Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2019/24 ESAS-2020/129 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların Adana 3. Aile Mahkemesinin 2004/991 esas ve 2004/241 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini belirterek davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; reddedilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....

(TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır....

Aile Mahkemesinin 09.07.2013 tarih ve 2012/731 Esas- 2013/698 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, mahkemece davalıya aylık 500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, davalının babasının ölümü sonucu davalıya yetim maaşı bağlandığını, ayrıca babasından tarla, bağ, bahçe ve ev kaldığını, davalının babasından kalan evde kira ödemeden oturduğunu, müvekkilinin ise emekli memur olup, 1625 TL emekli maaşından başka hiçbir geliri olmadığını, 525 TL kira ödediğini beyanla yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir....

    Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması, diğer bir ifadeyle kendi kusurundan kaynaklanmamak koşuluyla yoksul olmaması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlâki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir....

      maaşının önemli bir kısmı nafakadan dolayı kesilmesi nedeni ile artık bu nafakaları ödeyecek maddi yeterliliğe sahip olmadığını ileri sürerek yoksulluk nafakasının aylık 500 TL ye, iştirak nafakasının ise aylık 250 TL ye düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması (asıl dava), nafaka artırım(birleşen dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-birleşen dava davalısı dilekçesinde; müvekkili ile davalının ...Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 2250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin bu rakamı ödemekte zorlandığını, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını, vefat eden babasından yetim aylığı almaya başladığını belirterek, yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, aylık 40 TL olan yoksulluk nafakasının, 500 TL’ye çıkartılmasına ve her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, aylık nafakanın 300 TL’ye çıkartılmasına karar verilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, davacı kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir....

          Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut uyuşmazlıkta; taraflar ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.11.2009 Tarih 2009/251 E. 2009/366 K. sayılı ilamı ile boşanmışlar ve davacı kadın lehine 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

            Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

            Mahkemece; davanın kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının aylık 600.00.- TL ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekilinin temyiz itirazları bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....

              UYAP Entegrasyonu