Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 2003/596 E 2004/1199 K sayılı hükme bağlanan ve Kaman Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/208 E sayılı dosyası ile 110,00 TL'ye yükseltilen yoksulluk nafakasının arttırılarak aylık 500,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı-davalı tarafça açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine, iştirak nafakalarının kaldırılması davasının hukukî yararın bulunmaması nedeniyle usulden reddine ve davalı-davacı tarafça açılan yoksulluk nafakasının arttırılması davasının kısmen kabulü ile davalı-davacı lehine hükme bağlanan aylık 110,00 TL yoksulluk nafakasının karşı dava tarihinden itibaren arttırılarak aylık 300,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiştir....

Davacı iddiasını ispat edemediğinden davalı T3 karşı açtığı yardım nafakasının kaldırılması ve indirilmesi davasının karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. " şeklindeki gerekçeyle; "1- Davacının davalı T4a karşı açtığı yoksulluk nafakasının kaldırılması ve indirilmesi davasının REDDİNE, 2- Davacının davalı T3 karşı açtığı yardım nafakasının kaldırılması ve indirilmesi davasının REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının kaldırılmasına, olmadığı taktirde indirilmesi talebine ilişkindir. 1- Davalı T4 lehine Samsun 1....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin bir başkası ile evlenmediğini, ekonomik durumunda herhangi bir değişiklik olmadığını, yine müvekkilinin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir gelir sahibi olmadığını, davacının gelir kaynaklarını sakladığını, ticaretle uğraştığını durumunun iyi olduğunu, aldığı nafakanın davalının asgari giderlerini karşıladığını, geçinmesi için ödenen bir nafaka olmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;davacının davalı lehine olan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacının davalı lehine olan yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kabulü ile nafakanın 400 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir....

İlk Derece Mahkemesine erkeğin, iştirak nafakasının ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesi talebi kabul edilmiş, davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi reddedilip yoksulluk nafakası 250,00 TL'ye indirilmiştir. Davacı erkek yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmü istinaf etmiş olup, erkeğin reddedilen talebi aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasından ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı erkek vekili istinafa konu yerel mahkeme kararını sadece yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ ; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 425,00 TL olan nafakanın kaldırılmasına, reddi halinde ise müvekkilinin ekonomik durumuna göre nafakanın azaltılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’ nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....

Davacı taraf her ne kadar nafakanın 12/07/2017 tarihinden itibaren kaldırılmasını talep etmiş ise de; Antalya 6. Aile Mahkemesince 12/02/2018 tarihinde tedbir nafakasına karar verildiği, davacı tarafın dava açılmadan önceki döneme ilişkin nafakanın kaldırılması talebinin mahkememizde görülmekte olan davanın konusunu oluşturmadığı anlaşıldığından bu husus mahkememizce dikkate alınmamıştır." gerekçesi ile; "Davacının davasının kısmen kabulü ile Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2017/103 esas 2018/139 karar sayılı ilamı ile takdir edilen tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren(11/09/2018) kaldırılmasına, " karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış tedbir nafakasının kaldırılması istemidir....

O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakanın(çoğun içinde azı da vardır ilkesi gereğince) TMK'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde nafakanın indirilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece , davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, karara ilişkin davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 297/2 maddesine göre, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda; davacı vekili müvekkilinin ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, olmadığı takdirde ise azaltılması istemiyle eldeki davayı açmıştır.Ancak mahkemece davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi gerekçede değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş, terditli istemi olan ilk talebi kabul edilmediği takdirde 2....

    Davalı kadının aldığı yetim aylığı ve vefat eden babasından kalan taşınmazın, nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır. O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, nafakanın ...'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      O halde yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmadığı dikkate alınmaksızın nafakanın tümden kaldırılması doğru değildir. Ancak davalının yetim maaşı sonucu mali durumunun olumlu yönde değiştiği dikkate alınarak nafakanın TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olarak indirilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu