Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan Ereğli 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/142 esas - 2010/347 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, çocuk için aylık 200TL, kadın için aylık 250TL nafaka bağladığını, o günden bu güne kadar nafaka artırım davası açmadığını, çocuğun 7.sınıf öğrencisi olduğunu, kendisinin ve çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, tüm bu nedenlerle çocuk için verilen nafakanın aylık 600TL 'ye ,kadın için verilen nafakanın aylık 750TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadın için toplu nafaka ödediğini, bunun üzerine kadının icra dosyasında kendi nafakasından feragat ettiğini, çocuğun ihtiyaçların da fazlasıyla karşıladığını, davacı kadının çalışabilecek durumda olduğu, velayet görevlerini yerine getirmediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesinini talep etmiştir....

tan alacaklı olduklarını, ancak hükmolunan 800 TL nafakanın akabinde davalının kabulüyle 2000 TL'ye çıkarılan muvazalı nafaka alacağı nedeniyle alacaklarını tahsil edemediklerini, davalının yıllardır eşi ile aynı evi paylaştığını, davalının maaşını nafaka yoluyla eşine aktardığını ileri sürerek nafaka ve artırımı kararlarına yönelik yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulüyle; nafaka ve nafaka artırım dosyalarında verilen kararların alacaklısı oldukları takip dosyaları yönünden kaldırılmasını talep ve dava etmişlerdir....

    2.500,00 TL'ye yükseltilmesini, nafakanın her yıl ÜFE/TÜFE oranında artırılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Görüldüğü üzere; en son nafakanın artırıldığı dava tarihi (18.07.2008) ile eldeki artırım davasının açıldığı (15.04.2015) tarih arasında geçen yaklaşık 7 yıllık sürede, müşterek çocuğun büyüdüğü, ihtiyaçlarının arttığı, paranın satın alma gücünün azaldığı bir gerçektir. Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, en son artırımın yapıldığı tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasında geçen süre nazara alındığında mahkemece takdir edilen artırım miktarı azdır. Hal böyle olunca, mahkemece; müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak aynı zamanda nafaka yükümlüsü davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Açıklanan sebeplerle, davalının istinaf dilekçesinin kararın kesin olması nedeniyle reddine, davacının istinaf talebinin ise artırım oranı yönünden kabulüne, Dairemizce HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacının nafakanın miktarına yönelik istinaf talebinin ise HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacının istinaf talebinin "artırım oranı" yönünden KABULÜNE, Elazığ 1....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 31.01.2011 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, artırım davası neticesi yoksulluk nafakasının aylık 250 TL’ye yükseltildiği, ilk açılan artırım davasından bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık üç yıllık süre geçtiği anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

        .- 2002/519 K.sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini ve nafakaya hükmedildiğini, açılan nafaka artırım davası ile müşterek çocuk için en son 150 TL nafakaya hükmedildiğini, küçüğün ilköğretim 7.sınıf öğrencisi olduğunu, masraflarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 700 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, nafaka artırım davası üzerinden henüz 2 yıl geçtiğini, şu an aldığı maaşının 1.931 TL olduğunu, başka geliri olmadığını, kirada oturduğunu, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 150 TL olan iştirak nafakasının 500 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katkıda bulunması gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın eş tarafından, çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarı, nafaka artırım talebi yönünden, davalı erkek eş tarafından ise kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın eşin müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın gelecek yıllarda artış istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın eş yararına takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur...

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2021 NUMARASI : 2020/703 ESAS 2021/634 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verildiğini, daha sonra açılan artırım davası ile çocuk için 1.100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun sağlık ihtiyaçlarının bulunduğunu, okul masraflarının artığını belirterek nafakanın 3.500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir....

            Somut olayda; tarafların 07.09.2007 tarihinde kesinleşen mahkeme ilamı ile anlaşmalı boşandıkları, 2004 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, çocuk yararına ilk kez Foça Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 20.03.2019 tarih, 2018/290 Esas, 2019/73 Karar sayılı ilamı ile aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının, nafakanın çocuğun büyüyen yaşı nedeni ile artan ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Buna göre, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, yaşına uyumlu ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ve TMK'nun 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında, mahkemece nafakanın artırımına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gibi, takdir edilen artırım oranı da makul bulunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu