tanık olarak dinlenmiş beyanında taşınmazın tapu maliklerinin kardeş olmadığını, "... oğlu ... diğer pay sahibi "..."ün amcası olduğunu, dedesi ...'in ... isminde oğlunun bulunduğunu, Tutanak Bilirkişi ... beyanında tapu malikleri "..." ile "..."in kardeş olmadığını, "..."in "..."un amcası olduğunu söylemişlerdir. ...'ün nüfus kaydının incelenmesinde, babasının adının "..." olduğu "..."ın da babasının adının "..." olduğu anlaşılmıştır. Tanıklar tarafından tapu maliki "..."in diğer malik olduğu ileri sürülen "... oğlu ..."un amcası olduğu beyan edildiğinden davacı "..."un babası olan "..."la "..."in kardeş olması gerekirken babasının farklı olduğu, nüfus kayıtları ile tanık beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, "Davacının radyolojik olarak kaç yaşında olduğunun tespiti için Kars Harakani Devlet Hastanesine sevkedilmiş, düzenlenen 10/02/2022 tarih ve 379 nolu raporda radyolojik olarak 50 (Elli) yaş ile uyumlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmış yukarıda belirtilen yüksek mahkeme kararında da vurgulandığı üzere 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, ilgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinleneceği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden yanılgı ihtimali bulunduğu, davacı tarafça tanık delili dışında davasını kanıtlamaya yeterli başkaca delil sunulmamış olduğu dosya kapsamında davacının gerçek yaşının tespiti için herhangi bir delil bulunmadığı dikkate alınarak davacı tarafından kanıtlanamayan davanın REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 21.01.2009 gün ve 2008/94 Esas, 2009/26 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Birbirlerinin fuhuşuna aracılık eden mağdur sanıkların kardeş olduklarını gösterir biçimde onaylı nüfus kayıt örnekleri temin edilerek, bu durumun tespiti halinde TCK.nın 227/5. maddesi uyarınca cezalarının yarı oranında arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Delillerle iddia ve savunmalar, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA, 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında .... olarak görünen anne adının gerçek annesi olan ...olarak düzeltilmesini istemiş, yargılama sırasında da adı geçen ..... olduğunu bildirmiş; Mahkemece, davacının anne adının......olduğunu tespite yarayan herhangi bir delil elde edilemediği, dinlenen tanık beyanlarından da davacının anne adının ...olduğu iddia edildiğinden aksi ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 01.01.1934 doğumlu davacının 30.04.1971 tarihinde...ve eşi ... kızı olarak nüfusa tescil edildiği, vukuat defterinin yırtık olması nedeni ile tescil belgelerinin çıkarılamadığı, nüfus kaydında davacının öz kardeş....tarafından ...2. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 2000/364-1104 sayılı davada adıgeçenin ...olan anne adının...olarak düzeltildiği, davacının annesi olduğu iddia edilen...... nüfus kayıtlarına aranmasına rağmen ulaşılamadığı anlaşılmaktadır....
nun annesinin; nüfus kayıtlarında aralarında bağ olmayan ..., babasının ise; ... olduğu, ...'nin 1920 yılında Ermenilerce katledildiği, ...'nin kardeşi...'un da bilaveled öldüğü ileri sürülerek, nüfus kayıtlarında bağ olmayan ... ile oğlu ... arasında anne-oğul ilişkisi, ...'nin 1920 yılında öldüğü ile bu durumun nüfus kayıtlarına işlenmesi ve ... ile kardeşi... arasında kardeş olduklarına dair bağ kurulması istenmiş; Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davanın reddine dair verilen kararı, davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davacı vekilince Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir....
nun kardeşi olduğunun tespit edilerek nüfus kaydının tahsisini talep ve dava etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Dolayısıyla mahkemece itiraz olup olmadığına bakılmaksızın bu husus mahkemece resen gözetilir. Dosya kapsamından, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilenin yerleşim yeri adresinin “Bahçelievler/İSTANBUL” olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddesi gereğince Bakırköy 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacıların murisi ... ile kardeş olduğunun tespitine ve ... baba adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir Y A R G I T A Y K A R A R I Hukuk Muhakemeleri Kanununun 103/1-c maddesine göre nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalar adli tatilde görülecek davalar arasında bulunduğundan, temyiz süresinin uzaması hakkındaki aynı Kanunun 104. maddesinin de uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır. Mahkeme kararı temyiz eden davalı vekiline 06.08.2015 günü tebliğ edilmiş olup, temyiz dilekçesi 31.08.2015 tarihinde kaydedilmiştir....
in baba bir anne ayrı kardeş olduklarına dair nüfus kayıtlarında bağlantı bulunmadığı, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.1969 tarih, 1969/163 Esas 1969/289 sayılı kararında ... ve...'in baba bir anne ayrı kardeş olduklarının açıkça yazılı olduğu, Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1995/7 Esas, 1995/637 Karar sayılı mirasçılık belgesinde muris ...'in 30.1.1991 tarihinde ölümü ile, mirası 2 pay kabul edilerek 1 payının eşi ...'ye, 1 payının da baba bir anne ayrı kız kardeşi...'in oğlu ...'na verilmesine karar verildiği, ... ili, ... ilçesi, 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazda... kızı ... ve ... oğlu...'nün paydaş oldukları, tapu kayıt fotokopisinde de...'nün annesi... ile ... baba bir kardeş olduğunun yazılı olduğu, tanık ... yeminli beyanında; ...'in oğlu ...'nun teyzesinin ... olduğunu beyan ettiği, ... ile...'...
Öte yandan dosyaya davacı tarafından ibraz edilen el yazımı 15.04.1993 tarihli nüfus kaydına göre kayıt maliki olduğu iddia edilen Esma'nın baba adının “Sait” olduğu, ancak davalı tarafından ibraz edilen ve kayıt malikine ait olduğu iddia edilen bir başka nüfus kaydına göre ise baba adının Hafız olduğu görülmektedir. Ne var ki mahkemece, tapulama tutanağı bulunamayan davaya konu taşınmazda, kayıt maliki ile birlikte malik olan ve birbirleriyle kardeş olmaları mutemel diğer paydaşlarla ırsi bağı gösterecek şekilde kayıt maliki Esma'ya ilişkin nüfus kayıtları dosyaya getirtilmemiş, dosyada mevcut ve malike ait olduğu iddia edilen iki nüfus kaydı arasındaki baba ismine ilişkin çelişki giderilmediği gibi usulüne uygun bir zabıta araştırması da yapılmamıştır. Diğer taraftan, 6100 sayılı HMK'nin 300 ve 301. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının mühürlenmesi gerekli olup, gerekçeli kararda mühür bulunmaması da yanlıştır....
dan olma 1962 doğumlu ... nüfus kayıtlarına göre anne-baba bir kardeş oldukları davalı ...'ın gerçek annesinin "..." olduğunu ileri sürerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiş; Mahkemenin, davanın kabulüne dair kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı ...'in anne adına dair nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1. Davalı ...'in kayden annesi ... kızı 1933 doğumlu...'nun mirasçılarının verilecek karar ile miras hakları etkileneceğinden mirasçılarının tespiti ile mahkemece bu kişilerin re'sen davalı sıfatı ile davaya katılmaları sağlandıktan ve varsa delilleri toplanarak işin esasının incelenmesi gerekirken bu husus gözetilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, 2 .Kabule göre de; Dava, nüfus kayıtlarında davalı ...'in annesinin ... değil .... kızı 1923 doğumlu ......