WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dayanak ilama konu boşanma davasında sunulan boşanma protokolünde artış hükmünün bulunduğu, bu protokolün mahkemece onaylandığı gerekçesiyle protokol kapsamında nafakanın arttırılmış miktardan talep edilebileceğinden şikayetin reddine karar verilmesi üzerine ;hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 06.02.2013 tarih 2012/12-603 Esas, 2013/211 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere "İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur." İcra Mahkemesi, ilamın hüküm fıkrasının aynen uygulanmasını denetlemekle görevli olup, gerek icra dairesi ve gerekse icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleyemez....

    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI Davalı vekili; davacı vekilinin kararın temyizinden sonra 10/03/2015 tarihli imzalı dilekçe ile taraflar arasında 24.01.2015 tarihinde taraflar arasında protokol imzalandığını ve bu protokol gereğince davacının davadan feragat etmesinin kararlaştırıldığını bildirdiğinden, taraflar arasındaki protokol hükümlerinin değerlendirilmesi ve oluşan duruma göre bir karar verilmesi için hükmün BOZULMASINA karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının protokolde belirtilen evden 2006 yılında kendi isteği ile ayrıldığını, 2008 yılında müvekkilinin annesi tarafından davacı için alınan eve taşındığını, müvekkili ve annesinin davacıya belli zamanlarda maddi yardımlar yaptıklarını, nafakanın artırılmasına yönelik taraflar arasında yazılı ya da sözlü her hangi bir anlaşma bulunmadığını, protokol de belirtilen nafakanın iştirak nafakası niteliğinde bulunduğunu, davacının şahsi malvarlığının olduğunu, müvekkilinin boşanma ile birlikte davacıya 75.000 ABD doları tazminat ödendiğini iddia ederek; davanın reddini savunmuştur....

        Somut olayda; taraflar yaptıkları protokol gereği Bakırköy 6. Aile Mahkemesinin 2016/88 Esas, 2016/92 Karar sayılı kararı ile TMK’nın 166/3 madde hükmü gereğince anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Bu durumda, yapılan protokol hukuki niteliği itibariyle, Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir. Böylece, taraflar, kanunun emredici nitelikte olan kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı saymadığı hususlarda serbest iradeleriyle sözleşme yapabileceklerdir (BK. md.19). Aynı zamanda, sözleşenler, ifanın her yıl ne miktarda ve ne şekilde bir artışla yapılacağını da kararlaştırabilirler. Nitekim, taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek nafaka miktarı kararlaştırılmış ve bu anlaşma, boşanma davasında, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bulunmuş verilen karar 22/02/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir....

        Aile Mahkemesi'nin 2009/16 esas 2010/224 karar sayılı kararı ile davalı ve müşterek çocuklar için aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, aynı mahkemenin 2012/595 esas 2013/63 karar sayılı kararı ile daha önce hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verildiğini, dava dilekçesi ekinde ibraz ettikleri protokol ile tarafların anlaştıklarını, Kahramanmaraş ili, Merkez ilçesi, Barbaros mahallesi, 1448 ada, 9 nolu parselin protokol doğrultusunda müşterek çocuk Mehmet Tekiş'e devredildiğini, protokol gereği davalının tüm icra takiplerinden ve davalarından vazgeçmesi gerekirken anlaşmaya uymadığını, davalının protokol hükümlerini ihlal ettiğini belirterek, müvekkilinin nafaka borcunun olmadığının tespitine, bu talepleri kabul görmediği takdirde taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile bu kadar işleyen nafaka borcunun taşınmazın rayiç bedelinden mahsubu ile bakiyenin müvekkiline iadesine ve 50.000,00 TL cezai şart bedelinin...

        Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davacı iptalini istediği protokol hükmüne başından beri uygun davranmadığını, ortak çocukların eğitim ve diğer tüm giderleri davalı tarafından karşılandığını, boşanma tarihi itibariyle nafaka bedellerini dahi tam ödemeyen, protokol hükmüne rağmen ortak çocukların eğitim giderlerine hiçbir desteği olmayan davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek ilgili protokol hükmünün iptal edilmesi ve nafaka miktarının azaltılmasının mağduriyetine sebep olacağını ve davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti fahiş ve hatalı olduğunu belirterek kararı iştirak nafaka miktarlarının azaltılması ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1....

          Dosyanın incelenmesinden; tarafların anlaşmalı boşanmalarına ilişkin 11/11/2019 tarihinde kesinleşen karar ile aylık 20.000,00 TL yoksulluk nafakasına, bu nafakanın her yılın Kasım ayı başında açıklanan TÜİK tarafından belirlenen ÜFE-TÜFE artış ortalaması kadar resen arttırılmasına karar verildiği, dava tarihi itibariyle aylık nafakanın 23.554,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Müteakip 176/3. Maddesine göre yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararı ile nafakanın kaldırılacağı, 4.maddesine göre ise de; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk Derece Mahkemesince verilen kararın davacı-davalı kadın tarafından nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik olarak, davalı-davacı erkek vekili tarafından ise asıl davanın kabul edilmiş olmasına yönelik olarak istinaf edildiği, dolayısıyla boşanma yönünden verilen kararın kesinleşmediği, dosyanın istinaf aşamasında tarafların 04/05/2023 tarihli protokol sundukları anlaşılmakla, boşanma yönünden verilen kararın kesinleşmediği hususu yeni verilecek kararda gözetilmek üzere dosyaya sunulan 04/05/2023 tarihli protokol hükümlerine göre tarafların beyanları alındıktan sonra karar verilmek üzere her iki tarafın sair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          Yapılan sözleşmeyle (protokolle); davacı, velayeti davalıya verilen müşterek çocuklar için aylık 300´er TL olmak üzere toplam 600 TL iştirak nafakası ile davalı için aylık 300 TL yoksulluk nafakası ödemeyi kabul etmiş, mahkemece bu protokol tasdik edilmek suretiyle verilen karar 02.01.2013 tarihinde kesinleşmiştir. özleşme yapıldığında, karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge, sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılmayacak derecede bozulmuşsa, taraflar; artık, o akitle bağlı tutulmazlar, değişen bu koşullar karşısında TMK. nun 2. maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesini mahkemeden isteyebilirler. Ancak sözleşmeyle kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan nafakanın, aradan çok az bir zaman geçtikten sonra indirilmesi isteminde bulunmak, hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arzedebilir....

            Aile Mahkemesi'nin 2009/250 E. 2009/212 K. sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma sonucu müşterek çocuğun velayetinin davalıya verildiğini ve aynı kararla müşterek çocuk için aylık 400,00TL iştirak nafakası ve bu nafakanın her yıl enflasyon oranında arttışına karar verildiği ve bu nafakanın da Karşıyaka 3. Aile Mahkemesi'nin 2016/562 E. 2018/18 K. sayılı ilamı aylık 1.000,00TL'na yükseltildiği her yıl ÜFE oranında artış yapılmasının da devamına karar verildiği ve kararın istinaf denetiminden geçerek 22.05.2018 tarihinde kesinleştiği eldeki bu davanın ise 09.08.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu