Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka alacaklarına ilişkin icra takiplerinde birikmiş nafaka alacağından ayrı olarak cari nafakanın tamamının emekli maaşından kesilmesi gerektiğini, her ay işleyen cari nafakanın tamamı, nafaka yükümlüsü kişinin muvafakati aranmaksızın emekli maaşından kesileceğini, her ay işleyen nafakanın için emekli maaşının tamamının haczinden sonra, birikmiş nafaka alacağı için emekli maaşının haczinden sonra kalan miktar açısından borçlunun ve ailesinin geçimi için gerekli olan miktar tespit edilip, emekli maaşından tenzil edildikten sonra kalan miktar üzerine haciz işlemi yapılması gerekirken mahkeme tarafından borçlunun geçimi için gerekli olan miktarın tespiti yapılmayarak alt sınır olan emekli maaşının 1/4'ü oranında haczin devamına karar verilmesi yerleşik Yargıtay içtihatlarına ve kanun lafzına açıkça aykırı olduğunu, müvekkili T3 ile borçlu-davacı T1 anlaşmalı olarak boşanmış olup boşanma protokolünde müvekkiline 2.000- TL yoksulluk nafakası ödeyeceği...

A....nin kuruluşu ile ilgili hususlarda anlaştıklarını, müvekkilinin davalılar tarafından protokol hükümlerinin yerine getirileceğine güvenerek, faydalı model belgesini davalı şirkete bedelsiz olarak devrettiğini, davalıların teknik konularda müvekkilinin ve diğer uzmanların insiyatif kullanmalarına müsaade etmeyerek hatalı ürünler üretilmesine ve büyük zararlar doğmasına yol açtıklarını, davalıların protokolde belirtilmediği halde şirketi ve faydalı model belgesini satmak için girişimlerde bulunduklarını, müvekkilinin davalılara noter ihtarnamesi ile protokol ve faydalı model belgesi devir sözleşmesini feshettiğini bildirdiğini ileri sürerek, 29/03/2004 tarihli protokolün feshinin tespitini ve iptalini, Faydalı Model Belgesi Devir Sözleşmesi'nin iptalini ve faydalı model belgesinin müvekkilinin ismine tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinden ...'...

    Hukuk Dairesinin 2016/5074 Esas 2016/9008 Karar sayılı ilamı ile kadının aldığı yetim aylığı ve vefat eden babasından kalan taşınmazın nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardan olduğu, nafakanın TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereğince uygun bir miktarda indirilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir....

    Hemen belirtilmelidir ki, davalı Tedaş Genel Müdürlüğünün yaptığı hizmetlerde kamu yararı yönüde bulunur isede, Özel Hukuk hükümlerinin uygulanacağı alan, özellikle bu kurum ve bağlı kuruluşlarının özel hukuk kişisi sıfatı ile üçüncü kişilerle mevcut ilişkilerinde söz konusu olur. Somut olayda da davacı ile davalı Tedaş Genel Müdürlüğü arasında düzenlenen protokol, davalı Tedaş Genel Müdürlüğünün Özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı alana ilişkin sözleşme ilişkisi olması karşısında kamu hukukunda kaynaklanan ve İdari Yargıdagörülmesi gereken bir ilişkiden söz edilemez. Durum böyle olunca taraflar arasındaki uyuşmazlığı özel hukuk hükümlerinin uygulanması ve çıkacak ihtilaflarda da Adli Yargı Mahkemelerinde bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

      Kararnamenin "Teşebbüslerini niteliği" başlıklı 4.maddesinde tüzel kişiliği sahip teşebbüslerin bu KHK. ile saklı tutulan hususlar dışında özel hukuk hükümlerine tabi oldukları belirtilmiş, aynı hükme ara statüde yer verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, davalı Tedaş Genel Müdürlüğünün yaptığı 2008/1371-3050 hizmetlerde kamu yararı yönüde bulunur ise de, Özel Hukuk hükümlerinin uygulanacağı alan, özellikle bu kurum ve bağlı kuruluşlarının özel hukuk kişisi sıfatı ile üçüncü kişilerle mevcut ilişkilerinde söz konusu olur. Somut olayda da davacı ile davalı Tedaş Genel Müdürlüğü arasında düzenlenen protokol, davalı Tedaş Genel Müdürlüğünün Özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı alana ilişkin sözleşme ilişkisi olması karşısında kamu hukukunda kaynaklanan ve İdari Yargıda görülmesi gereken bir ilişkiden söz edilemez....

        "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırılması ve uyarlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, boşanma kararındaki protokol hükmünün değiştirilerek dava tarihinden itibaren okul, kurs, ... ve her türlü masrafı dahil olmak üzere iştirak nafakasının aylık 14.000,00 TL`ye çıkarılmasına, nafakanın her yıl TÜİK`in yayınladığı ÜFE TÜFE yıllık ortalamasına % 2 ilave suretiyle arttırılmasına karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.05.2021 tarihli ve 2021/1198 Esas 2021/3694 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dilekçesinde; boşanma kararı ile davalı lehine hükmedilen 250 YTL yoksulluk nafakasının emekli aylığından kesildiğini, geriye kalan parayla temel ihtiyaçlarını ancak karşıladığını, ilerlemiş yaşı ve çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle kendisine bakamadığını, huzurevine yerleşmek istediğini ancak maaşı yeterli olmadığından bunun dahi mümkün olmadığını, aylık 1.000 TL gelir elde eden davalının ekonomik durumunun ise kendisinden daha iyi olduğunu ileri sürerek nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

            Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2004 yılında boşandıkları, mahkemece tasdik edilen protokol ve kurulan hüküm gereğince müşterek çocuğun velayetinin davacıya verildiğini, davalının boşanma ilamında yer alan mali yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bu husustaki talep ve dava hakkını saklı tutarak, iştirak nafakasını ilgilendiren mali yükümlülükler yönünden dava tarihinden geçerli olacak şekilde aylık 3.500 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile hükmolunan nafakanın her yıl TEFE ve TÜFE oranında artışına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, küçük ...için uygulanan aylık 500 TL tedbir nafakasının 1.350 TL'ye çıkartılmasına ilişkin verilen hüküm, Dairemizin 20.01.2011 tarihli kararı ile “...davacıya talebi açıklattırılarak, protokolde bu aşamada davalıya düşen yükümlülükleri somutlaştırılarak (likit hale getirilerek) belirlenmesini isteyip...

              Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, 2001 yılında anlaşmalı boşanma sırasında protokol ile belirlenen aylık 1500 USD yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, nafakanın kaldırılması isteminin reddine; indirilmesi davasının kısmen kabulü ile aylık yoksulluk nafakasının 1000,00 TL olarak belirlenmesi cihetine gidilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                Ancak tespiti yapılan fiil/fiiller için reçetenin veriliş tarihinde geçerli olan sözleşme hükümlerinin uygulanması optisyenlik müessesesi tarafından kurumdan yazılı olarak talep edilirse reçetenin veriliş tarihinde yürürlükte olan sözleşmedeki ceza koşulu ve fesih hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Bu protokol maddesinde; talep olmaksızın sonraki protokol hükümlerinin kurum tarafından uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kurumca lehe olan sonraki protokol hükümlerinin dava konusu uyuşmazlığa uygulandığına dair dosyada bir belge veya beyan bulunmadığına göre, artık mahkemece, uyuşmazlık konusu olay yönünden cezai işlemin uygulandığı tarihten sonraki yıllarda yürürlüğe giren protokollerin hepsi değerlendirilmek suretiyle, davacının en lehine olanının dava konusu cezai işleme ilişkin hükmü uygulanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu