Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 17.01.2003 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine yoksulluk nafakasına karar verildiği, 30.07.2010 tarihinde açılan nafaka artırım davası sonucu davacı lehine aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, son nafaka artırım kararından bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık beş yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olduğu; davalının ise emekli olup, aylık 744,99 Euro maaş aldığı, 2003 yılında yeniden evlendiği, anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile kadın için hükmedilen aylık 300,00TL yoksulluk nafakasının aylık 600 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, müşterek çocuk için aylık 750 TL yardım nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırım talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir....
Davacı kadının işbu davası ile, müşterek çocuğun 600,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 2.400,00 TL artırımı ile aylık 3.000,00 TL'ye yükseltilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi kararı ile nafakada aylık 1.400,00 TL artırım yapılarak davacının 1.000,00 TL'lik talebinin reddedildiği, davacının reddedilen 1.000,00 TL'lik kısmı istinafa getirdiği, reddedilen 1.000,00 TL'lik nafakanın bir yıllık miktarının 12.000,00 TL'ye tekabül ettiği, davalının ise nafakada yapılan aylık 1.400,00 TL'lik artırım miktarını istinafa getirdiği, kabul edilen 1.400,00 TL'lik artırımın bir yıllık tutarının ise 16.800,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 tarihi itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, kesinlik sınırı altında kalan her iki tarafın istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
davacı vekili ve davalının iştirak nafakasının artırım oranına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, davacı kadın için hükmedilen en son yoksulluk nafakası miktarına, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu, hakkaniyete uygun oranda artırım kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş, bu husus bozmayı gerekmiştir." gerekçesi ile bozulmuş, ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....
Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşam şeklide dikkate alınır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Her ne kadar, nafakanın takdirinde; davalı babanın hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunluluğu var ise de; davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 1 yıldan az süre geçmiştir....
Aile Mahkemesi kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini çocuk lehine aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkili tarafından nafaka artırım davası açıldığını nafakanın 100 TL daha artırıldığını, evliliğin davalının sorumluluklarını yerine getirememesinden kaynaklı sona erdiğini, müvekkilinin memur davalının işçi olduğunu, davalının nafaka dışındaki borçlara giderlere karışmadığını, davalının ekonomik durumunun işi olduğunu, aylık 7000- 11000 TL civarında gelirinin olduğunu, aradan geçen süre içerisinde çocuğun ihtiyaçlarının arttığını bu nedenle çocuk lehine hükmedilen 300 TL nafakanın dava tarihinden itibaren aylık 2500 TL yükseltilmesini, nafakanın yıllık tefe tüfe üfe oranında artırılmasını yargılama gideri vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 2 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/07/2022 NUMARASI : 2022/231 ESAS 2022/441 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verildiğini, 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, nafaka artırım davası ile 250 Tl ye yükseltildiğini, çocuğun okul, dershane ve servis masraflarının ortaya çıkması ile nafakanın yetersiz kaldığını belirterek 2.000 TL ye yükseltilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....