Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2000/89 Esas 2000/261 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, bu karar ile 1999 doğumlu müşterek çocuk F...'nın velayet hakkının davacı anneye verildiğini, söz konusu karar ile müşterek çocuk F... lehine 25.00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede F....'nın artan ihtiyaçları nedeni ile nafakanın yetersiz kaldığını, bu nedenle iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....

    Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre müşterek çocuk yaranına taktir edilen iştirak nafakasındaki artırım miktarı yukarıdaki ilkelere göre bir miktar az bulunarak müşterek çocuk yararına yukarıdaki ilkeler çerçevesinde; 350,00.-TL artırım yapılarak 650,00.-TL iştirak nafakası olarak devamına karar vermek gerekmiştir....

    Şirketinde berberlik mesleğini icra ettiğini, 1 adet motoru dışında mal varlığının bulunmadığını, aylık ortalama gelirinin asgari ücreti geçmediğini, 2. kez evlilik yapmış olması nedeni ile giderlerinin arttığını, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu belirterek öncelikle davanın reddine, aksi halde makul ve ekonomik gücü oranında artırım yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk için hükmedilen edilen aylık 200,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleşme tarihi olan 18.05.2021 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL artırılarak 550,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunmuştur....

    Üfe oranında artırım yapılacağından Deniz Özçelik tarafından velayeten gelecek yıllarda da mevcut nafakanın karşılıklı olarak kararlaştırılmış olması sebebiyle her ne sebeple olursa olsun (döviz yükselmesi, hayat pahalılığı, yaş büyümesi, vs.) nafakanın artırılması davası açılmayacaktır. Deniz Özçelik banka hesap numarasını cep telefonu mesajı ile T1'e bildirecektir" şeklinde düzenlemenin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince serbest muhasebeci mali müşavir hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, 31.01.2022 havale tarihli bilirkişi raporunda TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu'nun yıllara göre açıklanan Yİ-ÜFE değişim oranlarına göre boşanma protokolü uyarınca nafaka artırım bedelleri ve artırılmış nafaka miktarları hesaplanmış, takip tarihi olan 22.10.2021 tarihi itibariyle 45.888,00 TL iştirak nafakası alacağı olduğu tespit edilmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2018/156 esas2018/523 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Mustafa Tolga için belirlenen aylık 700 TL iştirak nafakasının 300 TL artırılarak aylık 1.000 TL'ye yükseltilmesine,hükmedilen nafakanın dava tarihinden itibaren çocuğun reşit olduğu 03/09/2021 tarihine kadar aylık 1000 TL iştirak olarak her ay davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin artırım talebinin Reddine, 3- Davacının iştirak nafakasının TÜFE oranında artırım talebinin reddine 4- Peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 4,90 TL daha harcın davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına, 5- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı ile 76 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 192,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine...

    Hukuk Dairesinin 2016/107524 Esas 2017/6752 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, buna göre iştirak nafakasının hükmedildiği boşanma dava tarihi ile işbu dava tarihi arasında geçen süre itibarı ile şartların değerlendirileceği, buna göre; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, düzenli geliri olan davacı annenin de ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de davalının ekonomik ve sosyal durumu nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı yüksek bulunmuştur....

    Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yetersiz olduğu aylık 1.000,00 TL nafakanın (her yıl ÜFE oranında artırılmasına) kabul edilerek davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Somut olayda ise, önceki nafakanın takdir edildiği 2007 tarihinden bu artırım davası tarihi arasında üç yıllık bir süre geçmiş olup, bu süre içerisinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları gibi müşterek çocuğun yaşı ihtiyaçları, eğitim giderleri doğal olarak artmış, paranın da alım gücünün en azından enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu bir gerçektir. Yukarıda açıklanan nedenlerle nafakanın en azından ...'ce yayınlanan ÜFE artışı oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, nafakanın miktarı, nafakanın artırım tarihi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı...

        Aile Mahkemesi'nin 2019/69 Esas sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiğini, müşterek çocuk Duru Ecrin için 750,00TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ve bu nafakanın her yıl %15 artırım yapılacağına dair karar verildiğini, müvekkilinin Konya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nde çalıştığını, kurumun kararı doğrultusunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde çalışması için görevlendirildiğini, bu görevlendirme sonrası ekonomik anlamda zor bir süreç ile mücadele etmek zorunda kaldığını, davalının çalışmakta olup maddi gelire sahip olduğunu, ayrıca davalının çalıştığı kurum ile alakalı olarak lojmanda ikamet ettiğini, ikamet için giderinin müvekkiline göre az olduğunu belirterek nafakanın kaldırılmasına, olmadığı takdirde nafakanın azaltılarak 300,00TL'ye hükmedilmesine ve nafaka artış oranının sıfırlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu