Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin kimlik bilgilerinin ilgiliden temin edilerek; anne, baba, kardeş, eş ve çocuklarını gösterir nüfus aile kayıt tablosunun ve taşınmazda paydaş iken payları kamulaştırıldığı anlaşılan ...'ın anne, baba, kardeş ve çocuklarını gösterir nüfus aile kayıt tablolarının merciinden temini, istenen kayıtların eksiksiz gelip gelmediğinin denetlenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu hali ile dava gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Ölümünün tespiti istenilen Besim Karanfil'in mirasçılarının hukuku etkileneceğinden, Besim Karanfil mirasçılarının tespiti ile davalı sıfatı ile davaya katılımları gerekirken, mahkemece resen gözetilmesi gereken bu durum dikkate alınmadan ve taraf oluşumu sağlanmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir…" denilmek suretiyle bu tip davalar sonucu bakımından miras haklarını yakından ilgilendirdiğinden ölüm tespiti istenen kişilerin mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerektiği açıklanmıştır. Eldeki davada yasal hasım olan nüfus müdürlüğüne davanın yöneltildiği, nüfus kayıtlarına göre davaya dahili gereken mirasçıların bulunmadığı, taraf teşkili yönünden eksiklik bulunmadığı görülmektedir....

    TC kimlik numaralı Ayşe Akgül'ün eşinin Ali Akgül olduğu şekliyle nüfusa kaydının bulunduğu, hanede kayıtlı ana baba, kardeş ve çocuk bilgisinin bulunmadığı, davacının eşinin babası Ömer Yıldırım'ın nüfus hanesinde bahsi geçen ve hala olduğu öne sürülen Ayşe Akgül adlı kişinin kardeş olarak kaydının bulunmadığının anlaşılmasına göre muris Ayşe Yıldırım'dan farklı olarak nüfusta kaydı bulunan Ali eşi Ayşe Akgül'ün aynı kişiler olmadığından bahisle redde yönelik kurulan ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf sebebinin reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davalı Nüfus Temsilcisi duruşmadaki beyanında; Davalı nüfus temsilcisi davacının tespit talebi hususunda takdiri mahkememize bırakmış ancak tescil yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava, davacının Türk vatandaşlığını kazanmasına esas teşkil etmek üzere Türk vatandaşı olan Hamiyet Kammaz'ın çocuğu olduğunun tespitine ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesi talebinden ibarettir....

    Yapılan yargılama sonunda Mahkemece; evlenmenin butlanı talep edilen birleşen dosya davalısı ve dosyamız davacısı ... ile eşinin babası ... kardeş olarak gözükmekte iseler de, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre ...'nun gerçek babasının ......, gerçek annesinin ise açık kimliği tespit edilemeyen... olduğu, davanın gerçeğe aykırı beyana dayanılarak oluşturulmuş ve gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesi ve evlenmenin butlanı talebine ilişkin olduğu ve gerçek durumu gösteren nüfus kaydının ispat edildiği kabul edilerek esas ve birleşen davaların kabulü ile,...... TC Kimlik Numaralı ...'nun gerçek babasının.......TC Kimlik Numaralı ...... ve gerçek annesinin açık kimliği tespit edilemeyen... olduğunun tespitine, gerekli düzeltme ve ilişkilendirmenin Nüfus Müdürlüğünce yapılmasına karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi, babalığın tespiti ve evlenmenin butlanı istemlerine ilişkindir....

      in babası olduğunun tespiti istenmiştir. Mahkemece babalığın tespitine karar verilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 301. maddesi kapsamında evlilik dışı birliktelikten doğup annenin kızlık hanesine kayıtlı çocuğun ölü baba mirasçıları aleyhine açtığı babalığın tespiti istemine ilişkindir. 1-Kamu düzeni ile yakından ilgili olan soybağının tespiti davalarında, Mahkemece, kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın soybağının doğru olarak tespit edilmesi zorunludur. Öncelikle baba olduğu iddia edilen ...'...

        Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, mevcut nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı ve davacı murislerinin nüfus kayıtlarında anne bağı bulunmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Hemen belirtmek gerekir ki, anne yönünden soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemez. Dolayısıyla soybağı kurulması için hükme gerek bulunmamaktadır. Ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebilir. Bu nedenle herhangi bir sebeple çocuğun kendisini doğuran kadının dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olması, çocuk ile kadın arasında soybağı kurulduğu anlamına gelmeyecektir....

        davanın kabulü ile müvekkilleri ile davalının biyolojik kardeş olamadıklarının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

        Bu açıklamalar dikkate alındığında; davacının isteminin kendisine ait 2 adet nüfus kaydının bulunduğu, nüfus kayıtlarının hatalı olduğu gerekçesiyle mükerrer yazılmış olan Düzce İli, Kaynaşlı İlçesi, Dipsizgöl Köyü nüfusunda kayıtlı nüfus kaydının iptaline, T1 ile Hülya Yüksel'in aynı kişi olduğunun tespiti ile mükerrer kaydın iptaline ilişkin olduğu ve bu haliyle davanın gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydının baştan itibaren yanlış şekilde kütüğe geçirilmesinden kaynaklandığı, yoksa kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilginin doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş olmadığı, olayda soybağının reddi hükümlerinin uygulanamayacağı aile mahkemesinin TMK 282 ve devamı maddelerinde belirtilen ve belirli kişilerce belirli sürelerde açılabilen soybağının reddi, babalık, tanıma ve tanımanın iptali gibi davalara bakmakta görevli olduğu, davanın, 5490 sayılı Yasanın 36....

        ile ...’ın gayriresmi birlikteiğinden doğduğunu, dedesinin üzerine nufusa kayıt ettirildiğini, bu nedenle nüfus kayıtlarında annesi ile kardeş olarak gözüktüğünü iddia ederek anne ve baba adının gerçeğe uygun olarak yazılmasını talep etmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından, ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, nüfus kaydı düzeltilmek istenen davacı ...‘nin “Foça-...” adresinde ikamet ettiğinin anlaşılmasına göre uyuşmazlığın Foça Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Foça Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu