Sayılı ilamı ile 27.01.2017 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, hükmün 23.02.2017 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocuk Zeki Gök için 300- TL İştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının 08.05.2019 tarihinden bu yana müşterek çocuk için herhangi bir nafaka ödemesi yapmadığını, Müvekkilinin hayat şartlarının ağırlaşması, paranın değer kaybetmesi ve bununla birlikte aradan geçen 5 yıla yakın süreçte müşterek çocuğun masraflarının artması nedeniyle maddi anlamda ciddi şekilde yıprandığını, nafakanın yetersiz kaldığını, davalının kendi nam ve hesabına araç çekici hizmeti vermekte olduğunu, aylık gelirinin 10.000- TL olduğunu, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, Müşterek çocuk için; aylık 300- TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden başlayarak 700- TL arttırımı ile aylık 1000- TL. ‘ye çıkartılmasına, Hükmedilecek yeni nafakanın her yıl ÜFE oranında artışına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı / vekili cevap dilekçesi sunmamıştır....
tarihi esas alınarak gelecek yıllar için belirlenen nafakanın TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırıma tabi tutulmasına, ilk artırımın kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl sonra yapılmasına ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre; nafakanın kaldırılması veya yeniden belirlenmesi için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekir. Bu nedenle; nafaka, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile artırılabilir veya indirilebilir. Ayrıca, BK.19 (TBK 26) ve 20. (TBK 27.) maddelerine aykırı bulunmayan karşılıklı sözleşmelerde, edimler arasındaki denge umulmadık gelişmeler yüzünden bozulacak olursa, güven sorumluluğu ve ivazsız iktisabın korunmazlığı ilkesi (TMK 2) gereğince sözleşme koşulları değişen maddi koşullara uyarlanır....
Dava; ayrı yaşamakta haklılık nedeniyle Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı tedbir nafakasının arttırımı talebine ilişkindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Arttırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası fazladır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Taraflar arasındaki nafaka arttırımı ve nafakanın kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararın kesinleşmesi sonrasında davalı-davacı erkek vekilince tavzih talebinde bulunulmuş, davalı-davacı erkek vekilinin tavzih talebi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince reddedilmiştir. Mahkemenin tavzih talebinin reddine ilişkin kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne, 50,00 TL olan nafakanın 175TL'ye arttırılmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın temyizi yönünden; 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'un 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL ye çıkarılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne, 300TL olan nafakanın 400TL'ye arttırılmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın temyizi yönünden; 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'un 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Aile Mahkemesi'nin 2018/507 Esas ve 680 sayılı kararında velayeti anneye verilen tarafların müşterek çocukları 2014 doğumlu Ayşe İnci için hükmedilen aylık 1.000,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 800,00TL arttırımı ile 1.800,00TL'ye çıkartılması, 2018 doğumlu Medine Esila için aylık 1.000,00TL iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 500,00TL arttırımı ile 1.500,00TL'ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Davalı-k.davacı erkek istinafında, nafaka arttırım talebinin kabulünün hatalı olduğunu, nafakanın kaldırılmasını aksi takdirde indirilmesini talep etmiştir. Davacı dava dilekçesinde, boşanma kararında lehine hükmedilen 1.400 TL nafakanın 800 TL arttırımı ile 2.200 TL'ye çıkartılmasını talep etmiş olup, mahkemece HMK 31.maddesi gereğince arttırım miktarının ne kadarının yoksulluk, ne kadarının iştirak nafakasına ilişkin olduğu hususunun açıklattırılması gerekirken bu hususa dikkat edilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı görülmüş olup, bu yönde istinaf olmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir....