WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları, nafakanın hükmedilmesi tarihinden iş bu davanın açıldığı tarihe kadar geçen sürede tarafların ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi paranın alım gücünün düştüğü de dikkate alındığında, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirecek bir sebebin kanıtlanamadığı, yine mevcut dosya kapsamına göre nafakanın indirilmesine karar verilen miktarın da isabetli olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte; ilk derece mahkemesince, karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi isabetli görülmemiş olup, davacının, nafakanın karar tarihinden itibaren indirilmesine ilişkin karara yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile nafakanın dava tarihinden itibaren indirilmesine karar vermek gerekmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; yoksulluk nafakasının kaldırılması, aksi kanaatte ise indirilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı lehine Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2013/13 esas 27/05/2014 tarihli kararı ile aylık 1500 TL nafaka ödemesine karar verildiğini, bu nafakanın fahiş miktarda olduğu, kendisini mağdur edeceğini, boşanmaya davalının sebep olduğu ve bu nafakanın davalının zenginleşmesine yol açacağını ileri sürerek, davalıya ödemekte olduğu tedbir nafakasının kaldırılması veya miktarının düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda; kararı temyiz eden davacı tarafça, müşterek çocuk lehine hükmolunan iştirak nafakasının artış şartının kaldırılması ve ödenen aylık 309 TL iştirak nafakasının aylık 100 TL'ye indirilmesi ya da mahkemenin belirleyeceği makul bir miktara indirilmesi talep edildiği halde, mahkemece; bu talep aşılmak suretiyle, aylık nafakanın 500 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Oysa, HUMK.'nun 74. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi) gereğince hakim, iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; talebin aşılması suretiyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup , bozmayı gerektirmiştir....

      Mahkemece; taraflara SGK'dan aylık bağlanması ve ayrı ayrı Emniyet Müdürlüğü tarafından 100.000,00 TL civarında yardım paraları ödenmesi gerekçesiyle davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. ./.. Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....

        Tarafların Tuzlukçu Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/83 Esas 2000/21 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/283 Esas 2010/118 Karar sayılı ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakanın kaldırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince, davacı lehine hükmedilmiş nafakanın feragat sebebiyle kaldırılması ve herhangi bir yoksulluk nafakası bulunmadığından bahisle; işbu yoksulluk nafakasının arttırımı talepli davanın reddine karar verilmesi yerinde olup, davacının istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2021 NUMARASI : 2020/467 ESAS 2021/930 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasını, mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yoksulluk nafakasının mahkemenin uygun göreceği bir miktara indirilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece; davanın kabulü ile tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tedbir nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda davacı, davalıya aylık 250,00 TL tedbir nafakası ödemekte olup, davalının gelirinin kendi gelirinden fazla olduğundan bahisle tedbir nafakasının kaldırılmasını talep etmektedir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar. Kadının belirli bir gelirinin bulunması, hatta gelirinin kocanın gelirinden fazla olması kocayı ortak giderlere katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada nafakanın arttırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, asıl davada iştirak nafakasının artırımı ve yardım nafakasına hükmedilmesine yönelik olarak verilen hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, müşterek çocuklar için 200,00’er TL ödenen iştirak nafakalarının ise çocuk ... için aylık 400,00 TL‘ye dava tarihinde reşit olan ... için 400,00 TL’ye artırılarak yardım nafakası olarak ödenmesi istemlerine ilişkin iken; karşı dava ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....

            Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalı lehine bağlanan aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 150,00 TL indirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Ancak, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 9.maddesi uyarınca, nafaka davalarında; davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten (maktu vekâlet ücreti) düşük olmamak üzere, hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden nisbi vekâlet ücretine hükmolunur....

              UYAP Entegrasyonu