ye 14.08.2006 tarihinde ortak olduğu, 17.06.2008 tarihinde ortaklığın sona erdiği, halen davalının depo sorumlusu olarak asgari ücretle çalıştığı, 1 mesken, 1 aracının bulunduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, çocuğun ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında çocuk için verilen iştirak nafakasının artırılmasının doğru olduğu, miktarının az olduğu, ayrıca nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi gerektiği halde artırım talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, tüm bu nedenlerle iştirak nafakasının aylık 1.500 TL'ye yükseltilmesine, söz konusu nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilerek davacı kadın vekili istinaf talebinin kabulüne, davalı erkek vekili istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Asıl dava, yoksulluk ve iştirak nafakası artırımı, karşı dava nafaka indirimi davasıdır. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı/karşı davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9. maddesi uyarınca hükmedilen nafakanın (ya da artırım davalarında hükmedilen artış miktarının) bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin 3. kısmı uyarınca hesaplanacak miktarın tamamına avukatlık ücreti olarak hükmolunacağı, bu miktarın Tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamayacağı düzenlenmesi yer almaktadır....
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır. Ne var ki, artış miktarı fahiş düzeydedir. Yargıtay 3....
Davacının iştirak nafakasındaki arttırım miktarının az olduğuna yönelik istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; tarafların boşanması sonucunda 12/06/2019 kesinleşme tarihli ilam ile müşterek çocuk 2006 doğumlu Mücahit'in velayetinin davacı anneye verildiği, çocuk lehine aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, o tarihten sonra iştirak nafakasında bir artırım yapılmadığı, davalının 2015 yılında evlendiği ve 2017 doğumlu bir çocuğunun daha olduğu, nafaka karar tarihinden eldeki dava tarihine kadar arada geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma ve davalının ödeme gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, mahkemece aylık 300 TL artırım ile nafakanın aylık 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ayrıca, bir yıllık nafaka artırım miktarı olan 3.600 TL dikkate alındığında karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'...
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 4 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocukların yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
bulunmadığını ve yaşı ile rahatsızlıkları nedeniyle çalışabilecek durumda olmadığını, müvekkilinin tek gelirinin davalıdan aldığı 300,00 TL'lik yoksulluk nafakası olduğunu, müvekkilinin geçim güçlüğü çekmekte olduğundan ve başkaca bir geçim kaynağı bulunmadığından asgari hayat şartlarını idame ettirmekte güçlük yaşadığını davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, Mahkeme aksi kanaatte ise de uygun bir artırım miktarı belirlenmesini talep ettiklerini, bunun yanı sıra müvekkilinin boşanma ilamında nafakanın ÜFE/TÜFE oranında artırımı hususunda bir karar verilmediğini, bu nedenle; nafaka alınan dönem boyunca, nafakanın her yıl ÜFE/TÜFE oranında artırımına karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir....
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; tarafların boşanmalarına ilişkin hükümde kadın yararına aylık 450,00 TL yoksulluk nafakası tayin ve takdirine, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, verilen bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; yoksulluk nafakasına hükmedilen tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süre dikkate alınarak artırım yapılması gerektiği açıktır....
Öncelikle nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Nafakanın azaltılmasına ilişkin önceki dava tarihi olan 11/09/2017 tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık 1 yıldan fazla süre geçmiştir. Tarafların yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasına göre; davacının çalışmadığı, 2 çocuğu ile birlikte kendi evinde oturduğu, davalının yeniden evlendiği, 2013 doğumlu bir çocuğunun ve Pasat marka aracının olduğu, emekli olduğu, bu durumda tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında önceki nafakanın azaltılmasına ilişkin davadan sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/11/2022 NUMARASI : 2021/655 ESAS 2022/614 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Çocukları Eyüp Selim, Cumali ve Eylül Senanur'un bağlanmış olan nafakanın ilk bağlandığında çocuklarının yaşlarının ufak olduğunu, Eyüp Selim liseye, cumali ortaokula, Eylül Senanur'un ilkokul 4. Sınıf öğrencisi olduğunu, bağlanmış olan nafakanın bedelinin çocuklarının masraf ve giderlerini karşılamadığını, bağlanmış olan nafakanın günümüz hayat şartlarına uygun olarak yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın yıllık(fark) miktarı değerlendirilir. İlk derece mahkemesince müşterek çocuklar Beste ve Sevde lehine önceden hükmedilen ayrı ayrı aylık 200'şer TL iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 410 TL'ye artırılmasına karar verilmiştir. Aradaki fark her bir çocuk için 410- 200=210 TL'dir. Somut olayda istinaf eden taraf sıfatıyla kabul edilen nafaka miktarının yıllık artırım miktarı istinaf incelemesinde her bir çocuk için ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulur. Her bir çocuk için kabul edilen nafakanın yıllık artırım miktarı 210x12= 2.520 TL olup dolayısıyla bu rakam karar tarihindeki 5.880,00 TL kesinlik sınırının altında olduğu için karar istinaf talebinde bulunan davalı taraf yönünden HMK nun 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir....