Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı ile 2008 yılında boşandıkları ve boşanma kararı ile aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, ancak davalının başkası ile fiilen evli olarak yaşadığı bu birliktelikten 25.03.2011 tarihinde çocuğu olduğu; yoksulluk nafakasının kaldırılması ile dava tarihinden geriye doğru ödenen bir yıllık nafakanın tahsili istenilmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinde; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" hükmü getirilmiştir. T.M.K.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KORKUTELİ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2014 NUMARASI : 2014/109-2014/751 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı - kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k. davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesi ile; nafakanın yetersiz olduğunu belirterek, aylık 40 TL olan yoksulluk nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; yoksulluk nafakasının kaldırılmasını mahkemenin aksi kanaate hasıl olması durumunda artırımın mümkün olan en az seviyede yapılmasını talep etmiştir....
Her ne kadar davacı erkek vekili tarafından davalarının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu, nafakaların kaldırılması veya en azından indirilmesine, davalı kadın vekili tarafından ise, karşı davalarının reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın kaldırılması ve talepleri doğrultusunda nafakaların artırılmasına karar verilmesi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi, karşı davanın ise, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası olduğu, yerel mahkemece asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verildiği dikkate alındığında yerel mahkemece reddedilen nafakanın kaldırılması ve nafakanın artırılması miktarları açısından kesin nitelikte olduğu, kesin olan kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 352/1- b maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2967 KARAR NO : 2022/2434 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2022 NUMARASI : 2022/33 ESAS 2022/496 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların boşandıklarını, davalıya aylık 350 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davalının yoksulluk nafakasının kesilmemesi için sigortasız çalıştığını, ailesi ile kaldığını kira ödemediğini müvekkilinin yeni evlilik yaptığını bu evliliğinden çocuğu olduğunu ekonomik durumunun kötü olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı (asıl dava), nafakanın kaldırılması(karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (k.davacı) tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı dilekçesinde;...Aile Mahkemesi'nin 2008/39 Esas ve 2009/88 Karar sayılı ilamı ile davacı ... lehine aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 450,00 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayımladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın yeniden belirlendiği artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve yeniden belirlendiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Bu durumda, davalının yoksulluk halinin ortadan kalktığı ve davanın kabulü ile nafakanın kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı, 2011 yılından beri çalıştığından, davacıda dava tarihine karar nafaka ödemelerine devam ettiğinden bu süre içerisinde ödenen nafakalar iyiniyetli isteğe bağlı yardım olarak kabul edilmiştir, gerekçesiyle; nafakanın karar tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yine, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile çocuğun genel ihtiyaçlarına uygun olarak, ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Tarafların 2012 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiği, en son çocuğa lehine verilen nafakanın İzmir 10. Aile Mahkemesi'nin 2020/191Esas, 2021/175 sayılı kararı ile 500,00 TL nafakanın 350,00 TL arttırılarak 850,00 TL'ye çıkarıldığı, ancak çocuğun fiilen baba yanında olduğundan dolayı velayetin değiştirilmesi davası açıldığı ancak bu dava dikkate alınmadan nafakanın artırıldığı, velayet annede bulunmasa bile fiilen çocuğun bakımı baba tarafından yapıldığından dava tarihi olarak 08/03/2021 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasını istemiştir....