Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı; yoksulluk nafakasının takdir edildiği tarihten sonra kendi sosyal ekonomik durumunda nafakanın kaldırılmasını gerektirecek değişiklikler olduğunu, buna karşılık davalının yoksulluk durumunun olmadığını iddia ederek nafakanın kaldırılması talep etmiş, mahkemece; davalının işe girdiği, 1.200,00 TL maaş aldığı, 300,00 TL ek geliri bulunduğu, ailesine ait evde oturduğu ve davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar vermiştir. Somut olayda dava dosyasının incelenmesinde; davacının sosyal ekonomik durumunun tespit edilmediği, kaybettiğini iddia ettiği iş ve işyerinin araştırılmadığı, bunun yanında davalının boşanma öncesindeki sosyal ekonomik durumunun belirlenmediği, davalının mevcut gelir ve ek gelirinin boşanma öncesinde de var olup olmadığının araştırılmadığı anlaşılmaktadır....

    Ancak, 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kısmen kabulüne karar verilirken, nafakanın dava tarihten itibaren artırılması yönünden hüküm kurulması gerekirken; nafakanın hangi tarihten itibaren artırıldığının hükümde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir. ./.....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın velayetin değiştirilmesi, çocuk yararına anneye ödenen nafakanın kaldırılması ve anneden iştirak nafakası taleplerini içerdiği, 2003 doğumlu Cuma'nın, 2 yıldır fiilen baba yanında yaşadığının tarafların kabulünde olduğu, çocuğun gideceği liseyi seçerken annesine danışarak, babanın oturduğu muhite yakın bir liseyi seçtiği ve babayla beraber kalmaya başladığı, o tarihten beri de zaman zaman anneyle görüştüğü, annenin velayet hakkını fiilen savsakladığının anlaşılarak, Davacının velayetin değiştirilmesi davasının kabulü ile; müşterek Cuma Tekeş'in velayetinin davalı baba T1 verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, davacının iştirak nafakasının kaldırılması davasının kabulü ile müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına, davacının iştirak nafakası davasının kısmen kabulü ile; müşterek çocuk cuma yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200 TL iştirak nafakasının...

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2020/707 ESAS 2021/426 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalarının kabulü ile ilgili nafakanın kaldırılmasını, bu taleplerinin kabul olmaması durumunda ise nafaka miktarının ölçülü bir şekilde azaltılmasını, Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin nafakasının kaldırılması halinde yoksulluğa düşeceğinin kesin olması göz önünde bulundurularak açılmış olan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

        Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kendisinin nafakanın kaldırılması için Bakırköy 13. Aile Mahkemesinin 2020/335 Esas sayılı dosyasında dava açtığını, hali hazırda işsiz olduğunu, kendisine ailesinin baktığını, davacının ve yeni eşinin ekonomik durumunun çok iyi olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, kendisinin yeni eşi Betül'den de iki çocuğunun olduğunu, onların ihtiyacını karşılamakta da zorlandığını belirterek kendi açtığı davanın bu dosya ile birleştirilmesine, davacı tarafın davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 13. Aile Mahkemesinin 2020/335 Esas 2020/1221 Karar sayılı dosyasında davacı T3 tarafından davalı T1 aleyhine 12.03.2020 tarihinde açılan iştirak nafakasının kaldırılması davasının dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir....

        Mahkemece; davalının babasından yetim maaşı aldığı, tarafların mali ve sosyal durumlarının denk düzeyde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....

          Davada, boşanma kararı ile davalı kadın lehine bağlanan 200 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının davacının işten çıkarılması nedeniyle indirilmesine karar verilmesi istenilmiş, son celsede nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Davalı hem kendi, hem de müşterek çocuk için tayin edilen nafakanın, davacının tazminat ödeyeceği bu nedenle ödeme gücü kalmayacağı için kaldırılmasını kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı için tayin edilen aylık 200 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Tuğrul için tayin edilen aylık 100 TL iştirak nafakasının tarafların sulhleri doğrultusunda kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 17.11.2009 tarihli celsede davacı, davalı ile anlaştığını ileri sürerek çocuğu ve davalının nafakasının kaldırılmasını istemiştir....

            Yardım nafakasının yukarıda yazılı niteliği, nafakanın kaldırılması talebinin indirilmesi talebini de içerdiği, davacının ekonomik durumu ile davalının ücretli öğrenci olması nedeniyle yardım nafakasının yüksek taktir edildiği nazara alındığında, davalının işsiz olması nedeniyle nafakanın kaldırılması talebi kabul edilmese de yasa ve hakkaniyet gereği uygun bir miktara indirilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; davasının kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının aylık 4.500,00 TL olarak davalıdan alınarak tarafına ödenmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü ile iştirak nafakası artırılması talebinin reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası....

              UYAP Entegrasyonu