den alınmasına karar verilmesi ve adi kefil olan davalı ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kefil hakkında açılan davanın kabulüne asıl borçlu ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. 2-Davalı vekilinin temyizine gelince: Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Olayda, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiştir....
Uyuşmazlık konusu olmayan ve davalı erkek adına kayıtlı bulunan araç üzerine ihtiyati tedbir konulması doğru değildir. 3-Davacı kadın dava dilekçesinde ayrıca cins,nev'i ve miktarlarını bildirdiği ziynet eşyalarının bedelini talep etmiş, ziynet eşyalarının davalı erkekte kaldığını beyan etmiş, davalı erkek ise ziynet eşyalarının kadının ailesi tarafından alındığını savunmuştur.Davacı kadın ziynet eşyasının erkek tarafından zorla alındığını ispatla yükümlüdür. Ziynet eşyalarının niteliği gereği kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı kadın tanıklarının ziynet eşyaları konusunda görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı kadın dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından götürüldüğünü, elinden zorla alındığını ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet alacağı davasının reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA 1.Davacı kadın vekili dava dilekçesi ile; davacının, davalılar tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün olmaması halinde tüm ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle güncel değerlerinin belirlenerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ortaken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davacı kadın vekili 19.09.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde sayı, cins ve nitelikleri yazılı ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesine, ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde tüm ziynet eşyalarının hesap tarihi (24.06.2022) itibariyle belirlenen güncel (546.158,00 TL) değerinin 24.06.2022 hesap tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ortaken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. III....
Mahkemece; iddia edilen ziynet eşyalarının eş tarafından değil 3. kişilerce alındığı iddia edildiğinden Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalı kocadan tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı, ziynet eşyalarının davalının iki kızı ve annesi tarafından elinden alındığından bahisle, ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili için sadece davalı koca aleyhine dava açılmıştır....
Davacıya ait olan ve çeyiz senedinde davalılara teslim edildiği yazılan ev eşyalarının tamamının davalılarca davacıya teslimi gerekirken; davanın reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır . 2-Dava konusu kadına ait olan altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur....
Davalı vekili ise 6.10.2010 tarihli savunma dilekçesinde iddiaları kabul etmediğini dava konusu ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde harcandığını, amcasından 10.000 DM borç aldığını, 2007 yılında davalının iş yerinde yaşanan kriz nedeniyle maaş alamadığını temelinde tüm maddi sıkıntı nedeniyle tarafların boşandığını, düğün sırasında takılan altınların evlilik birliği içinde kira ve ihtiyaçları için bozdurulup harcandığını bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Dava dilekçesinde istenilen ziynet eşyalarına davalı miktar ve nicelik yönünden karşı çıkmadığı gibi Ziynet eşyalarının bir kısmının amcasından alınan borç para için bir kısmının da kira ve ihtiyaçlar için bozdurulup harcandığı davalı tarafından kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının düğünün ertesi günü erkeğin annesi tarafından alınarak saklanmak amacıyla kuyumcunun kasasına bırakıldığını belirterek, iadesine karar verilmesine talep etmiştir. Davacı-karşı davalı erkek cevabında, ziynet eşyalarının akıbetini bilmediğini iddia ettiği gibi kasada ziynet eşyasının olmadığını savunmuştur....
Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadeden kurtulur....
Uyuşmazlık bir kısım ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bedeli olan 8.000 TL'nin, ıslah dilekçesi ile de, 11.541.31 TL'nin tahsiline, birleşen davada ise, düğün sırasında bağışlanan 100 gram 22 ayar altına yönelik bağıştan rücu istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile 5.774.69 TL değerindeki ziynet eşyalarının ve 2.530 TL değerindeki çeyiz eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedellerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı- karşı davacı ......
Davalılar cevaplarında senedin kendileri arasında (baba-oğul) düzenlendiğini, senette herhangi bir taahhütün bulunmadığını, bu belgeye karşı tanık deliline dayanılamayacağını, düğünde takılan altın ve paraların ise evlilik sırasında düğün borçları ve evin masrafları nedeniyle kadının rızası ile harcandığını beyan etmişlerdir. Mahkemece senette yer alan ziynet ve ev eşyalarının kadına iadesine karar verilmiştir. Dosyada mevcut 27.02.2015 tarihli düğün eşyası teslim senedi davalılar arasında düzenlenmiş olup, bu senette davacı-karşı davalı kadın taraf olmadığı gibi senet içerisinde kadın lehine bir açıklama mevcut değildir. Açıklanan sebeple mahkemece senette yer alan ziynet ve ev eşyalarının kadına iadesine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....