Bir kimsenin öldükten iki yıl sonra doğum yapması mümkün olmadığı halde, nüfus kaydında anne adının ... olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup, bu hususa uyulmaması usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 13.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı, ...’ın kendi kızı olduğu halde, askerde iken doğduğu için babası tarafından üzerien nüfusa kayıt ettirildiğini, bu nedenle kızı ile nüfus kaydında kardeş olarak gözüktüğünü iddia ederek, ...’nin nüfustaki baba adının gerçek duruma uygun olarak düzeltilmesini talep etmiştir.Dosya kapsamına göre, ...’nin babasının kim olduğu konusunda bir çekişme olmadığından ortada soybağı ile ilgili bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceğine göre, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
den 5.100,00 TL, Davacı kardeş ... ...'dan 7.300,00 TL, Davacı kardeş ... ...'dan 7.300,00 TL, Davacı kardeş ... ...'tan 7.300,00 TL, Davacı kardeş ... ...'tan 7.300,00 TL vekalet ücretinin adı geçen davacılardan alınarak adı geçen davalıya VERİLMESİNE. Davacı tarafından yapılan 47,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 33,93 TL'sinin davalılardan (davalı sigorta şirketinin 6,79 TL'sinden sorumlu olmak kaydıyla), Alınarak davacıya ÖDENMESİNE....
olduklarını, Osman İŞLEK ile Havva Çetin'in kardeş olması nedeni ile Havva Çetin'in altsoyu olan; Atilla Kaya (T.C. ), Hatice Ertem (T.C. ), Saadet Kaya (T.C. ), Münevver Ayhan (T.C. ), Müzeyyen Yıldırım (T.C ), Ahmet Yıldırım (T.C. ), T1 (T.C. ) ve Atilla Yıldırım'ın (T.C.) varis olmalarına rağmen T2 veraset ilamında görünmediklerini, Osman İşlek ile Havva Çetin'in annelerinin aynı kişi olduğunu, dolayısı ile kardeş olduklarını ancak açıklanamayan bir sebeple Osman İşlek'in nüfus kayıt örneğinde Havva Çetin'in kardeş olarak görünmediğini, bu nedenle Havva Çetin'in altsoyunun veraset ilamının dışına atıldığını beyan etmiş ve hatalı olan T2 'in veraset ilamının düzeltilmesini, Beyşehir Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/491 Esas sayılı davanın bu nedenle bekletilmesini, düzeltilmiş T2 veraset ilamının temininden sonra dışarda kalan varislerin davaya dahil edilmesinin talep ve dava etmiştir....
Sanığın, mağdur ... ile kardeş oldukları, miras hissesi olarak kendilerine kalan ancak aralarında kardeşler olarak fiilen bölüşerek sınır kazıklarını çaktıkları arazileri kullandıkları, kendisi üzüm ve asma ektiği arazisinin yanında kardeşi mağdur ...'...
kayıt tablosuna ve kendi beyanlarına göre, aynı konutta birlikte yaşamayan kardeş olmaları nedeniyle katılan ...’nün tarlasına yönelik hakkı olmayan yere tecavüz suçun sebebiyle sanık hakkında TCK.nun 167/2. maddesi uyarınca cezasından indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi ve engel sabıkaları bulunmayan ve suç tarihinde 65 yaşından büyük olan sanıklara verilen kısa süreli hapis cezasının TCK.nın 50/3 maddesi uyarınca 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırım yada tedbirlerden birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındabirleştirilerek görülen davada; Asıl ve birleştirilen davada davacılar, kardeş olduklarını,muris dedeleri ...'nun ölümünden sonra geriye 8, 1 ile 225 parsel sayılı taşınmazların kaldığını, mirasçı olmalarına rağmen mirastan paylarını alamadıklarını, davalıların ... 4 Sulh Hukuk Mahkemesinden aldıkları 2010/194 Esas 2010/1027 Karar sayılı mirasçılık belgesine dayanarak taşınmazları adlarına intikal ettirip aralarında paylaştıklarını, babaları ... ... miras bırakan ... ... 'ın oğlu olmasına rağmen nüfus kütüğünde kayıtlı olmadığını, mahkemenin 2012/418 Esas 2012/521 Karar sayılı kararı ile ... ... 'nun ...'...
Merkezde yapılan inceleme neticesinde ... isminde dört kişinin bulunduğu, bunlardan hangisinin tapu maliki olduğunun belirlenemediği, ... oğlu ... isminde bir kişiye ise rastlanmadığı, ... olan dört kişinin nüfus kayıtlarında kardeş bilgileri incelendiğinde, bu kişilerin ... oğlu ... isimli bir kardeşinin bulunmadığı, bu nedenle ... oğlu ... ve ...'ya 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine dair Kanunun 2. maddesi ile TMK'nın 427. maddesi uyarınca kayyım tayinin gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın ... oğlu ... ve ... yönünden kabulü gerekirken, bu kişiler yönünden de davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin anne,baba,kardeş ve çocuklarını gösterir nüfus kayıtlarının ve çekişme konusu taşınmazların tespit ve tesciline dayanak tapu kayıtlarının merciinden temini, taşınmazların kimlerin tasarrufunda olduğunun araştırılması ve mülkiyet nakline sebebiyet vermemek bakımından ... ile ...'nin aynı kişiler olup olmadığının tereddüde yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilerek karar verilmiş olması doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....
ın halen sağ olduğunu, ancak nüfus kayıtlarında bekar ve çocuksuz olarak göründüğünü, gerçek dedelerinin memleketten ayrılması üzerine babaları ...'ın büyük dedesi ... ve büyük babaannesi İsmihan Varan'ın nüfusuna kaydedildiğini, onlar tarafından büyütüldüğünü, nüfus kayıtlarına göre babaları ... ile babalarının gerçek babası (dede) ...'ın kardeş olarak göründüğünü, ...'ın daha sonra Kadriye Varan ile evlendiğini, bu evlilikten davalıların dünyaya geldiğini belirterek, babalarının, gerçek babasının (dede) ... olduğunun tespiti ile soy bağının ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız, mesnetsiz ve asılsız olduğunu, aleyhe beyanları kabul etmediklerini, davacıların bahsi geçen davayı takip yetkilerinin bulunmadığını, ...'...