olduğu tarih olan 26/01/2019'a kadar aylık 250,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, Nida Nur için iştirak nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk Nisa Nur lehine boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte aylık 450,00 TL iştirak nafakasının her ay davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, , D-)HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi neticesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2.bendindeki müşterek çocuk Nida Nur yönünden verilen velayete ilişkin, 3.bendindeki şahsi ilişkiye yönelik kısımların kaldırılarak yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, (2.bentteki Nisa Nur'a yönelik velayetin 2a bendi olarak aynen muhafazasına, 3.bendindeki Nisa Nur yönünden şahsi ilişkiye yönelik kısmın 3a bendi olarak aynen muhafazasına) BUNA GÖRE; 1- 2b bendi olarak: Müşterek çocuk Nida Nur reşit olduğu anlaşılmakla velayet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 2- 3b bendi olarak: Müşterek...
kalkması nedeniyle de ....000 Euro’nun davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
a, şişko, adam gibi yaz diyerek kırıcı davrandığına, bunun da yaşadığı olağandışı stres ve koşullardan kaynaklandığına" dair ve yine 11.05.2006 tarihli savunma dilekçesinde geçen, "katip Ö... S.... U.'u fırçaladığına, sert şekilde uyardığına" ilişkin kaçamaklı ikrarı, tanıklar F.... Ö..., H.... K... ve M..... K......'ün ifadeleriyle kanıtlanmış bulunmaktadır. Sanığın uyarı sınırlarını aşan sözlerinin kamu görevlisi olan mağduru aşağılayıcı nitelikte olması nedeniyle görevliye sövme suçu tüm unsurları itibariyle oluştuğundan, ayrıca mağdurun keşif tutanağının başlığı ile içeriğinde, naip hakim tarafından söylenmeyen bir kısım söz ve tabirleri kullanmış olması da, görev sınırını aşan ve cezadan indirimi gerektiren keyfi bir davranış olarak değerlendirildiğinden, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün onanmasına karar verilmelidir. SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; 1- Sanığın temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Yargıtay 4....
İş Mahkemesi’nin 2012/127 E sayılı dosyası üzerinden istem konusu yapılan tutarın zamanaşımı nedeniyle reddine, Mahkememiz 2007/168 E sayılı dosyasındaki istemin ise 2 numaralı bent kapsamındaki gerekçeyle reddine, 4-537,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu sonrası eksik kalan 257,59 TL’nin davalılar ..., ... ... ve Nur Apartmanı Kat Maliklerinden(Kat malikleri arsa payları oranında sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına, 5-Hüküm altına alınan manevi tazminat tutarı nedeniyle 400,00 TL, kabulüne karar verilen maddi tazminat tutarı nedeniyle 964,92 TL vekalet ücretinin davalılar ..., ... ... ve Nur Apartmanı Kat Maliklerinden(Kat malikleri arsa payları oranında sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafın yapmış olduğu 1.131,77 TL yargılama giderinin, harçtan davalıların sorumluluğu ilkesi ile kabul ve red oranına göre takdiren 750,00 TL’sinin davalılar ..., ... ... ve...
İhtisas Kurulundan bilirkişi raporu alınmadan eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın soyut iddiaları dışında katılandan kaynaklanan haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmaması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde, sanık hakkında TCK'nin 29. maddesi gereğince (1/2) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/01/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi. MUHALEFET ŞERHİ Yargıtayca olağan yasa yollarından olan temyiz incelemesinin yapılabilemesi için bir temyiz davası açılmış olmalıdır. Temyiz davasının açalabilmesi içinde CMUK’un 310. maddesine göre iki koşulun varlığı gereklidir....
Asıl dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma, birleşen dava, zina (TMK md.161), hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış (TMK md.162) ve TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davalarıdır. İlk derece mahkemesince kadının, aşırı kıskanç tavırlar sergilemesi, erkeğe ait kredi kartı ile altın alarak ve nakit para çekerek erkeği borçlandırması, aldığı altın ve çektiği nakit paraların akıbeti hakkında erkeğe bilgi vermemesi; erkeğin ise, kadına yönelik onur kırıcı davranışlar sergilemesi nedenleriyle erkeğin az, kadının ağır kusurlu oldukları belirlenerek asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş, kadının TMK 161 ve 162.maddeden açtığı boşanma davalarının reddine karar verilmiştir....
Asıl dava zina, olmadığı takdirde onur kırıcı davranış, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması ve ferileri, karşı dava, TMK'nın 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'i niteliğindeki istemler ve ayrıca dava aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. Davacı-karşı davalı kadın, dava ve karşı davaya cevap-cevaba cevap dilekçesinde; davalı-karşı davacının imam nikahlı evlilik yaptığını belirterek, fotoğraf ve video kaydını içerir CD'ye delil olarak dayandığı görülmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçesinde, çocukları Fatma Nur Kılıç'ın ön adının Ayşe Nur olarak değiştirilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, eşinin fiziki yapısı nedeniyle aşağıladığı, ortak konuttan kovduğu, şans oyunlarına düşkün olduğu ve birlik görevini ihmâl ettiği; kadının ise birlik görevlerini ihmâl ettiği, ortak çocuk hakkında "Olmaz olaydın, ben bunun pislikleri ile mi uğraşacağım." şeklinde sözler söylediği, ortak çocuğu akşam vakti apartman girişine bıraktığı ve çocuğun korkmasına sebebiyet verdiği bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı açılan davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukla anne arasında her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günü saat 10.00'dan pazar günü saat...
tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Serra Nur'un velayetinin boşanma davası kesinleşinceye kadar tedbiren, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra da kesin olarak davacı anneye verilmesine, boşanma nedeni ile maddi sıkıntıya giren davacı müvekkilin lehine günümüz şartlarında geçim ve barınma için davalıdan boşanma neticeleninceye kadar aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası verilmesine, boşanma ile birlikte bu nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamı ile yıllarla göre artış oranının da belirlenmesine, müşterek çocuk Serra Nur için 1.000,00 TL tedbir nafakası verilmesine, boşanmadan sonra da bu nafakanın iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesi ile yıllara göre artış oranının da belirlenmesine, boşanma nedeniyle gelecekteki maddi beklentileri örselenen ve büyük maddi zararlara uğrayan ve boşanmada kusursuz davacı müvekkilin lehine fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 100,000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine, boşanmaya sebep olan hadiselerde hiçbir kusuru bulunmayan...