WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını veya indirilmesini istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve ...sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (.....sayılı kararları). Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

    O halde mahkemece yapılacak iş; İştirak nafakası yönünden; çocuğun yaşı, okul durumu ve zorunlu ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, özellikle velayet kendisinde bulunan annenin de nafakaya ihtiyaç duyduğu dikkate alınarak "hakkaniyete" uygun bir miktar artırıma karar vermek olmalıdır. Yoksulluk nafakası yönünden ise; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, yoksulluk nafakasına hükmedildiği tarihten itibaren geçen süreçte paranın satın alma gücünün azaldığı hususları gözetilerek, nafakanın hakkaniyete uygun olarak en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması olmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakası arttırımı ve yardım nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3,15 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.03.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

        HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacı kadının kusur tespiti, müşterek çocuklar lehine takdir edilen tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, kusurun (gerekçenin) yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLMESİNE, ilk derece mahkemesi kararının müşterek çocuklar lehine takdir edilen tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve davacının tazminat taleplerine ilişkin bentlerinin HÜKÜM FIKRASINDAN ÇIKARILMASINA, sair istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Müşterek çocuklar için ıslah talep tarihi olan 28/09/2020 den itibaren bağlanmış olan aylık 150,00'şer TL tedbir nafakasının kaldırılmasına, 3- Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile aylık 700 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, 4- Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile;Davacı için Ulukışla Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2015/44 Esas 2016/42 Karar sayılı ilamı ile; takdir edilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren 800 TL arttırılmak suretiyle aylık 1.300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, belirlenen nafakanın her yıl Ocak ayı sonunda belirlenecek ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya dair talebin reddine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen yoksulluk nafakasının yüksek olduğunu, bu nedenle kararın müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Yoksulluk Nafakasının Artırımına ilişkindir....

        Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğra bulunmamıştır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/106 Esas, 2012/263 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, müvekkili lehine aylık 200,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, Ereğli Aile Mahkemesinin 2017/10 Esas, 2017/473 Karar sayılı ilamı çocuk lehine hükmedilen nafakanın aylık 175,00 TL ye yükseltildiğini, hükmedilen nafakanın günün koşulları karışsında yetersiz kaldığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın aylık 3.175,00 TL ye müvekkili lehine hükmedilen nafakanın aylık 1.000,00 TL ye yükseltilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SEYDİŞEHİR ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 04/09/2014 NUMARASI : 2013/248-2014/692 Taraflar arasındaki yardım nafakası arttırımı-nafakanın kaldırılması davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-k.davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 13/05/2015 günü oybirliğiyle karar verildi....

            Yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde değildir. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa ki, maddede açıkça belirtildiği gibi kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk T./Ateş D: Türk Medeni Hukuku, Aile Hukuku, İkinci Cilt, Ocak 2019, s. 302). TMK'nın “Tazminat ve nafakanın ödenmesi” başlıklı 176. maddesi ise; “Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez....

              Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda;tarafların 1995 yılında boşandığı,boşanma neticesinde davacı lehine aylık 1,50 YTL olarak hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/167 Esaslı dosyası ile açılan nafaka artırım davası neticesinde mahkemenin 31.05.2007 tarihli kararı ile aylık 120 YTL'ye yükseltildiği,yine davacı tarafından 2009 yılında açılan nafaka artırım davasında ise yoksulluk nafakası artırım talebinin davacının kendisine yoksulluk nafakası bağlandığı tarihten sonra babası nedeniyle ...'dan dava tarihi itibariyle aylık 526,19 TL maaş alması nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu