Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Aile Mahkemesinin 2015/1540 Esas ve 2018/637 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanmanın 17/05/2022 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile 500,00 TL, müşterek çocuk Zümra için iştirak nafakasının 300,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/479 Esas ve 2012/788 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin bu rakamı ödemekte zorlandığını, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını belirterek, varolan yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile davalı lehine hükmedilen aylık 250 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olayda yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için konu ile ilgili yasal düzenleme ve kavramların kısaca açıklanmasında yarar vardır. Öncelikle belirtilmelidir ki, yoksulluk nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eş için verilen bir nafaka türü olup, söz konusu bu nafaka boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlar. Yoksulluk nafakası boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir....
Mahkemece; davacının nafaka borçlarını yükümlü olduğu halde ödeme güçlüğü çektiğinin sabit olduğu, davacının ekonomik durumundaki değişikliğin yoksulluk nafakasının kaldırılmasını değil sosyal ekonomik durum ölçüsünde indirilmesini gerektirdiği, çocuğun ihtiyaçlarının devam ettiği, aradan geçen zamanda ihtiyaçlarının artması da dikkate alındığında iştirak nafakası borcunun öncelikli ödenmesi gereken borçlardan olduğu, davalının da ekonomik durumunun davacının iddia ettiği kadar iyi olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, Ankara 9 Aile Mahkemesinin 2012/826 Esas 2013/518 sayılı kararı ile davalı için ödenen 1.500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 750 TL'ye indirilmesine, davacının geriye dönük nafaka ödemelerinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; davalı için aylık 400.00 TL yoksulluk nafakası ödediğini, davalının çalıştığını, yoksulluğunun ortadan kalktığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; boşanma döneminde de çalıştığını, yoksulluğunun sürdüğünü belirterek; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. ...'...
çocuğun nafakasını ödeme gücünün de olmadığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini istemiştir....
Öncelikle, yoksulluk nafakasına ilişkin açıklama yapmakta yarar bulunmaktadır. Yoksulluk nafakası, boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 175. maddesinde: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Maddede geçen “yoksulluğa düşecek” kavramından ne anlaşılması gerektiği konusunda yasal bir tanımlama olmaması karşısında bu husus yargısal uygulamada kurallara bağlanmıştır....
Davacı-davalı taraf dosya ile birleşen Adana 6.Aile Mahkemesinin 2017/909 Esas sayılı tedbir nafakasının azaltılması davasında özetle; tarafların 25/03/2014 tarihinde evlendiklerini, müşterek 4 tane çocuklarının olduğunu, Adana 3 Aile Mahkemesinin 2016/1023 E.sayılı dosyası ile boşanma davalarının sürdüğünü, ayrı yaşamaları sebebiyle Adana 4 Aile Mahkemesinin 2015/207- 737 E.K.sayılı ilamı ile müşterek çocuklara ayrı ayrı aylık 400'er TL nafaka ile kadın yararına aylık 600 TL nafaka bağlandığını, davalının işsiz olması sebebiyle nafakayı ödeyemediğini, çocuklar yararına bağlanan nafakanın aylık ayrı ayrı 100'er TL'ye, kadın yararına bağlanan nafakanın da aylık 200 TL'ye indirilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/262 Esas, 2017/331 Karar sayılı ilamı ile müvekkili lehine 400 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verildiği, hükmedilen nafakanın üzerinden 4 yıl geçtiğini, müvekkilinin giderlerinin arttığını, ihtiyaçlarının da arttığını, kira ödediğini, davalının durumunun daha iyi olduğunu, hükmedilen yoksulluk nafakasının 600 TL arttırılarak, müvekkili lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı için aylık 400,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 100,00 TL arttırılmasına, toplamda davacı için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan üfe oranında arttırılmasına şeklinde karar verildiği görülmüştür....