WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu'nun 176/3.maddesinde; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı; 176/4.maddesinde ise, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Anılan maddelerde yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2- 656 E.-688 K.sayılı kararında yeme, giyinme, barınma, sağlık ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir....

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında somut olay değerlendirildiğinde, davalının belirtilen şekilde gelir elde etmesi, nafakanın kaldırılmasına değil azaltılmasına etki edecek olgulardan olduğundan, mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak, davalının yoksulluluğunun ortadan kalkmadığı gözetilmekle, 4721 sayılı TMK’nın 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi uyarınca nafakanın uygun bir miktarda indirilmesi gerekmektedir. Hâl böyle olunca mahkemece önceki kararda direnilmesi doğru olmadığından, hükmün Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir....

    Takibe dayanak ilamda, devam eden yıllarda nafakanın ne şekilde arttırılacağı kararlaştırılmamış ise de, takip talebinde 06/01/2021 tarihinden itibaren nafakanın aylık 2.801,00 TL olarak tahsili istenilmiş olup, ilama aykırılık şikayetinin reddine karar verilmesine rağmen, davacı tarafça bu konuda istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, usuli kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak, istenebilecek nafaka alacağının hesaplanmasında takip talebinde belirtilen nafaka miktarlarına göre hesaplama yapılmalıdır....

    Mahkemece; asıl dava yönünden nafakanın kaldırılması talebinin reddine, 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi itibari ile 450,00 TL'ye indirilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ  : Hükme karşı davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; nafakanın kaldırılmasına konu dava reddedilmesine rağmen davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, yine nafakanın indirilmemesinin gerektiğini, karşı davalarının kabulü ile nafaka miktarının arttırılmasına karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi-iştirak nafakasının arttırılması talebi niteliğindedir....

    Davalı-karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı- karşı davalının masraflar konusunda doğru beyanda bulunmadığını, açılan davanın reddinin gerektiği, davanın açılış tarihinden bugüne kadar davalının ekonomik durumunda azalma olduğunu, nafakaların indirilmesi için karşı dava açtığını, müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı ödenen 1500,00 TL nafakanın dava tarihinden itibaren müşterek çocukların yararına ayrı ayrı 500 TL ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davalı karşı davacı tarafından açılan davanın reddine, davacı karşı davalı tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile; Sivas 1....

    Davacı-davalı yukarıdaki yasa hükmü gereğince, emekli olmasından sonra gelirinde azalma olduğu, sağlık harcamalarının çoğaldığı, bu şekilde ekonomik durumu kötüleşirken davalı- davacının da ekonomik durumunda iyileşme olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde indirilmesi talebinde bulunmuş, davalı-davacı ise karşı tarafın ekonomik durumunda kötüleşme ve kendi ekonomik durumunda iyileşme olmadığı, geçen zaman içerisinde paranın alım gücünde yaşanan düşüş nedeniyle nafakanın değerini kaybettiği, sağlık ve tedavi harcamalarının bulunduğu iddiasıyla nafakanın arttırılması talebinde bulunmuştur. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07/10/1998 tarih ve 2- 656- 688 sayılı kararında da belirtildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....

    davacının nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, ancak davacının ekonomik durumu kötüleştiğinden davacıyı sözleşmeyle bağlı tutmanın da hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığından nafaka yükümlüsünün gelir durumu da gözetilerek davanın kısmen kabulü ile nafakanın kaldırılması talebinin reddine, Manavgat Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/727 Esas ve 2010/956 Karar sayılı ilamı ile davalı yararına hükmedilen aylık 20.000 Amerikan Doları karşılığı Türk lirasının dava tarihinden itibaren 8.000 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirasına indirilmesine karar verilmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2017/69 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, davalı lehine aylık 2.000,00 TL nafakaya hükmedildiğini, nafakanın her yıl ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, ancak müvekkilinin gelir durumunda olağanüstü azalmalar meydana geldiğini, müvekkilinin Amade isimli iş yerinde para tahsil bölümünde işçi olarak çalıştığını, nafaka ödemelerini borç alarak ödediğini, müvekkilinin mali gücü dikkate alınarak hükmedilen nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini, nafakaların kaldırılması talebinin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılmasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, katılım nafakasının arttırılması,karşı dava katılım nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi istemine ilişkindir. Davalı-karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

      Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirler,uyap raporları,vergi dairesi kayıt ve belgeleri,beyannameler,İzmir 17.Aile Mah.nin red kararı ile dava tarihi arasında geçen süre,nafakanın daha önce artırılmamış olması,TMK 4 ncü maddesi dikkate alındığında mahkemece yeterli-denetime açık-hükme elverişli-dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı,davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu,kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı,nafakanın daha önce artırılmamış olması karşısında başlangıçtaki dengenin korunduğu,her ne kadar davacı yan istinaf sonrasında 30.06.2021 tarihli dilekçesi ekinde davalının İzmir 14.Asliye Ceza Mah.nin 2021/165 Esas sayılı dosyasındaki savunmasına yönelik duruşma tutanağını ileterek bu savunmasında aylık 3.000 TL.geliri olduğunu beyan ettiğini bildirmiş ise de karar öncesi aşamada iddia edilmeyen ve kamu...

      UYAP Entegrasyonu