aldığını, davalının emekli olduğunu başka bir geliri olmadığını nafakanın l.250,00 TL arttırılarak l.500,00TL ye çıkartılmasına her yıl tefe ve tüfe oranlarının ortalamasından az olmamak üzere arttırılmasına karar verilmesini istemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2019 NUMARASI : 2018/134 ESAS-2019/932 KARAR DAVA KONUSU : Nafakasının Arttırımı - Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk yararına Alanya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/241 esas ve 2011/541 karar sayılı ilamı ile hükmedilen ve TEFE oranında artışlar sonucu 372,08 TL' ye ulaşan iştirak nafakasının yasal faizi ile birlikte aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından, davalı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemesinin kararının 07.06.2012 tarihinde kesinleştiğini, davacının ev hanımı olduğunu, nafakadan başka gelirinin olmadığını, zaman içinde hükmedilen nafakanın davalının ekonomik durumunda meydana gelen artış da dikkate alındığında hakkaniyete aykırı bir hal aldığını belirterek 250 TL olarak belirlenen nafakanın 500 TL'ye çıkartılmasına ve arttırılan nafakaya her yıl ÜFE ve TÜFE oranlarında arttırım uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; nafakaya ilişkin mahkeme kararının onanarak kesinleştiğini, davacı tarafça hükmedilen nafakanının ve maddi tazminatın ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; mahkemenin 2013/218 Esas ve 2015/177 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmasına karar verildiği, bu boşanma kararının Yargıtay'ca onanarak kesinleştiği, boşanma ilamı uyarınca davalının davacıya aylık 150 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiği ve davacının iş bu dava ile söz konusu nafakanın artırılmasını talep ettiği, akabinde davalının 06/07/2020 tarihli beyanı ile davacının evlendiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davacı tarafın yapılan nüfus kaydı incelemesi sonucu davacının 19/03/2020 tarihinde yeniden evlendiği anlaşıldığından ve de yürürlükte bulunan TMK madde 176/3 uyarınca mevcut nafakanın kendiliğinden ortadan kalktığı anlaşıldığından, konusuz kalan esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir....
seneye yakın bir süre geçtiğini, bu süre zarfında hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, müvekkili ve müşterek çocuk için takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının aylık 700 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Asgari ücretle çalıştığını, kirada oturduğunu, davacının sigortasız olarak çalıştığını, diğer çocuk Betül Sıla için ödediği nafakanın Konya 7.Aile Mahkemesinin 2019/603 Esas sayılı dosyası ile arttırımı için aleyhine dava açıldığını, açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile 500 TL yardım nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın reddi yerine kabulünü istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararına karşı davalının istinaf talebinin reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir....
Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de, artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına, boşanma davasının açıldığı tarih ile iştirak nafakasına hükmedildiği tarih arasında geçen süre, iştirak nafakasının boşanma dava tarihindeki şartlara göre belirlenmiş olmasına göre yetersiz kaldığı aylık 1.500,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve...
Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davacı lehine en son hükmedilen nafakanın aylık 250,00 TL olduğu dikkate alınarak davacının istemi ve gerekçedeki hususlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile aylık 250,00 TL arttırmak suretiyle netice olarak davacı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de ilk hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiğinden hükmedilen nafakanın iş bu dava tarihi itibariyle aylık 250,00 TL olmadığı, 721,00 TL'ye tekabül ettiği halde mahkemenin bu miktarı en son yoksulluk nafaka miktarı olarak dikkate alıp davacının nafaka arttırımı istemini TMK 175 ve devamı maddelerince değerlendirmesi gerekir iken en son nafaka miktarının 250.00 TL olduğundan bahisle yapılan değerlendirmenin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yapıldığı gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmiş, kararın kaldırılması gerekmiştir. 22.07.2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa ile Değişik HMK'nın 353/(1)-a-...
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Öyle ise mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği, hakkaniyet ilkesi ile ÜFE endeks artış oranları gözetildiğinde, uygun miktarda artış yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu fazla yoksulluk nafakası artışına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....