Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde tarafların 2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, boşanma kararı ile kadın yararına 300 TL yoksulluk nafakası verildiği, 2018 tarihinde kadının açtığı yoksulluk nafakası davasının kısmen kabul edildiği nafakanın 125 TL artırıldığı, bu kararın miktar itibari ile kesin olması nedeni ile kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği ve davacının halen davalıya 425,00 TL yoksulluk nafakası ödediği anlaşılmıştır. Davacının SGK kaydı incelendiğinde Haziran 2018 tarihinde işten çıkarıldığı, boşanma kararı verilip kadın yararına yoksulluk nafakası bağlandığı tarihte erkeğin sigortalı olarak çalıştığı anlaşılmakla, davacının ekonomik durumunda değişiklik meydana geldiği anlaşılmıştır. Davalı açısından ise nafakanın bağlandığı boşanma tarihindeki koşulların geçerli olduğu, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, yoksulluk halinin devam ettiği anlaşılmıştır....

Ne var ki, bozma ilamına uyulduğu bildirilmesine karşın "Dava tarihinden 23/10/2019 tarihine kadar takdiren aylık 500 TL tedbir nafakasının devamına, 23/10/2019 tarihinden itibaren aylık 200 TL artırılarak, aylık 700 TL'ye çıkarılmasına” şeklinde kesinleşen tedbir nafakası yönünden ikinci kez bozma ilamına aykırı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadın lehine 30/12/2015 tarihli ilk kararda hükmedilen aylık 750 TL yoksulluk nafakası Dairemizin 26.10.2017 tarihli, 2016/5883 esas ve 2017/11778 karar sayılı ilamı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre çok olduğundan bahisle bozulmuş, ilk derece mahkesince bozma ilamına uyularak hüküm kurulduğu belirtilemesine karşın 26.12.2018 tarihli karar ile aynı miktarda yoksulluk nafakası hüküm altına alınmış, 26.12.2018 tarihli hüküm aynı sebeple ikince kez bozulmuştur....

    Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi ve Manevi Tazminat-Yoksulluk Nafakası Arttırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından maddi tazminat miktarı, yoksulluk nafakasının artırım talebi ile manevi tazminat talebinin reddine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.02.2018...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakası arttırımı - yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı - k.davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ........TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....02.2017 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece davalının sigortalı olarak çalışması nedeniyle yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.HGK.nun istikrar kazanmış kararlarında açıklandığı üzere asgari ücretle sigortalı olarak çalışmak, yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayıp, nafaka miktarını etkileyen bir olgudur. Tarafların boşanmasına ilişkin dosya incelenerek davalının yoksulluk nafakası takdir edilmesi sırasında çalışıp çalışmadığının belirlenmesi ve çalışıyor ise bu olgu gözetilerek yoksulluk nafakası takdir edilmiş olduğundan davanın reddedilmesi gerekmektedir....

            O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ... yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.....2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası artırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; ödenmekte olan 400 USD yoksulluk nafakası ile 200 USD iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 500 USD, iştirak nafakasının 400 USD olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, karşı dava dilekçesi ile; davalının boşanma döneminde çalıştığını, şu anda emekli olduğunu, yeniden evlendiğini, aylık gelirinin azaldığını, kirada kaldığını belirterek; nafakanın, eski eş için 200.00 TL'ye, ortak çocuk için 400.00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusur belirlemesi, ..... velayeti, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti davacı anneye bırakılan .....için takdir edilen nafakanın, dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir, bu tarihten sonra iştirak nafakası olduğu, yine davacı kadın için takdir edilen nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir, bu tarihten sonra yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına, hüküm bölümünde bu nafakanın yardım nafakası olarak bahsedilmesi, maddi hata sonucu olup, mahallinde her zaman düzeltilmesinin imkan dahilinde olmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz...

                  O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının....’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu nafakanın az miktarda artırılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 2- Kabule göre de, taraflar boşanmış olup davacı kadın için arttırılması talep edilen nafaka, mahiyeti itibariyle yoksulluk nafakası niteliğindedir. Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu