Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından 29.04.2014 tarihli tavzih kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ve davalı kadın lehine 500.00 TL. tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiş, karar 21.03.2011'de kesinleşmiştir. Davalı kadın hükmün yoksulluk nafakasına hükmedilmediği gerekçesiyle tavzihini istemiş, mahkemece tavzih talebi kabul edilerek davalı kadına 500.00 TL. tedbir nafakası ödenmesine, karar kesinleşince bu miktar nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ...Aile Mahkemesinin .... sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte davalı kadın lehine 200 TL yoksulluk nafakasının hüküm altına alındığını; ancak, davalı kadının şu anda çalıştığını ve düzenli gelir elde ettiğini; bu nedenle, yoksulluk nafakası koşullarının ortadan kalktığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 27.09.2012 tarihli karar ile boşandıkları, kararın 04.01.2013 tarihinde kesinleştiği, bu davanın 22.08.2014 tarihinde açıldığı, davacının, 35 yaşında olup, tekstil firmasında işçi olarak çalıştığı, aylık 910TL gelirinin buluduğu, 200 TL kira gideri olduğu; davalının ise 35 yaşında olup, taş ocağında çalıştığı, aylık 1.500 TL gelirinin, 450 TL kira giderinin bulunduğu, evli ve 2. eşinden 1 çocuğunun olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın belirlendiği tarihten sonra, olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....

          Aile Mahkemesinin 2009/903 Esas sayılı ilamının incelenmesinde; tarafların anlaşmalı boşanma talebinde bulunduğu, mahkemece tarafların boşanmasına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 09.02.2010 tarihinde kesinleştiği, davacı annenin boşanma davası duruşmasında yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı kadının boşanma davasında yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiği dikkate alınarak yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

            Davacı kadın için tedbir-yoksulluk nafakası açısından; Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu ancak ilk kararda kadın için aylık 450TL yoksulluk nafakası verildiği ve ilk kararı kadın istinaf etmediği için bu durumun erkek lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu halde ilk karardan farklı olarak kadın lehine aylık 600TL yoksulluk nafakası verilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle kadın lehine aylık 450TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl üfe oranında arttırılmasına karar verilmiş olup davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            un reşit olması nedeniyle, iştirak nafakası talebi yönünden davanın aktif husumetten reddine, yoksulluk nafakası talebi yönünden ise ... 1.Aile Mahkemesinin 2004/196 Esas sayılı ilamı ile nafakanın her yıl ... miktarında arttırılmasına karar verildiğinden davalının boşanmadan sonra 2.evliliğini yaparak bu evlilikten okul çağında olan 2 çocuğunun yaşlarının büyümesi, eğitim masraflarının artması nedeniyle ekonomik durumunun zayıfladığını, davalının kirada oturduğunu, akrabaların yardımlarıyla geçinmeye çalıştığını, emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığını, buna karşılık davacının ev satın aldığını, maddi durumunun davalıya oranla daha iyi olduğunu belirterek davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

              Davada, boşanma ilamı ile 400,00 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının, boşanma öncesindeki ekonomik statüyü sağlamadığı gerekçesi ile aylık 1.500,00 TL’ye çıkartılması talep edilmiş; mahkemece, nafakanın aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından artırımın fahiş olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması talebidir. Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Buna göre; nafakanın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın lehine hükmedilen nafakanın dava tarihinden itibaren aylık 300 TL tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren aylık 300 TL yoksulluk nafakası olarak hükmedilmiş olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, velayet, iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ile bu nafakanın toptan hükmedilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında, Türk Medeni Kanununun 176/1. maddesi nazara alınarak, hakimin takdir yetkisi çerçevesinde "toptan ödeme" kararı verilmesinde yasaya aykırı bir durum bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

                    UYAP Entegrasyonu