Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası davasının reddine ,iştirak naafakası davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eski eşi davalı ...' ile anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin boşanmadan sonra yoksulluğa düştüğünü, davalının boşanmadan sonra 11 yaşında 6. sınıf öğrencisi müşterek çocukla ilgilenmediğini, davalının maddi durumunun son derece iyi olduğunu bu nedenle müvekkili için 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 700,00 TL iştirak nafakası bağlanmasını ve nafakanın yıllık ÜFE - TÜFE oranları bazında düzenli olarak artırılmasını talep...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi ve Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden, davalı tarafından ise yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı dava dilekçesiyle müşterek çocuğun davalıda bulunan velayetinin kaldırılarak kendisine verilmesini, boşanma davası sonucunda hükmedilen iştirak nafakası ve davalı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....

      Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını veya indirilmesini istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (...07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları)....

        "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, velayet, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve nafakaların miktarları yönünden, davalı kadın tarafından ise, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

          SONUÇ:Temyize konu hükmün; yoksulluk nafakası yönünden yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm bölümünün 4. paragrafının hükümden çıkarılmasına, yerine "Dava tarihinden itibaren müşterek çocuk için aylık 150 TL. davacı kadın için aylık 100 TL. olmak üzere toplam 250 TL. nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bu nafakaların çocuk için iştirak (TMK. m. 182/2) ve davacı eş için yoksulluk nafakası (TMK. m.175) olarak devamına" şeklinde düzeltilerek, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.05.2012 (Çrş.)...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 11/11/2019 tarihinde evlendiğini, evlendiği tarih ile eldeki dava tarihi arasında kendisine yoksulluk nafakası takdiri gerektiğini, iştirak nafakaları davalarının haklı olduğunu belirterek, reddedilen davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Davacı karşı davalı kadın boşandıklarını, kendisi için yoksulluk, boşanma kararı ile velayeti kendisine verilen müşterek çocuk Hilal için iştirak nafakası talep etmiştir. Davalı karşı davacı ise, boşanma kararı ile velayeti kendisine verilen müşterek çocuk Bahar için iştirak, kendisi için yoksulluk nafakası talep etmiştir....

            Davalı taraf hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğunu, birleşen dosyadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin ve fazladan ödenen yoksulluk nafakasının iadesi talebinin reddinin de hatalı bildirerek kararı istinaf etmiştir....

            yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bunlarla ile ilgili ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının 6 nolu hüküm fıkrasının " ... karar kesinleştiğinde aylık 500 TL nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına..." şeklindeki kısmı ile 9 nolu hüküm fıkrasının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 m.si gereğince bu konularda yeniden karar vermek gerektiğinden, takdiren davacı kadın yararına hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 750 TL yoksulluk nafakası ile boşanmanın eki niteliğinde 40.000 TL maddi, 35.000 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kayseri 1.Aile Mahkemesinin 2015/126 Esas ve 2015/460 Karar sayılı dosyasıyla boşanma davasında davacıya tedbir nafakası verildiğini ancak davacının mahkeme kararı kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası talep etmediğini, yoksulluk nafakasının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının yönünden yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşmediğini bildirerek yerel mahkeme kararının kaldırılasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava Yoksulluk Nafakasına ilişkindir. Davalı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

            Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yüksek belirlendiği aylık 700,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası 700,00 TL olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu