Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.06.2008 tarih 2007/35 Esas - 2008/37 Karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının aylık 100 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk ... için takdir edilen aylık 125 TL iştirak nafakasının aylık 200,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk Seniha için takdir edilen iştirak nafakasının artırılmasına yönelik talebin, müşterek çocuk Seniha'nın dava tarihi itibariyle reşit olması sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan ......

    Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; tarafların boşanmalarına karar veren mahkemece yapılan yargılama esnasında tedbir ve yoksulluk nafakasının tartışılması neticesinde boşanmaya karar verilip bu kararın kesinleştiği, bu durumda davacının kendisi için artık nafaka talep edemeyeceğinden davacı için talep edilen yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk için aylık 300,00 TL iştirak iştirak nafakasının davalı tarafından ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer'i bir haktır....

      Mahkemece; tarafların boşanmasından sonra davalının asgari ücretle çalışmaya başlaması, davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte olmadığı, yoksulluk nafakasının kaldırılma koşullarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Müteakip 176/4.maddesine göre ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”. Aynı şekilde 331.madde uyarınca; “Durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır”. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....

        Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

        Her ne kadar boşanma hükümünde yer almasa da, davacının tarafların gerçek iradelerini yansıtan protokole göre talep edilen nafaka artış miktarını ödedikten sonra iadesini talep etmesi hukukun temel ilkelerinden olan iyiniyet kuralı ile bağdaşmamaktadır. Kaldı ki, bir an için davacının talebinin yerinde olduğu düşünülse bile mahkememizce davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verildiğinden davacının davalıya irat biçiminde ödemesi gereken nafaka borcu devam etmektedir. Dolayısıyla davacının irat biçimindeki nafaka borcu devam ettiğinden fazladan ödediğini iddia ettiği 3.683,25.-TL'nin devam eden nafaka borcuna mahsubunu talep etmek yerine kendisine geri ödenmesini talep etmesi de hukuken mümkün değildir. Sonuç olarak davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi ile 3.683,25....

        Aile Mahkemesinin 2010/1013 Esas 2011/360 Karar sayılı ilamı ile davacı asil için takdir edilen 300 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 1.700 TL arttırılarak belirlenen güncel 2.000 TL yoksulluk nafakasının her ay düzenli olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, daha öncdene hükmedilmiş nafaka mevcut ise çakışan miktar ve dönemler için tahsilde mükerrerlik teşkil etmemesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, söz konusu nafaka miktarının kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık TÜFE oranında artışa tabi tutulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını artırım yapılan miktarın fazla olduğunu belirterek kararı bu yönden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır....

        Nolu ilamı ile takdir olunan yoksulluk nafakasının 150,00 TL arttırılarak dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, müşterek çocuklar yönünden istanbul anadolu 15. aile mahkemesinin 2012/127 e., 2013/114 k. nolu ilamı ile takdir olunan iştirak nafakalarının 200,00'er TL arttırılarak velayeti annede olan müşterek çocuklar için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300,00'er TL'den toplam 900,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile velayeten davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, " karar verilmiştir. Davacı vekili, nafaka miktarının az olduğu yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin,çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

        Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur....

        (TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk nafakasının 05/12/2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 25/03/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

        Aile Mahkemesinin 2018/683 esas 2018/630 karar sayılı ilamı ile karar verilen 1.000 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına, müşterek çocuk Cansu için karar verilen iştirak nafakasının kaldırılması yönünden davacının davasının reddine, müşterek çocuk Cansu için karar verilen 2.000 TL iştirak nafakasının indirilmesi yönünden davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili; iştirak nafakasının kaldırılması aksi halde indirilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesinin davacının iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması davasının reddine dair karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu