Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre; mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davacı/karşı davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, ancak davalının aldığı nafakanın cüz'i bir miktar olduğu, bu nafaka ile gelirinin toplamının ise davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı göz önünde bulundurularak karşı davadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bu talebin kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle davacı/karşı davalı ...'in sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı/karşı davalı ...'...

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile hükmedilen nafakanın kaldırılması talebinin reddine, kadının da .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile hükmedilen nafakanın arttırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davasının kesinleşmesi ile daha evvel hükmedilen tedbir nafakası hükümsüz hale gelir, ortadan kalkar. Ne var ki temyize konu davada; davacı tarafından boşanmanın kesinleşmesi ile hükümsüz hale gelen tedbir nafakasının 1.000,00 TL'ye çıkartılması talep edilmiş, mahkemece; nafakanın 750 TL'ye çıkarılmasına, tedbir nafakasının da yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. O halde mahkemece; yukarıda bahsedilen hususlara dikkat edilmeden, hükümsüz hale gelen nafakanın arttırımına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Hal böyle olunca mahkemece; davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmadığı ve her an için sona erdirilebileceği de dikkate alınmak suretiyle, elde ettiği gelirin yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayacağı ancak çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı ve davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği göz önünde bulundurularak, nafaka miktarında indirim yapılması hususu üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. ./.....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı ile 2008 yılında boşandıkları ve boşanma kararı ile aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, ancak davalının başkası ile fiilen evli olarak yaşadığı bu birliktelikten 25.03.2011 tarihinde çocuğu olduğu; yoksulluk nafakasının kaldırılması ile dava tarihinden geriye doğru ödenen bir yıllık nafakanın tahsili istenilmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinde; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" hükmü getirilmiştir. T.M.K.'...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2967 KARAR NO : 2022/2434 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2022 NUMARASI : 2022/33 ESAS 2022/496 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların boşandıklarını, davalıya aylık 350 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davalının yoksulluk nafakasının kesilmemesi için sigortasız çalıştığını, ailesi ile kaldığını kira ödemediğini müvekkilinin yeni evlilik yaptığını bu evliliğinden çocuğu olduğunu ekonomik durumunun kötü olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı (asıl dava), nafakanın kaldırılması(karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (k.davacı) tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı dilekçesinde;...Aile Mahkemesi'nin 2008/39 Esas ve 2009/88 Karar sayılı ilamı ile davacı ... lehine aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 450,00 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....

              Her ne kadar davacı erkek vekili tarafından davalarının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu, nafakaların kaldırılması veya en azından indirilmesine, davalı kadın vekili tarafından ise, karşı davalarının reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın kaldırılması ve talepleri doğrultusunda nafakaların artırılmasına karar verilmesi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi, karşı davanın ise, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası olduğu, yerel mahkemece asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verildiği dikkate alındığında yerel mahkemece reddedilen nafakanın kaldırılması ve nafakanın artırılması miktarları açısından kesin nitelikte olduğu, kesin olan kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 352/1- b maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm...

              İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile çocuğun genel ihtiyaçlarına uygun olarak, ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Tarafların 2012 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiği, en son çocuğa lehine verilen nafakanın İzmir 10. Aile Mahkemesi'nin 2020/191Esas, 2021/175 sayılı kararı ile 500,00 TL nafakanın 350,00 TL arttırılarak 850,00 TL'ye çıkarıldığı, ancak çocuğun fiilen baba yanında olduğundan dolayı velayetin değiştirilmesi davası açıldığı ancak bu dava dikkate alınmadan nafakanın artırıldığı, velayet annede bulunmasa bile fiilen çocuğun bakımı baba tarafından yapıldığından dava tarihi olarak 08/03/2021 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasını istemiştir....

              İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile çocuğun genel ihtiyaçlarına uygun olarak, ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Tarafların 2012 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiği, en son çocuğa lehine verilen nafakanın İzmir 10. Aile Mahkemesi'nin 2020/191Esas, 2021/175 sayılı kararı ile 500,00 TL nafakanın 350,00 TL arttırılarak 850,00 TL'ye çıkarıldığı, ancak çocuğun fiilen baba yanında olduğundan dolayı velayetin değiştirilmesi davası açıldığı ancak bu dava dikkate alınmadan nafakanın artırıldığı, velayet annede bulunmasa bile fiilen çocuğun bakımı baba tarafından yapıldığından dava tarihi olarak 08/03/2021 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasını istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu