Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2022 tarihli kararı ile davacıların evlat edinilmeden önce anne ve babalarının kim olduğunun baba yönünden soybağı ilişkisinin olup olmadığının varsa nüfusta ne şekilde kurulduğunun tespiti için gerekli nüfus belgelerinin dosya arasına alınması gerektiği gerekçesiyle istinaf itirazlarının esası incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir. 2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların kök soybağına ilişkin Tarsus İlçe Nüfus Müdürlüğü'nden gelen kayıtlara göre davacıların nüfus kayıtlarında ''bulunmuş çocuk'' olarak kayıtlı oldukları, 01.09.1983 tarihinde nüfus kayıtlarının oluşturulduğu, davacıların ayrı ayrı kök soybağına bakıldığında da her ikisinin de ''bulunmuş çocuk'' olduğu ve evlat edinilmeden önce herhangi bir soybağlarının olmadığı, Adli Tıp Kurumu'ndan alınan DNA raporu ile sabit olduğu üzere davacıların babasının davalıların...
Resen araştırma ilkesinin bir sonucu olarak mahkemece, davacının iddiası doğrultusunda tüm delillerin toplanması, haklara etkilenecek olanların davaya dahil edilmesi, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden davacının annesi, dedesi ve babası olduğu iddia edilenlerin alt ve üst soyunu gösterir şekilde nüfus kaydının ve nüfusa tescile dayanak belgelerin istenmesi, gerekirse gerçek anne-babanın kim olduğunun tespiti için feth-i kabir yapılarak gerekli örnekler alınarak DNA incelemesi yaptırılıp alınacak raporda gözetilerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
CEVAP 1.Davalı ... vekili duruşmalardaki beyanlarında özetle; nüfus kayıtları ile ispat edilmiş mirasçılık belgesinin mevcut olduğunu, nüfus kayıtlarının aksine olan tanık beyanlarını kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. 2. Dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına karşın diğer davalılar herhangi bir savunma ileri sürmemişlerdir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. 2. İlk Derece Mahkemesi, davacıların murisi ...'ın baba adının "...." anne adının "....." olduğu, nüfus kayıtlarına göre ... ve ... ile kardeş olduklarının doğrulanamadığı, muris ... ile aralarında mirasçılık ilişkisi kurulamadığı gerekçesiyle karar vermiştir. IV. İSTİNAF A....
Reddine, Davacının S..E.. hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Her ne kadar Nüfus Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazda paydaş olan S..E..'ın nüfus kaydının olmadığı ve zabıta araştırmasında ise taşınmazın bulunduğu yerde tanınmadığı saptanmış ise de taşınmaz hakkında açılan ortaklığın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonucunda paydaş Siropi'nin paylarının 3. kişilere satış yoluyla devredildiği öteyandan TMK'nin 588. maddesi kapsamında gazetede verilen ilan sonucunda A..E..'ın duruşmaya katılımı sağlandığı, kadastro tespit tutanağının edinme sebebine göre (Karabet oğlu) Siropi ve Avidis'in kardeş oldukları açıktır. Hal böyle olunca; Develi Sulh Hukuk Mahkemesinin 1990/67 Esas, 1991/202 Karar sayılı, ortaklığın giderilmesi dava dosyası ve devamında satış dosyalarında paydaş S..i E..'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 09.06.2021 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesiyle; doğumla kaydedilen ... ve evlenmekle tecsil edilen ... adlarıyla nüfusa iki farklı hanede kaydedildiği, belirtilen nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, mükerrer kayıt olduğu gerekçesiyle ... ve ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti ile ...'...
kardeşinin daha olduğunun göründüğünü, ancak bu isim ve soy isminde kesinlikle davacının bir kardeşi doğmadığını, nüfus kayıtları incelendiğinde kaydın sehven oluşturulduğunun anlaşılacağını, nüfus kaydında gözüken kişinin 10.03.1954 tarihinde doğduğunu, 01.01.1960 tarihinde öldüğü bilgilerinin nüfus kayıtlarında mevcut iken bu kişinin nüfusa tescilinin 15.01.1963 tarihinde yapıldığını, yani nüfus kaydında gözüken kişinin nüfusa tescilinin öldükten 3 yıl sonra gerçekleştirildiğini, kişinin ölüm tarihinin 01.01.1960 olmasına karşın aynı kişinin nüfusa tescilinin 15.01.1963 tarihinde yapıldığını, öldüğü nüfus kaydında iddia edilen kişinin nüfusa tescilinin ölüm tarihinden 3 yıl sonra yapıldığını, nüfus kayıtlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının nüfus kayıtlarında görülen yanlışlığın ise esasen kadastro sırasında büyük bir karışıklık ve karmaşaya neden olduğunu, olukbaşı köyünde kadastro parselasyon çalışmaları 2009 yılı içinde geldiğini, davacıya ait taşınmazların senetsizden...
'e ait olduğu belirtilen ölüm tutanağında yazılı olan nüfus kayıt bilgilerine göre Aksaray Gözlükuyu, Cilt 18/2, Sayfa:24, Sıra No:17'de nüfusa kayıtlı kişi ile birlikte anne, baba ve kardeşlerini gösterir şekilde nüfus kayıt tablosunun ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından, 4-Davacının açtığı bildirilen dava ile ilgili Aksaray 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/334 Esas nolu dosyasının mahkemesinden istenip dosya içine konulmasından, 5-Davacının babasının kardeşi olduğu bildirilen ... 'in karısı ve çocuklarını gösterir şekilde nüfus aile kayıt tablosu ve ölü ise ölüm tutanağının ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından, 6-Aksaray 1....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'ın İsmail Aktaş ve Zeliha Aktaş çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemlerine ilişkindir. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve ...'...
Davalı Nüfus idaresi, takdiri mahkemeye bırakmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Mahkemece; "Mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece görev yönünden verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu, mahkemece uyuşmazlığın tespiti noktasında yanılgıya düşüldüğünü belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davalı T9'nın davacıların muris dedeleri olan T2 ile eşi T12'nın çocuğu olmadığı dolayısıyla davacıların babaları olan Mustafa ile davalı Yücella'nın baba bir kardeş olmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıt düzeltim istemine ilişkindir....
in aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, ... İlindeki nüfus kayıtlarında ..., ... İlinde ise ... ad ve soyadı ile kayıtlı kişilerin davacının amcası olduğu bildirilerek her ikisinin de aynı kişi olduklarının tespiti istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, farklı hanelerde nüfusa kayıtlı kişilerin aynı kişi olduğunun tespiti istemine yönelik olup nüfus kaydının düzeltilmesine esas oluşturmaktadır....