"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması, indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 30.12.2009 tarihli karar ile boşandıklarını, müşterek çocuk ...' in velayetinin davalı anneye bırakıldığını, davalı lehine 500 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine 1.500 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının boşanmadan sonra çalışmaya başladığını, müşterek çocuğun ise özel okuldan alınarak devlet okuluna kaydının yapıldığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının 500 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak sözleşmeyle kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın aradan çok az bir zaman geçtikten sonra indirilmesi isteminde bulunmak, hakkın kötüye kullanılması mahiyetini de arzedebilir. Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü protokolle üstlenen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması ya da azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet, doğruluk-dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz. Çünkü kendi kusuru ile mali imkanlarını zorlayan tarafın MK'nun 2. maddesinden yararlanması sözkonusu olamaz....
Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak indirilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince de nafakanın indirilmesine karar verilmesi isabetli ise de nafakanın güncel miktarı aylık 3.945,56 TL iken nafakanın miktarının ilk derece mahkemesince aylık 2.500 TL olduğunun kabul edilmesi ve indirilmesine karar verilen nafaka miktarı isabetli görülmemiş olup, davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, iştirak nafakasının artırım oranı yönünden ve TÜİK’in yayımladığı TÜFE artış oranı nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda ve davacının ekonomik durumundaki olumsuz gelişmeler dikkate alınarak indirime gidilerek davanın kısmen kabulü ile; tarafların sosyal ekonomik durumları, iştirak nafakasının niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, aradan geçen zaman dikkate alındığında...
Bu durumda da, nafakanın kaldırılması hakkaniyete, yoksulluk nafakasının temelinde yatan sosyal ve ahlaki fikre uygun düşecektir....
Dosya kapsamından, tarafların 2003 yılında boşandıkları, boşanma ilamı ile 100 TL yoksulluk, 100 TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 28.03.2005 tarihinde açılan nafaka artırma davası ile nafakanın 100 TL'den 125 TL'ye artırıldığı, bu davanın ise 06.08.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Asıl davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının indirilmesi talep edilmiştir. TMK'nun 176/4. maddesinde “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir” hükmü, TMK'nun 330/1. maddesinde ise “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” hükmü getirilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/08/2020 NUMARASI : 2019/610 ESAS - 2020/311 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki" yardım nafakasının kaldırılması/indirilmesi" davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davacı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;davacının oğlu olan davalının eğitimi sebebi ile babasından 2500 TL yardım nafakası almakta olduğunu, davalının yurt dışı eğitimini tamamladığını ve nafakaya ihtiyacı kalmadığını, öte yandan halen davacının bu nafakayı ödeyemez hale geldiğini, nafaka yükümlülüğünün doğurduğu maddi sıkıntılar yüzünden yeni evliliğinin de sonlandığını ve davalı hariç iki çocuğuna daha karşı nafaka yükümlülüğü bulunduğunu belirterek davalı için hüküm altına alınan yardım nafakasının kaldırılmasını olmadığı takdirde aylık 500 TL'ye indirilmesine karar verilmesini...
Aile Mahkemesinin 2019/595 Esas ve 2021/4 Karar sayılı ilamı ile müvekkili tarafından açılan nafakanın kaldırılması davasının reddedildiğini 2019 yılından bu yana müvekkilinin maddi durumunun pandemi nedeniyle kötüye gittiğini, işlerinin bozulduğunu ve davalının lüks bir hayat yaşadığını, velayeti annede olan müşterek çocuk Alihan'ın Özel öğrenci yurdunda kaldığını, annesi ile kalmadığı için hükmolunan iştirak nafakasının indirilmesi gerektiğini belirterek yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının İstanbul Anadolu 5.Aile Mahkemesinin 2013/658 Esas ve 2013/626 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile velayeti davalıda olan müşterek çocuk Derin için 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,nafakanın takdir edildiği tarihte müvekkilinin çalıştığını ancak 12.12.2014 tarihi itibariyle işinden ayrılmak zorunda kaldığını,iştirak nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin bu rakamı ödemekte zorlandığını bu nedenle iştirak nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları...
Tarafların sosyo-ekonomik durumlarının araştırılması sonucu; davacının nafakanın artırıldığı tarihte aktif olarak çalıştığı, ancak bilahare 15.03.2010 tarihinde emekli olmakla maaşının azaldığı, evlendiği eşinin ev kadını olması nedeniyle yükümlülüğünün arttığı, davalının ise ...’dan 720,00 TL emekli maaşı, babasından dolayı 250,00 TL yetim maaşı aldığı, intifa hakkı annesine ait evinin bulunduğu, reşit 3 çocuğu ile birlikte ablasına ait evde oturduğu anlaşılmıştır....