Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece,edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında ... plakalı araç nedeniyle 15.625-TL'nin katılma alacağının davalıdan tahsiline, ziynet eşyaları yönünden talebinin sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, kabul edilen bölüm ve vekalet ücreti yönünden davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tefrikten önce sunduğu ... havale tarihli dilekçe içeriğinde ... plakalı araçla ilgili talepte bulunmadığı gibi bu konuda herhangi bir açıklama da sunmamıştır. Dava konusu edilmeyen araçla ilgili yazılı şekilde kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, bir kısım ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın kendisine bağışlanmış sayılır ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 ve devamı ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 234 ve devamı ) maddeleri hükümlerine tabi olur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya ve ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya ve ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz eşyası ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

        Davalı erkek ise cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanında ziynet eşyalarının bir kısmını davacı kadının kendi ihtiyaçları için bozdurduğuna, bir kısmını ise giderken yanında götürdüğünü beyan etmiştir. Mahkemece her ne kadar davalının beyanı nedeniyle davacıda olan ispat yükünün yer değiştirdiği belirtilerek davacı kadının ziynet talebinin kabulüne karar verilmişse de; ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alındığı konusundaki ispat yükü halen davacı kadındadır. Dosya kapsamında tanıkların ziynetlere ilişkin herhangi bir beyanı yoktur. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden alındığını ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet alacağı davasının reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 2....

        Dava, ziynet eşyalarının iadesi davasıdır. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece verilen karara karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı kadın tarafından ziynet eşyalarının düğünde takıldığı ve davalı kayınbabanın borçları nedeniyle alınarak iade edilmediği iddia edilmiş olup, uyuşmazlığın çözümü ile görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Bu durumda, davalı T3 yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Aile Konutu Şerhi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı erkeğin boşanma davasında kusur belirlemesi ve tazminatlara yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı erkeğin, ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece kısa kararda "Ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde toplam bedel olarak 7748 TL.'...

          hediyelerle gittiği iddiasının asılsız olduğunu, erkeğin ziynet eşyalarından haberdar olduğunu, tüm eşyalarının erkek tarafında olduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ve yukarıda belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bilirkişi marifeti ile hesaplanacak bedelin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacının kendisinin ziynet eşyalarını rızası olamaksızın davalıya verip davalının kullandığını, ziynet eşyalarının kullanılmasından sonra kendisine geri verilme/yapılma vaadiyle verdiğini diğer bir deyişle ziynet eşyalarının iade edilmek üzere erkeğe verildiğini ve kadının isteği dışında bozdurulup harcandığını ispatlayamadığı, tarafların ziynet eşyalarını birlikte rıza ile bozdurup ihtiyaçları için kullandıkları, kadının altınları takmayı sevmediği ve yeniden istemediği bu halde erkeğin ziynet eşyalarını iadeden kurtulduğu, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadının düğünde...

            Mahkemece; "Açılan dava, Ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve geri verilmek suretiyle davalı kocasına verdiğini ispat etmek zorundadır....

            Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır. Olayda, davacı kadın kendisine ait dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurularak, traktör ve tarla alındığını ve sonrasında iade edilmediğini iddia etmiş ise de, bu iddiasını dinlettiği tanıkların beyanları ile ispat edememiştir....

              UYAP Entegrasyonu