmaları nedeniyle katılan ...’nün tarlasına yönelik hakkı olmayan yere tecavüz suçun sebebiyle sanık hakkında TCK.nun 167/2. maddesi uyarınca cezasından indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi ve engel sabıkaları bulunmayan ve suç tarihinde 65 yaşından büyük olan sanıklara verilen kısa süreli hapis cezasının TCK.nın 50/3 maddesi uyarınca 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırım yada tedbirlerden birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Merkezde yapılan inceleme neticesinde ... isminde dört kişinin bulunduğu, bunlardan hangisinin tapu maliki olduğunun belirlenemediği, ... oğlu ... isminde bir kişiye ise rastlanmadığı, ... olan dört kişinin nüfus kayıtlarında kardeş bilgileri incelendiğinde, bu kişilerin ... oğlu ... isimli bir kardeşinin bulunmadığı, bu nedenle ... oğlu ... ve ...'ya 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine dair Kanunun 2. maddesi ile TMK'nın 427. maddesi uyarınca kayyım tayinin gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın ... oğlu ... ve ... yönünden kabulü gerekirken, bu kişiler yönünden de davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındabirleştirilerek görülen davada; Asıl ve birleştirilen davada davacılar, kardeş olduklarını,muris dedeleri ...'nun ölümünden sonra geriye 8, 1 ile 225 parsel sayılı taşınmazların kaldığını, mirasçı olmalarına rağmen mirastan paylarını alamadıklarını, davalıların ... 4 Sulh Hukuk Mahkemesinden aldıkları 2010/194 Esas 2010/1027 Karar sayılı mirasçılık belgesine dayanarak taşınmazları adlarına intikal ettirip aralarında paylaştıklarını, babaları ... ... miras bırakan ... ... 'ın oğlu olmasına rağmen nüfus kütüğünde kayıtlı olmadığını, mahkemenin 2012/418 Esas 2012/521 Karar sayılı kararı ile ... ... 'nun ...'...

          nin anne,baba,kardeş ve çocuklarını gösterir nüfus kayıtlarının ve çekişme konusu taşınmazların tespit ve tesciline dayanak tapu kayıtlarının merciinden temini, taşınmazların kimlerin tasarrufunda olduğunun araştırılması ve mülkiyet nakline sebebiyet vermemek bakımından ... ile ...'nin aynı kişiler olup olmadığının tereddüde yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilerek karar verilmiş olması doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-UYAP'tan alınan güncel nüfus kaydına göre hükümlünün 30.03.1985 doğumlu olduğunun belirtildiği,ancak dosyanın incelenmesinde 61759276238 TC kimlik numaralı hükümlü ... hakkında Siirt Nüfus Müdürlüğü'nce 01.10.2002 tarihinde verilmiş nüfus kayıt örneğinde hükümlünün 30.03.1984 doğumlu olduğunun belirtildiği anlaşılmakla dosyada bulunan nüfus kayıt örneklerinden hangisinin doğru olduğu araştırılarak gerektiğinde gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu'ndan suç tarihi itibariyle hükümlünün gerçek yaşının tespiti hususunda rapor alınması ve sonucuna göre hükümlü hakkında TCK'nın 31. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılarak sonucuna göre lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde...

              olduklarını, Osman İŞLEK ile Havva Çetin'in kardeş olması nedeni ile Havva Çetin'in altsoyu olan; Atilla Kaya (T.C. ), Hatice Ertem (T.C. ), Saadet Kaya (T.C. ), Münevver Ayhan (T.C. ), Müzeyyen Yıldırım (T.C ), Ahmet Yıldırım (T.C. ), T1 (T.C. ) ve Atilla Yıldırım'ın (T.C.) varis olmalarına rağmen T2 veraset ilamında görünmediklerini, Osman İşlek ile Havva Çetin'in annelerinin aynı kişi olduğunu, dolayısı ile kardeş olduklarını ancak açıklanamayan bir sebeple Osman İşlek'in nüfus kayıt örneğinde Havva Çetin'in kardeş olarak görünmediğini, bu nedenle Havva Çetin'in altsoyunun veraset ilamının dışına atıldığını beyan etmiş ve hatalı olan T2 'in veraset ilamının düzeltilmesini, Beyşehir Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/491 Esas sayılı davanın bu nedenle bekletilmesini, düzeltilmiş T2 veraset ilamının temininden sonra dışarda kalan varislerin davaya dahil edilmesinin talep ve dava etmiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : AYNI KİŞİ OLDUĞUNUN TESPİTİ İSTEMİ KARAR : İzmir 22....

              nın ölü olduğunun tespiti ile nüfus kaydının kapatılmasına,...'nın saklı nüfustan kaydının yapılmasının idari işlem olmasından dolayı bu talep yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresindeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Görüldüğü gibi nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının Cumhuriyet savcısı tarafından açılabilmesi için Kanunda öngörülen koşulların bulunması gerekir. Somut olayda; Cumhuriyet Savcılığında yürütülmekte olan soruşturma sırasında ...'nın öldüğü, ölüm kaydının nüfus kayıtlarına işlenmediği, nüfusa kayıtlı olmayan...'nın ölü ...'...

                in nüfus kütüğünde 15.10.1996 olan doğum tarihi 15.08.1996, ...'in nüfus kütüğünde 01.01.1997 olan doğum tarihi 01.08.1997 olarak düzeltilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece doğum tarihinin 01.08.1997 olarak düzeltilmesine karar verilen ..., 14.01.1997 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Bir kimsenin doğmadan önce nüfus kütüğüne tescili mümkün değildir. Yine ...'in aynı ana ve babadan olma kardeşi ...'in 15.10.1996 olan doğum tarihinin de 15.08.1996 olarak düzeltilmesi halinde iki kardeş arasındaki doğum süresi ...'in tescil tarihi dikkate alındığında 4 ay 29 gün olmaktadır ki, bir kadının bu süre içinde ikinci kez doğum yapması tıbben mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu