GEREKÇE: Dava; iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
davalısından ) tahsili ile davalıya(birleşen dosya davacısına ) verilmesine, Yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının kaldırılması isteminin REDDİNE, Birleşen dava dosyası yönünden; davacının davasının REDDİNE," karar verilmiştir....
Davada; ödenmekte olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının 60 TL'den aylık 150 TL'ye, iştirak nafakasının 30 TL'den 250 TL'ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; "Davalının ekonomik durumu itibariyle nafaka artışını ödeyecek durumda olmadığı, işsiz olduğu herangi bir gelirinin bulunmadığı, omuzundaki rahatsızlıktan dolayı zorlayıcı işlerde çalışamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; TMK'nun 327/1 maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" hükmü TMK'nun 331 maddesinde de "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafakanın miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" hükmü getirilmiştir....
Davalı - birleşen dosya davacısı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki kararda nafakalarda üfe oranında artışa hükmedilmesinin dikkate alınmadığı, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kadının çalışmaya başlamasına ve erkek kadar gelir elde etmesine rağmen reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı, davacının müvekkilinin yanında kalan çocuk için iştirak nafakası ödemediğinin gözetilmediği, davanın kısmen reddedilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk adına da iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemiyle açılmıştır....
Davalı-davacı kadın birleşen İzmir 8.Aile Mah.nin 2021/382 E-sayılı dava dosyasında özetle"...diğer tarafın verdiği nafakanın yeterli olmadığını,ciddi sağlık problemleri sebebiyle aylık 1.000 TL.ye yükseltilmesine ve diğer tarafın davasının reddine karar verilmesini"talep ve dava etmiştir. Mahkemece neticeten ve özetle"...davacı-davalı erkeğin davasındaki nafakanın kaldırılması talebinin reddine,yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500 TL.ye indirilmesine,davalı-davacı kadının davasının reddine"karar verilmiş,karara karşı davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-birleşen davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamadaki vakıalarını tekrar ile kendi davalarının kabulü diğer tarafın davasının reddi gerektiğini "istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE: Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi/birleşen davada artırılması taleplerinden ibarettir....
Aile Mahkemesinin 2012/59-896 sayılı dosyasında açtığı boşanma davasının reddedildiği ve kesinleşmesi ile birlikte hükmedilen tedbir nafakasının kesildiği, herhangi bir gelirinin bulunmadığı ileri sürülerek 600 TL tedbir nafakasının tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı için 400 TL tedbir nafakası bağlanmasına karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, davalı ile 06.11.2006 tarihinde boşandıklarını, boşanma kararı ile davacı lehine 50,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, daha sonra 12.07.2007 tarihinde açılan nafakanın arttırılması davası ile 150,00 TL'ye çıkarıldığını, hükmedilen miktarın ihtiyaçlarını karşılamadığından yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir.Davalı ise davacının özel bir şirkette ahçı olarak asgari ücretle çalıştığını, babası ile oturduğunu, yurtdışındaki kardeşlerinin babasına bakan davacıya para yardımı yaptıklarını, davacının gelirinin kendisinden daha iyi durumda bulunması nedeniyle nafakanın kaldırılmasını istemiştir.Mahkemece, yoksulluk nafakasının ömür boyu sürmeyeceği, mali durumlara göre belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2019/225 ESAS - 2020/137 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 12....
Aile Mahkemesi'nin 02/10/2020 tarih, 2020/317 Esas, 2020/445 Karar sayılı ilamında özetle; davalının 18/07/2020 tarihinde ölümü ile dava konusuz kaldığından nafakanın kaldırılması konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, davacı aleyhine yargılama giderine hükmedildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece, davalıya 15/02/2015 tarihinden itibaren vefat eden babasından dolayı toplam 1.079,00.TL maaş bağlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Davacı; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....