WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, davacıya boşanma kararı ile takdir edilen aylık 20 TL yoksulluk nafakasının; 5.4.2002 tarihinde açılan artırım davası ile 50 TL'ye yükseltildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu artırımın gözetilmemesi doğru değil isede; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci maddesindeki "Mahkememizin 2000/204 Esas, 2000/369 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen 20,00 TL nafakanın" ifadesinin çıkartılarak yerine "Mahkememizin 2002/190 Esas, 2002/248 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen 50.00 TL nafakanın" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 5.80 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

      Önceki nafakanın takdir edildiği 25/03/2008 tarihinden bu artırım davası tarihi arasında dört yıldan fazla bir süre geçmiş olup, bu süre içerisinde müşterek çocukların yaşı ihtiyaçları, eğitim giderleri doğal olarak artmış, paranın da alım gücünün en azından enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu bir gerçektir. Davalı babanın ekonomik durumu ve ödeme gücü oranında küçüklerin bakım ve eğitim giderlerine katkıda bulunması zorunludur. Davalının tespit edilen ekonomik durumu sadece nafakanın miktarını tayinde göz önüne alınmalıdır. O halde, mahkemece; yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların sosyal ve ekonomik durumları, küçüklerin yaş, eğitim ve bakım giderleri dikkate alınarak uygun bir miktarda nafakanın artırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde artırım talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

        Davacı kadının işbu davası ile, 450,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 1.050,00 TL artırımı ile aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi kararı ile nafakada aylık 450,00 TL artırım yapılarak davacının 600,00 TL'lik talebinin reddedildiği, davacının reddedilen 600,00 TL'lik kısmı istinafa getirdiği, reddedilen 600,00 TL'lik nafakanın bir yıllık miktarının 7.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2022 tarihi itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, kesinlik sınırı altında kalan davacının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        Buna göre; nafakanın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. ..... .../... -2- Ancak, nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası....yayınladığı ....oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya içeriğinden somut olayda; tarafların 28.12.2005 yılında kesinleşen karar ile boşandıkları; davacı yararına aylık 2000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki artırım davasının 14.03.2012 tarihinde açıldığı, davacının çalışmadığı; davalının .... bulunduğu, geçen sürede tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır....

          Her ne kadar davacı vekili duruşmadaki beyanında; daha önce açtıkları davanın tedbir nafakası, halihazırdaki davanın yardım nafakası davası olduğunu ve nafaka artırım davası olmadığını ifade etmiş ise de; dosya içerisinde bulunan ......

            Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların 14.03.2011 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği,... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/381 Esas sayılı ilamı ile davacı tarafından 07.08.2012 tarihinde nafaka artırım talepli dava açıldığı, 15.01.2013 karar tarihi ile davacı için aylık yoksulluk nafakasının aylık 150 TL' den 259.08 TL'ye çıkarıldığı, artırımına ilişkin kararın 17.07.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

              , mevcut nafakanın ÜFE'den daha fazla artırılmasını gerektirir bir durum tespit edilemediği anlaşılmakla" gerekçesiyle Ankara Batı 8....

              Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 4 yıla yakın süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

              Bu husus nazara alınmadan, nafakanın gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına da ihtiyaç bulunmadığından, bozma yapılmamış hükmün bu bölümünün düzeltilmesi uygun bulunmuştur (HUMK.md.438/7). SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple temyiz edilen hükmün, hüküm sonucunun üçüncü maddesinin son cümlesini teşkil eden "nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranında artırılmasına" cümlesinin hükümden çıkartılmasına, hükmün bu bölümünün açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.05.2015 (Prş.)...

                UYAP Entegrasyonu