Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sadece vakıf evladı olmanın tespiti için vakıf kuranın soyundan olduğunun kanıtlanması yeterli olduğu halde galleye müstehik vakıf evladı olduğunun tespitinde ise davaya konu böylesi bir vakfın bulunup bulunmadığı varsa vakfiyede aranan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular kapsamında tüm dosya içeriği değerlendirildiğinde; Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/09/2008 gün ve 2006/228 Esas-2008/406 Karar sayılı kararı ile Aziz Lütfi Şişlioğlu'nun davalı vakfın evladı olduğunun tespit edildiği, yine Kayseri 3....

Mahkemece; kadastro tutanağı ile davacının nüfus kaydı arasındaki doğum tarihindeki bu çelişki üzerinde durularak ayrıca ... ilçesi, .... mahallesi cilt:..., hane:..., BSN:...’de nüfusa kayıtlı olan davacının, babası .... ile annesi ...’nin, anne-baba-kardeş ve çocuklarını gösterir nüfus aile kayıtları getirtilip, kadastro tutanağı nüfus kayıtları ile denetlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesisi doğru değildir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda yazılan nedenlerle, davalı idare temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalıdır. Somut olaya gelince; mahkemece soyadı eklenmesi istenilen kök muris ...fe ile diğer murisler .., ... ve...'nin anne, baba, kardeş, eş ve çocuklarını gösterir aile nüfus kayıtları getirtilmemiş, kayıt malikleri ile aynı isimde başka birinin bulunup bulunmadığı hususunda kolluk ve nüfus araştırması yapılmamış, mahallinde keşif yapılarak davaya konu taşınmazların zilyetlik durumları tespit edilmemiştir. Hâl böyle olunca; kök muris ...'nin anne, baba, kardeş, eş ve çocuklarını gösterir aile nüfus kayıtları ile haklarında kayıt düzeltme istenilen .., ... ve...'...

      ün çocukları olan davalılar ile kardeş olduklarını ileri sürerek kendisinin babasının ...olduğunun tespiti ile soybağının düzeltilmesi ve Türkiye'deki nüfusa tesciline karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 39. maddesinde; mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamayacağı, 282. maddesi ve devamında soybağına ilişkin hükümlere yer verilerek, babalık davasının, soybağı ilişkisini kuşkuya yer bırakmayacak nispette açığa çıkarılması halinde kabul edilebileceği....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin 1/c bendi de tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin 1/c bendi de tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

        Y A R G I T A Y K A R A R I 1-...’un (...TC Kimlik Nolu) anne, baba ve kardeşleri, gösterir (kayıtlar kapalı ise naklettikleri hanedeki) nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüklerinden,, 2-...’un (... TC Kimlik Nolu) anne, baba ve kardeşlerini gösterir (kayıtlar kapalı ise naklettikleri hanedeki) nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüklerinden, 3-..i'nin altsoyunu gösterir nüfus kaydının ilgili nüfus müdürlüklerinden, 4... ile ...'un kardeş olduklarını gösteren (nüfus kaydı, veraset ilamı vs) belgelerin ilgilisinden, 5-Nüfus kaydında davacının annesi olarak görünen ...'un (... TC Kimlik Nolu) nüfus hareketlerini gösterir nüfus kaydının, 6-Davacının nüfusa tesciline dair belgenin (doğum tutanağı vs. belgelerin) ilgili nüfus müdürlüğünden, Sorularak alınacak cevap yazıları ile getirtilen belgelerin dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

          Bu defa daha dikkatli inceleme yapılarak; 1- ... oğlu ...' ın kardeşlerini, çocuklarını ve torunlarını gösterir aile nüfus kaydının, 2- Davacının murisi ... Kızı ...' nın ana, baba, kardeşlerini gösterir aile nüfus kaydının, 3- ... kızı ... ( ... ) ' ın ana, baba, kardeş ve çocuklarını gösterir aile nüfus kaydının 4- ... İnci ve kardeşleri kayıtlarından yararlanılarak babası ... oğlu ...' in ve dedesi ... oğlu ...' in irtibatlı aile nüfus kayıtlarının merciinden istenerek evrak arasına konulduktan sonra gönderilmek üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 17.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR 1-Nüfus kaydında baba adları ...r olarak geçen davacı ... ile 1940 doğumlu ....ç'un anne ve baba hanesini gösterir nüfus kaydının, 2-Bir nolu bentte adı geçen kişilerin diğer davacılar ile baba bir kardeş olduklarını gösterir nüfus kaydının, 3-Tüm davacılar ile ....un nüfusa tesciline dair belgelerin (doğum tutanağı vb. Belgeler) Nüfus müdürlüğünden, 4- Ohan'ın adının...olarak değiştirilmesine dair .. 1954/268-273 sayılı ilamının (mahkemesinden gelen ilamda kesinleşme şerhinin bulunmaması, davacılar vekilinin ibraz ettiğinde ise keşinleşme şerhi bulunması dikkate alınarak aradaki bu çelişkiyi de açıklayacak biçimde) mahkemesinden, Getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık ile mağdurun kardeş olmaları nedeniyle verilen cezanın artırılmasında uygulanan kanun maddesinin TCK'nin 86/3-a yerine TCK'nin 87/3-a yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak değerlendirilmiştir. Sanık ... ile mağdurun kardeş oldukları inceleme sırasında UYAP sisteminden alınan aile nüfus kayıt tablosundan anlaşıldığından tebliğnamenin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı ONANMASINA, 27.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu