Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın nüfus kaydında baba ve annesi olarak görülen ... ve ...'ın gerçek çocukları olduğunun tespiti ile nüfus kayıtları arasında bağlantı kurularak ...'ın babası ...'ın nüfus kütüğüne kaydedilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın, babanın hukuken tespiti istemine ilişkin olup soybağının düzeltilmesi davalarında Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkin olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, babası ...'ın nüfus kaydında baba ve annesi olarak görülen ... ve ...'ın gerçek çocukları olduğunun tespiti ile nüfus kayıtları arasında bağlantı kurularak ...'ın babası ...'ın nüfusu kütüğüne kaydedilmesini talep etmiştir....

    dan olma çocukların annelerinin ... olduğunun tespitine ve nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, nüfus kayıtları, kolluk tarafından yapılan araştırma, duruşmada dinlenen taraf ve tanık beyanları esas alınarak, davanın kabulü ile, 02/04/1949 doğumlu ...'ın öldüğünün ve 03/02/1958 doğumlu ... ile ...'ın aynı kişiler olduğunun tespitine, 03/05/1949 doğumlu ...'ın eşinin ... değil ..., ... ve ...'den olma, 01/01/1974 doğumlu ..., 30/01/1988 doğumlu ..., 06/01/2001 doğumlu ... Koçak ve 06/01/2001 doğumlu ...'ın annelerinin davacı ... olduğunun tespiti ile nüfus kaydının tespit edilen bu bilgilere göre düzeltilmesine karar verilmiştir. Dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlardan davada üç istem bulunmaktadır. Birincisi, 02.04.1949 doğumlu ... Çığırcı ile ...'ın evliliğinin iptali, ikincisi 02.04.1949 doğumlu ... Çığırcı'nın çocuk yaşta öldüğünün tespiti ve üçüncüsü de ... ve ... çocukları olarak görünen ..., ..., ... ve ...'...

      Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanunun 4. Maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....

      Davacı ... ile dava dışı ... arasında irsî ilişki bulunup bulunmadığının tesbiti amacıyla yapılan Dairenin 21/01/2015 tarih ve 2015/97 - 239 sayılı geri çevirme kararında, ilgili şahıslara ait aile nüfus kayıtlarının getirtilmesi ve aralarında irsî bağ bulunup bulunmadığının belirtilmesi istenmiş, ... İlçe Nüfus Müdürlüğünün 16/06/2015 tarihle cevabî yazılarında, istenen nüfus kayıtları gönderilerek davacı ... ile taşınmazın ilk tesbit maliki olan ... arasında irsî ilişki bulunmadığı belirtilmiş ise de, getirtilen nüfus kayıtları incelendiğinde ... ile ...'un anne ve baba adları ile TC kimlik numaralarının ilk dört hanesinin aynı olduğu görülmekle şahısların kardeş olabilecekleri hususunda tereddüt hasıl olmuştur. Yine geri çevirme kararında kadastro mahkemesinin 2004/188-84 sayılı dosyasının bu dosya içine konulması istenmiş ise de mahkemece iade gereği yerine getirilmemiştir....

        un babasından itibaren tam nüfus aile kayıt tablosunun (anne, kardeş, eş, çocukları da gösterir şekilde) ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut dosyada, davacının nüfus kaydı ile doğum tutanağına göre, 07/01/1994 doğumlu olarak 24/07/2007 tarihinde nüfusa Mersin Şevket Sümer sağlık ocağının 24/07/2007 gün ve 10208 sayılı yaş tespiti formuna istinaden 13 yaşında olduğu bu şekilde tescil edildiği, nüfus kaydına göre, davacının 07/01/1998 tarihli Kadir isimli kardeşinin bulunduğu, davacının Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi 2015/449 E. Sayılı dosyasında üzerine atılı suç kapsamında yaşının tespiti için rapor aldırılmış, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen rapora göre de tespit edilen kemik yaşının 16 olduğu, tescil tarihi olan 24/07/2007 tarihli hükumet tabibinin raporuna göre yaş tespiti formuna istinaden 13 yaşında olduğu bu şekilde tescil edildiği, ceza mahkemesince verilen kararın Antalya BAM 2. Ceza Dairesince incelendiği kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....

          Çocuk ile annesi arasındaki soybağının tesisi için, hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

          Dava dilekçesi ekindeki nüfus kayıtlarında, Ferzende'nin babası Mevlüt ve annesi Gülsenem'in, Ferzende 6 yaşlarında iken Eskişehir merkez ... haneye nakil gittiği, Ferzende kardeşi Nezir ve Cennet'in ve diğerlerinin nüfus kayıtları mevcut olup eş ve çocukları ile kayıtlı oldukları anlaşılmaktadır. Ölü olduğunun ve ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Hakim, taraflarca sunulan belgelerle bağlı kalmayıp re'sen yapacağı araştırma ile de doğru sonuca ulaşmalı ve ona göre bir karar vermelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, sağ olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, davalı nüfus müdürlüğüne karşı açtığı davada; kendisinin Türk vatandaşı olduğunu, Suriye'ye giderek orada yaşadığını, sağ olmasına rağmen nüfus kaydına ölüm şerhi verildiğini bildirerek sağ olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....

              Davalı nüfus idaresi temsilcisi; takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu