Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 3 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

Davacı kadının işbu davası ile, 450,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 1.050,00 TL artırımı ile aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi kararı ile nafakada aylık 450,00 TL artırım yapılarak davacının 600,00 TL'lik talebinin reddedildiği, davacının reddedilen 600,00 TL'lik kısmı istinafa getirdiği, reddedilen 600,00 TL'lik nafakanın bir yıllık miktarının 7.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2022 tarihi itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, kesinlik sınırı altında kalan davacının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

Her ne kadar davacı vekili duruşmadaki beyanında; daha önce açtıkları davanın tedbir nafakası, halihazırdaki davanın yardım nafakası davası olduğunu ve nafaka artırım davası olmadığını ifade etmiş ise de; dosya içerisinde bulunan ......

    Buna göre; nafakanın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. ..... .../... -2- Ancak, nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası....yayınladığı ....oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya içeriğinden somut olayda; tarafların 28.12.2005 yılında kesinleşen karar ile boşandıkları; davacı yararına aylık 2000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki artırım davasının 14.03.2012 tarihinde açıldığı, davacının çalışmadığı; davalının .... bulunduğu, geçen sürede tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların 14.03.2011 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği,... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/381 Esas sayılı ilamı ile davacı tarafından 07.08.2012 tarihinde nafaka artırım talepli dava açıldığı, 15.01.2013 karar tarihi ile davacı için aylık yoksulluk nafakasının aylık 150 TL' den 259.08 TL'ye çıkarıldığı, artırımına ilişkin kararın 17.07.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        , mevcut nafakanın ÜFE'den daha fazla artırılmasını gerektirir bir durum tespit edilemediği anlaşılmakla" gerekçesiyle Ankara Batı 8....

        Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 4 yıla yakın süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

        Bu husus nazara alınmadan, nafakanın gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına da ihtiyaç bulunmadığından, bozma yapılmamış hükmün bu bölümünün düzeltilmesi uygun bulunmuştur (HUMK.md.438/7). SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple temyiz edilen hükmün, hüküm sonucunun üçüncü maddesinin son cümlesini teşkil eden "nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranında artırılmasına" cümlesinin hükümden çıkartılmasına, hükmün bu bölümünün açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.05.2015 (Prş.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırımı ..K. A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, nafaka artırım talebine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Her ne kadar davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı nafaka artırım miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, nafaka tayini üzerinden aradan geçen süre ve çocuğun yaşı ve ihtiyaçları nazara alınarak nafaka miktarının günün ekonomik koşullarına göre yetersiz kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 250 TL iştirak nafakasının aylık 200 TL artırımla 450 TL'ye çıkartılmasında usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı ve hükmedilen nafaka artırım miktarının yerinde ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Kocaeli 1....

              UYAP Entegrasyonu