DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün değil ise yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. 1- Mahkemece davalıların istinaf isteminin, kararın miktar itibari ile kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; Dava dosyasının incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde, davalıya ödemekle yükümlü olduğu aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bunun mümkün olmaması halinde aylık 200,00 TL ye düşürülmesine, müşterek çocuk'a ödemekle yükümlü aylık 600 TL yardım nafakasının aylık 300,00 TL ye düşürülmesine karar verilmesini talep ettiği, Davacının nafakanın kaldırılması talebi olduğu halde bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olmasıyla birlikte nafakanın indirilmesine yönelik karara karşı da istinafa geldiği görülmüştür....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/07/2014 NUMARASI : 2014/283-2014/641 Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen nafakanın kaldırılması-artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı birleşen davalı vekili, boşanma ile hükmolunan 150 TL yoksulluk nafakasının davalının işe girmesi nedeniyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-birleşen davacı vekili, nafakanın yetersizliği sebebiyle davanın reddi ile, aylık 150 TL yoksulluk nafakasının ve aylık 100 TL iştirak nafakasının paranın alım gücünde meydana gelen değişikler nedeniyle aylık 300 TL yoksulluk ve aylık 200 TL iştirak nafakası olarak arttırılmasını talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; nafakanın indirilmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, nafakanın kaldırılması davasının reddine, nafakanın indirilmesi yönündeki talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği halde davacının davasının reddedilen kısmı itibari ile vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek verilen kararın bu yönden kaldırılmasını, davanın tamamının reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması istemiyle açılmıştır....
Davada; davalının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 09.08.2006 tarihinde evlenip; 12.07.2012 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları; boşanma ilamı ile birlikte davalı kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacının boşanma ilamının kesinleşmesinden 2 ay sonra eldeki davayı açarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istediği; davalı kadının hava limanında çalıştığı, aylık net 932,00 TL geliri bulunduğu; davacının ise astsubay olduğu anlaşılmaktadır....
Ancak her ne kadar asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren bir olgu kabul edilmese de yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince, nafakanın azaltılması talebini de içerdiğinden, davalının aylık elde ettiği gelir, nafaka miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesine ilişkindir. HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yer almaktadır. Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremeyeceği gibi, talepten başka bir şeye de karar veremez. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir. Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde, İstanbul Anadolu 1.Aile Mahkemesinin 12/12/2013 tarih, 2012/1704 Esas 2013/950 Karar sayılı boşanma kararı ile davalı lehine hükmolunan aylık 250 TL nafakanın kaldırılmasını veya indirilmesini talep etmiştir. Ancak Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmekle birlikte talep aşılarak bir defaya mahsus ve toplu olmak üzere 9.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine de karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, ortak çocuğun velayeti yönünden; davalı tarafından ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılması yanında ortak çocuğun velayetini de talep etmiş ve tek dava için harç yatırmıştır. Davacının birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı harca tabi iki davası bulunmaktadır. Dava açarken alınan başvuru harcı her iki davayı da kapsar....
Davacının yoksulluk nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç alınmadan (Harçlar Kanunu md. 30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "yoksulluk nafakasının kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3- Kabule göre de; Davacının talebi yoksulluk nafakasının kaldırılması olduğu halde, mahkemece iştirak nafakasının kaldırılması olarak değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
Davacının nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen nafakanın yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç alınmadan (Harçlar Kanunu md. 30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "nafakanın kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla bu talep hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2015 (Per.)...
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili lehine hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasını talep ettiğini, müvekkilinin birikmiş nafakası olduğundan birikmiş nafakanın tahsil edilmesinden sonra icra takibinden feragat edeceğini ve haczin kaldırılmasını isteyeceğini, ancak davacı tarafından dava açılmakla birlikte Aksaray İcra Müdürlüğü'nün 2019/15329 Esas sayılı dosyası üzerinden talepte bulunularak birikmiş nafakanın bitmesi ile birlikte haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, davanın açılmasına neden olmadıklarından, müvekkilinin birikmiş nafakası henüz tahsil edilemediğinden icra dosyasındaki ödemeler bittikten sonra haczin kaldırılması yönünde talepte bulunduklarını, açılan davanın birikmiş nafakanın ödenmesinden sonra kaldırılması yönünde karar verilmesini, icra dosyasının incelenmesi ile birlikte davanın konusu kalmadığından davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini, davayı kabul etmeleri nedeniyle yargılama gideri ve vekalet...