"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kayıt iptaline ilişkin davada Ankara 14. Asliye Hukuk ile Ankara 5. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde kendisi davalı ... ile ...'ın kardeş olduklarını, vefat eden ...'nin çocuğu olmadığından kız kardeşi Halise'nin kızı davalı ...'i nüfusuna aldığını, ... ile ... arasında sahih bir nesep bağı bulunmadığından nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 35 ve devamı maddeleri uyarınca nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin olan ve T.M.Y. 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasına ilişkin olmayan davanın genel hükümlerine göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....
Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, bu davalarda Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır. Davacı ... dava dilekçesinde, ... ve ...'ın müşterek çocuğu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece; kısa kararda aynen "Gerekçesi sonradan yazılmak üzere; 1-Davacının davasının kabulüne, 2-... T.C. Kimlik nolu ... ve ... kızı davacı ...'ün nüfus kaydındaki baba isminin ... T.C. Kimlik nolu ... ve ... oğlu ..., anne isminin ... T.C. Kimlik nolu ... olduğunun tespitine, davacının anne ve babasının nüfus kayıtları arasında anne, baba ve kızı olduklarına dair ilişki kurulmasına,", hüküm fıkrasında ise, "1-Davanın kabulü ile, ... ili, Araç ilçesi, ... Köyü cilt 105, hane: 3 BSN.12'de kayıtlı bulunan ... T.C....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/06/1996 tarih ve 1996/77- 452 E ve K sayılı kararı ile dava dışı Kemal Özelçi'nin, davaya konu vakfın mütevelliliğine ehil olduğunun tespitine karar verildiği (önceki mütevelli Selahattin Kazım Özelçi), Kemal Özelçi'nin 25/05/2016 tarihinde vefat ettiği, nüfus kayıtlarına ve Eskişehir 3....
Türk Vatandaşlığına geçmek için Türk Vatandaşı olan Meryem Çiçek'in öz çocuğu olduğunun tespitine ve nüfus kaydına tesciline karar verilmesi talep edilmektedir. Davacının Türk vatandaşı olan Meryem Çiçek'in çocuğu olduğunun tespiti halinde, soybağı tesisine bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanmış olacaktır. Türk vatandaşlığının kazanılması ve kaybına ilişkin başvurular, yurt içinde ikamet edilen yer valiliğine, yurt dışında ise dış temsilciliklere bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekaletname ile yapılır. Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancıların gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti, illerde oluşturulan "Vatandaşlık Başvuru İnceleme Komisyonu" tarafından yapılır. Davacının isteğinin temelinde soybağı tesisine bağlı olarak Tark vatandaşlığını kazanmak olduğuna göre, tespit hükmü vatandaşlıkla ilgili idari bir işleme esas teşkil edecektir. İdari bir işleme esas teşkil etmek üzere adli yargıda tespit kararı verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların kız kardeş oldukları, olay tarihinde hamile olan sanık ...'in doğum sancıları nedeniyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmaması nedeniyle, kız kardeşi sanık ...'un nüfus cüzdanını alarak ... İlçesinde bulunan ......
nın nüfus kütüğünde "..." yine davacılardan ..., ..., ... ve ...'un nüfus kütüğünde "..." olan anne adının "... " olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin müşterek murisi ... ... ... ile ...'nın anne baba bir kardeş olduklarını ancak kardeşlerden ... ile ... ... ...'nın nüfus kütüğüne anne adlarının yanlış yazıldığını ileri sürerek ... ... ...'nın ... olan anne adının ..., ...'nın ise ... olan anne adının ... olarak, ... ... ile ...'nın annelerinin TC kimlik numarasının düzeltilmesini, kardeşleri ... ile kardeş olduklarına dair nüfus kütüğünde bağlantı sağlanmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
Ayrıca zabıta aracılığı ile kayıt malikleri ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı ve kayıt maliklerinin baba adları araştırılmış, tapu kayıt maliklerinin kardeş olup baba adlarının “...” olduğu beyan edilmiş ise de nüfus müdürlüğünden yukarıda açıklandığı şekilde gerekli araştırma yaptırılmamış, akraba olan 1982 doğumlu tek tanık beyanı ile zabıta araştırmasına itibar edilerek karar verilmiştir....
Davacı vekili 07/08/2019 tarihli duruşmasındaki beyanında özetle; müvekkili ile davalı T4'ın anne baba bir öz kardeş olmaları nedeniyle aralarındaki kardeşlik bağının tespiti için DNA testi yapılmasını talep ettiğini beyan etmiş, yerel mahkemece davacı ile davalı T4'ın DNA incelemesine esas teşkil edecek meteryallerin alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 23/10/2019 tarih ve 19/97516- 6376 sayılı raporunda özetle ve sonuç olarak; anne ve baba olduğu iddia edilen şahıslar olmaksızın, hangi cinsiyetten olursa olsun kardeş olduğu iddia edilen şahıslara ait biyolojik örneklerin çalışılması ile kardeşlik yönünde DNA incelemesi yapmanın teknik olarak mümkün olmadığının bildirildiği görüldü. Dava, davacının genetik annesinin Gazal Ağırtaş olduğunun tespitine karar verilmesi ve davacı ile genetik anne arasında nüfus bağının kurulması talebine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın yetkili mahkemede açılmadığını, soy bağı belirlenmeden açılan nüfus kaydı terkini davasının birlikte açılması durumunda Aile mahkemelerinin yetkili olduğunu aksi takdirde yetkisiz olduğunu, müvekkili ile davacının kardeş olduklarını ancak davacı tarafın kardeş olmadıklarını iddia ettiğini, sadece nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası tek başına baba ve çocuk arasındaki soy bağı ilişkisini ortadan kaldırmayacağını bu nedenle açılan davanın reddi gerektiğni, soy bağının reddi davasında babanın birinci derece mirasçılarının dava açma yetkisinin ancak babanın dava açma süresi içerisinde vefatı halinde mümkün olduğunu, davacının bu davayı açmasına olanak olmadığını, hukuki menfaatinin de bulunmadığını, babanın ölümünden 34 yıl gibi uzun bir süre geçmiş olup paylaşılacak bir mirasın da mevcut olmadığını, iki durumda da dava için yasada belirtilen hak düşürücü sürelerin de sona erdiğini, davanın reddine karar verilmesini...